Ne Zaman Akıllanacağız
Tehlikeli gerginlik...
Sağ ve sol gruplar birbirleriyle çatıştılar. Çok sayıda yaralı var. Polis olayları biber gazıyla önlemeye çalıştı. Şu kadar kişi gözaltında. İfadeleri alındıktan sonra serbest kaldılar. Terör örgütü
yandaşları, yine sahnedeydi. Ortalığı savaş alanına çevirdiler. Esnafın ve arabaların camlarını taşlayıp, yollara barikat kurup polise molotof kokteyli attılar. Poliste buna gaz bombası ile karşılık verdi. Dakikalarca süren koşuşturmadan sonra göstericiler ara sokaklara dağıldı. Geriyeyse çöp konteynırlarıyla barikatların kurulduğu, taşların söküldüğü savaş alanını andıran görüntüler kaldı.
Polis güvenliği sağladıktan sonra sokaklarda slogan attı. Şehitler ölmez, vatan bölünmez. Herşey Vatan için, Herşey vatan için..
Bu saydıklarım, hemen hemen hepimizin günün her vaktinde haberlerde duymak zorunda kaldığımız bizlerin hiç te yabancı olmadığı sözcükler. Ne yazık ki tahmin edebiliyorum ki hepimiz bunları dinledikçe, izledikçe derinden üzülüyor, düşüncelere dalıyor, geleceğimize daha bir temkinli bakmak zorunda kalıyoruz. Zorunda kalıyoruz diyorum, çünkü kendimin ve ülkemin istemeden dönüşü olmayan bir sürecin içine girdiğini, ve bundan gün geçtikçe daha da yara alabileceği, hatta olayların bizleri derinden etkileyerek, kangren haline gelecek isyanların karşımıza çıkabileceğini şimdiden görüyor gibiyim.
2012 Dünya'nın sonu geliyor tartışmaları, Abd menşei kıyamet senaryoları, hatta ve hatta bunun üzerine sanki sistematik şekilde planlanmış olarak yapılan bunları çağrıştıran insanların beynini yıkayan büyük bütçeli sinema filmleri. Bulgar bir kahinin 2010 yılında çıkacağını söylediği bir savaşın söylentileri. Silahlanma tutkusu, daha fazlasına sahip olma arzusu. Sevgi, saygı, hoşgörü, kısaca güzel duygular olarak nitelendirdiğimiz ne varsa bunu hiçe sayarak, akıl almaz stratejiler uygulayarak insanı insana kırdırma projeleri. Birilerinin çıkarlarına yönelik olduğu böyle bir sistemin, düzenin içerisinde yaşıyoruz. Maalesef bunların önüne geçmek bir hayli zor gibi gözüküyor görüşüme göre. Fakat dikkatinizi çekmiştir bu saydıklarımın içinde eleştirel kısımların daha ön planda olduğu izlenimi var. Ancak işin şu boyutuna dikkat çekmekti amacım. Hani bir tabir vardır ya elin adamı uzaya çıktı biz hala ne işlerle uğraşıyoruz diye. Hıh işte tam da söylemek istediğim şey buydu.
Senelerce insanları birbirleriyle sağ, sol diyerek ayrıştırdılar. Komşumuz, ahbapımız demeden, sormadan, sorgulamadan, değerlendirme yapıp kendimizi şöyle bir düşünmeye sevk etmeden birbirimizi incittik. Ve seksenli yıllardan sonra bakıyorum da ne yazık ki pek değişen birşey olmamış, geçen seneler ve hayat ağacının dallarından düşen takvim yapraklarından başka. Bir de şu dikkatinizden kaçmamıştır sanıyorum, bölücü örgüt yandaşlarını sol kavramının içine sokarak bunun üzerinden beslenenler var. Oysa şunu ne sağcı, ne solcu biri olmayı tercih etmemiş biri olarak gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki birçok tanıdığım sol görüşe mensup olan arkadaşım, hiçbiri devletinin mallarına zarar vermiyor, orayı burayı yakıp yıkmıyorlar. O zaman ne oluyor, birileri bu oluşumların içine öyle ya da böyle dahil olarak, işlerini böyle sürdürmek tercihinde bulunuyorlar. Oysa sorun ne sağ ne de sol sorunu bu ülkede. Bu ülkede sorun olan vatanı seven ve sevmeyen insanların birbirleriyle çatışma, aynı düşüncede birleşememe olayı. Olayı sağ veya sol olarak nitelendirenlere birkez daha söylüyorum bunu, aslında her iki tarafında düşünceleri ortak. Tek farkı ikisinin de içinde belli başlı amaçlara hizmet eden çürük elmaların bulunması. Ortak noktalar aramak yerine, ne kadar farklıyız cümlesi üzerinden yaşamını sürdüren insanlar oldukça bunların üstesinden gelebileceğimizi düşünmüyorum.
Terör yandaşları. Heryerdeler her şehirde huzuru kaçırarak, insanların maddi, manevi duygularına zarar vermekten zerre utanç duymayan, vicdani muhasebe yapmaktan aciz, hainler yığını.
Arabaları yakarak hak ve hukuk arayan; devletin namusunu, huzurunu koruyan güvenlik görevlilerine, polisimize taş atarak akıllarınca içlerindeki kini dışarı vuran, biçare tipler. Bunları kimlerin kaale aldığı gayet ortada. Oluşabilecek karşı bir reflekste neler olacağı da aşikar. Fakat halkımız neyin ne olduğunun gayet iyi bilincinde ve elinden geldiğince olaylara sessiz kalmayı yeğleyerek, milletin asayişini sağlayan kurumlarımıza olan güvenlerini gösterdiklerini belli ediyorlar böyle davranarak. Birilerinin ekmeğine yağ sürmüyorlar anlayacağınız. Ancak ne zamandır yazmak zorunda hissediyorum kendimi bu konuda belirtmeliyim ki medyamız da olayları fazla abartıyor. Tehlikeli tırmanış, ve tehlikeli gerginlik lafları beni bir hayli rahatsız ediyor. Öyle ki sokakta insanlar sanki Türk, Kürt diyerek birbirini boğazlıyormuş havası yaratılmak isteniyor gibi geliyor bana. Geçtiğimiz günlerde Muş'ta gerçekleşen bir olayda iki göstericiye ateş açan esnaf tutuklanıyor. Bir yandan da civarda bulunan bankalardan biri büyük bir saldırıya maruz kalıyor ve yetkililer diyor ki, biz bu şubeyi buraya getirmek için senelerdir çabaladık, bakın beş dakikada ne hale getirdiler. Bu olayların hemen ardından sözde Kürt vatandaşlarımızın temsilciliğini yaptığını söyleyenlerden biri çıkarak şöyle diyor: Bu ateş açma olayı planlı gerçekleştirilmiş bir olaydır. O halde birileri de onlara sormaz mı? Ya kardeşim eğer bu planlı bir olaysa, ki bana göre uzaktan yakından bir alakası yok. Sizin verdiğiniz onca zarar, yaptığınız onca hainlik, bunlar nedir?
Dedim ya gündemi bunlarla meşgul ediyorlar, birileri bizim üzerimizde oyun oynuyor, bizler ise hala ne olup bittiğinin farkında dahi değiliz. Hani Avrupa Birliği içerisinde görmek istiyoruz ya kendimizi, hala çağdaş, medeni olarak görüyoruz ya bırakalım Allah aşkına. Biz kendi içerimizde birlik olamadıktan sonra ne yapsak ne etsek boş. Birilerinin yazdığı senaryoları oynamaya devam...
AB ye gireceğiz diye tutturduğumuzdan bu karmaşa yaşanıyor zaten
AB nin canı cehenneme diyebilsek adamlarda bize BÖLÜN-UFAL DA GEL demeyecekler veya bunu yapmaya uğraşmayacaklar
Ülkemizi AB mallarının istilassından korusak kendi sanayimizi batırmasak kendi tarımımızı mahvetmesek daha karlı olacaz da
Ocak 4th, 2010 at 16:10Gerçekten güzel bir yazı olmuş. Güncel ve konuşulması gereken bir konuya değinmişsin sağ ve sol olayalrını başarılı bir bakış açışıyla güzel bir şekilde kaleme almışsın tebrikler.
Şubat 26th, 2010 at 12:50