Ne Mutlu Bana Diyebilmek İçin!
İnsanız ve her gün defalarca hata yapıyoruz. Bu hatalar bazen büyük, bazen daha büyük, bazen de küçük olabiliyor. Bazen kendimizi affedemiyoruz, bazen de karşımızdakinden affedilmeyi bekliyoruz. Yaptığımız hataların çetelesi yalnızca bizde. Her biri için duyduğumuz pişmanlıklar hala affedilmek için yönelmenin birer işareti belki de. Eğer hatırlamıyorsak belki de artık affedildiğimizin bir işareti...
Bir insan olarak kendimizi sigaya çeksek, neler görürdük.Temiz ve ahlaklı kalmayı seçtiğimiz her şey için, yatağımıza uzandığımızda huzurla uyuyabildiğimizi görsek, bir sonraki güne daha az hata yapmaya meyilli uyanır mıydık acaba? Bizi hatalardan korumuş olan sahibimize yeniden yeniye döner miydi yüzümüz?
Mesela kedi yavrusunun kuyruğuna hiç teneke bağlamadım...
Kuşların yuvasını sapan taşlarıyla bozmadım...
Kimsenin sevgilisine yan gözle bakmadım...
Kimseye bilerek isteyerek kötülük etmedim...
Anne babamı hayal kırıklığına uğratmadım...
Komşunun bahçesinden erik çalmadım...
Öğretmenime ödevler konusunda yalan söylemedim...
Kimseyi öldürmedim...
Kimsenin ölmesini yürekten istemedim...
Alt komşumun balkonuna halı silkelemedim...
Telefonu duyduğum halde “Duymamışım.” Demedim...
Borç para isteyen dostuma param olduğu halde “İnan ki bende de yok.”
demedim...
Hiç kimseye yapabileceğinden fazla iş yüklemedim...
Çocuğuma “Az sonra geleceğim.” deyip akşama kadar kaybolmadım...
Kapıya gelen komşuma “zili duymamış numarası” yapmadım...
Ucuza aldığım bir şeyi pahalıya satmadım...
Çürük incirleri arkaya, olgunlarını öne koymadım...
Kimse ben geliyorum diye korkmadı...
Benim yüzümden kimse işinden olmadı...
Ben varım diye kimse kendisini küçük görmedi...
Kendi çıkarım için kimseye dalkavukluk yapmadım…
Bütün bunları alt alta yazınca insanın “İyiyim, ben iyiyim!” diyesi
geliyor. Evet bütün bunları yapmamış olmak güzel. Yapmamış olmak da kısmen yapmış sonrasında pişman olmuş olmak da... Güzel olmayan ise ne yaptığını bilmeden yaşamak. Yaptıkları üzerine düşünmeden yaşamak. İyi kötü yargılarından uzak kafasının estiği gibi yaşamak, sonra da huzurla uyumayı beklemek...
Her gün yaptıklarımız ve yapmadıklarımız arasında yaşıyoruz. Yaptığımız iyi şeyler bizi insan olmaya yaklaştırırken, yaptığımız kötü şeyler de insan olmaktan uzaklaştırıyor. En sona varınca da hangi taraf daha ağırsa o tarafa doğru gönderiliyor olacağız.
Vakit varken “yaptıklarımıza/yapmadıklarıma bakmayı denemek” için yazıldı bu yazı. Yapmadığımız kötü şeyleri fark etmek, yaptığımız iyiliklere daha yürekten sarılabilmek için. Umuyorum ki sizin iyilikler listeniz kötülükler listenizden daha uzundur. Ama değilse, yanlışları temizlemenin de kalbimizdeki iyiliği büyütmek üzere harekete geçmenin de zamanı yarın değil şimdidir.