Ne Yaptığınızın Farkında Mısınız Siz?
12 Eylülün 30. Yılına günler kaldı. 30. Yılında generallerin anayasasının bir kısmının değiştirilmesi için hepimiz sandık başına davet edildik. Ve bazılarına her taraf “toz duman” olmuş gibi görünüyor. Sisdağı yaylasında dolaşa dolaşa gözlerimin “sisli havaya” alıştığından mı, otuz yıl öncesinin ve ardından gelen karanlık günlerin hafızamdan bir gün bile silinmemiş olmasından mı bilmiyorum, her şey bana tuhaf bir şekilde son derece berrak görünüyor.
Anlatayım…
11 Eylül 1980 de halk ve demokrasi düşmanı bir başbakanımız vardı. Generaller onu deviriyormuş gibi yaptıktan sonra hemen bize döndüler. Tüm yasal örgütlerimizi –partilerimizi, derneklerimizi, gazetelerimizi- kapattılar, 650 bin tanemizi içeri alıp işkenceden geçirdiler, yüzlercemizi işkencede, sokak ortasında imha ettiler. 50 insanı astılar, 1,5 milyonumuzu fişleyip hayatımızı kararttılar. Sonra da bize zorla bir anayasa giydirdiler. Şimdi bize zorla giydirilen bu anayasanın yırtılması geldi gündeme…
Bu anayasanın bir yerlerinin yırtılmaya başlanmasıyla benim nasıl bir sorunum olabilir? Değişiklikleri eksik ya da yetersiz bulduğum açık. Eğer –bu anda- o anayasayı tümüyle yeniden yazdırabilecek politik gücüm olsa - ki yok- özgürlükleri sonuna kadar güvence altına alan bir anayasanın yazılmasını isterdim. İstemeye de devam edeceğim. Generallerin anayasasının oyulmaya başlandığı bir anda, generallerin anayasasının devamını istemenin, politik, sosyal ve ahlaki sorumluluğunu taşımak nasıl bir şey olabilir? Bu gelecek kuşaklara nasıl anlatılır?
Bir Kürt olsaydım eğer, “bu değişiklik beni dikkate almıyor, beni ben olarak halen kabul etmiyor, gitmiyorum sandığa” diyebilirdim. Ama “batıda yaşayan” biri olarak generallerin anayasasının değiştirilmesine “hayır” demeyi nasıl anlatırız çocuklarımıza?
Bir de; “mevcut politik güçler ilişkisi bakımından ‘hayır’ demenin, MHP, Ergenekon ve onların avukatı CHP’nin iktidarına yol vereceğini ayan beyan görürken”
Yukarıda yazdığım örneğe dönüp bitirmek istiyorum. Faşistler, Ergenekoncu darbeciler, onların avukatı CHP kazandığında, tıpkı bir zamanlar hesaplaşamadığımız Demirel gibi, AKP ile de hesaplaşma şansımız kalmayacak… Generallerin, faşistlerin kazandığı ortamda benim gibilerin, bizim gibilerin, yani demokrasi güçlerinin kazanma şansı yok.
Tüm bunlara rağmen generallerin anayasasının devamından yanaysanız benim size bir sorum var.
“Siz ne yaptığınızın gerçekten farkında mısınız?”