content

04 May

Necdet Çelikdönmez’den Mektup Var

Mektupların yazılış, gönderiliş sayılarında büyük azalma var. Teknoloji, sevgi ve sıcaklık kokan mektupları aldı götürdü. Ama, az da olsa mektup yazılıyor, gönderiliyor. Bir zamanlar 2068 mektup dan oluşan ‘Bana gelen mektuplar” adlı bir kitap bile yayınlamıştım.

06 Ekim 1958 tarihinde Isparta ilinin Senirkent ilçesinde doğan, emekli Astsubay, gazeteci, yazar, araştırmacı Necdet Çelikdönmez Elazığ ilimiz merkezinden sesleniyor.

Geçenlerde uzun süre yayınladığı ‘Paye Ortak Kitap Dergisi’nin kapanış vedasıyla ilgili bir yazı yayınladı. Bu yazıda 23 yılın genel bir muhasebesi yapılıyor, Veda yazıları yazmanın zorluluğundan söz ediliyordu.

Necdet Çelikdönmez’den elle yazılmış iki sayfalık bir mektup geldi 05 Mart 2014 tarihli. Bu mektubu aynen aşağıya alıyorum efendim:

Prof. Dr. İsa Kayacan Bey hocam; Mektubuma başlarken en derin kalbi duygularımla selam ve hürmetlerimi sunar, ellerinden öperim.

Hocam, emektar olan daktilomda en son yazımı size yazmak nasip oldu. 18 Şubat 2014 tarihindeki

mektubumu daktilo ile yazmıştım. Sizle beraber daktilom da emekli oldu. Yani, üstadıma, hocama son görevini yaptı, , ömrünü doldurdu. Bu nedenle ilk kez elle yazıyorum, bağışlayınız.

Benim için değerli (2) paket halinde kitaplarınızı ve dokümanları aldım.

Öncelikle teşekkür ederim. Ecdadınıza ve eşinize rahmetler olsun.

Mesleki 50. yıl CD’sini izledim. Çok sade ve sizin gibi, size yakışır bir çekim olmuş. Emeği geçenlere, düzenleyenlere, konuşanlara tebrik ve teşekkürlerimi arz ederim.

Talebeniz bir yazar olarak ben de nice uzun ömürler, afiyet ve sağlık içerisinde bir hayat geçirmenizi daha nice hayırlı çalışmalara vesile olmanızı diliyorum hocam.

Orman eski Bakanlarımızdan Sayın Hasan Ekinci bey’in, araştırmacı-yazar Mustafa Ceylan Bey’in içten konuşmalarına ve CD’nin önem kazanmasına yaptıkları konuşmaları beni çok duygulandırdı. Hassaten onlara da teşekkür ediyorum. CD’nin sonunda torunumuz Nazlı’nın o sevecen sesiyle, size hitabı ayrı bir renk oluşturmuş.

Hocam, kitaplarınızı imzalayıp adıma göndermek için zamanınızı hem de maddi ve manevi fedakârlığınız beni çok mutlu etti. Sizlerden çok şey öğrendim. Bize ilkeli olmayı, vefalı bulunmayı, sadakatı, ciddiyeti, mesleki disiplini ve adam gibi adam olmayı öğrettiniz.

‘İşte Hayatım’ adlı kitabınız size zaten tanımaya yeter.

Değil Türkiye’deki Anadolu Basını, yurtdışında da yurt içinde de en ücra yerlerde, sizin gazete ve kütüphanelerde, yıllıklarda adınız ve eserleriniz hep yaşayacaktır. İsa Kayacan vefa adamı, gönül insanı, mütevazı engin duruşlu gönül insanıdır.

Hizmetlerin, eserlerin her daim sinelerde yaşayacaktır. Hocam, bunları bir iltifat kabul ediniz. Zira iltifatta, israf yoktur. Siz her şeye layıksınız.

Malumunuz hayat şartları hepimizi savurdu.

Layıkıyla sizlere vefalı olmadık, hocam lütfen bağışlayınız, hakkınızı helal ediniz. Siz bizim için her şeysiniz. Bilen bilir.

Hocam sizin bize olan vefanız karşısında bizler mahcubuz.

İnanın sizinle tanışmak, bizim için büyük kazanım ve mutluluk oldu.

Çok şeyler öğrettiniz. Dışınızı, haliniz, ülke sevginiz, nice değerler aşılamanız sizin en önemli karakterleriniz oldu.

Selam ve hürmetlerimle..

(Pürkusur talebeniz hemşehriniz Necdet Çelikdönmez, Elazığ 05 Mart 2014)

Etiketler : ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank