Ne İstismarı Rezalet bu…
Arkadaşlarla konuşuyoruz birisi, “Çok uzattılar bu konuyu” dedi.
Kastettiği konu, çocuk istismarı. Yüzbinde bir görülen olaylar yüzünden bu algı yaratılmamalıymış.
“Toplumda herşeyin avukatlığı bitti, sıra çocuklara mı geldi dedim” uzayan tırnaklarımla, üzerine doğru yaptığım hamleden olacak tırstı, kaçtı.
Zaten arkadaşım da sayılmaz!
Niyet belli vakıf korumaca, siyasi saplantı. Haydi hayattaki her insani malzemeyi, politik arenaya çektiniz.
Ya hiç değilse bu konuyu bırakın. Ey vicdan!
Biraz Allah korkusu varsa şu konuda laf söylerken insanın dili yanar.
Çocuk, kadın istismarını başka tartışma alanlarına çekenleri, kim olursa olsun böylesi zihniyetleri nefretle kınıyorum.
Gelelim konunun uzamasına. Üzgünüm daha yeni başlıyoruz.
ÇATLATAN SÜREÇ
Ensest, yakın akraba ilişkileri, taciz, tecavüz kapımızda.
Kimse abarttığımızı düşünmesin.
Konu toplum tarafından öyle dibe itiliyor ki ancak bir yerden kırılıp su üzerinde görünenleri fark ediyoruz.Hoş diyelim ki, su üstüne çıktı. Haydi kanıtla!
Muhteşem çile! Dava safhaları en az 1.5- 2 yıl sürüyor. Somut kanıt yakalanmadığı sürece kişisel beyanlar yetersiz. Karşı taraf sürekli inkar halinde.
Kadın ve çocuk hakları üzerine çalışmalarıyla tanınan İzmirli avukat Birgül Değirmenci kamuoyunda ‘Utanç Davası’ olarak bilinen Bergama’daki davanın da avukatlarından.
UTANÇ DAVASI
Olay Dikili ilçesinde 14 yaşındaki E.A, Din Bilgisi ve Ahlak Öğretmeni ile fırıncı ve karısının arasında geçiyor.
14 yaşındaki kıza önce babasının arkadaşı fırıncı tacize ardından tecavüze başlıyor, fırıncının karısı aracı oluyor. Yetmiyor, genç kız başına gelenleri Din hocasına anlatıyor bu kez Hoca olacak adam, dernek binasına götürüp kıza tecavüz ediyor.
Bu süreçte dahi Değirmenci her aşamayı ayrı kanıtlamak zorunda kaldıklarını, eril bakış açısına karşı deveyi hendekten defalarca atlattıklarını anlatıyor.
Ki yine de sonunda battaniyede bulunan sperm kanıtıyla ağır cezalar sözkonusu olabiliyor.
İzmirli iki avukat kadın, Birgül Değirmenci ve Şenay Tavus sayesinde üç sanığa ceza yağdı, toplam 84 yıl hapis cezası aldılar. Din öğretmeni 36 yıl cezayla şimdi hapiste. Ancak dava hala Yargıtay’da, kesinleşmedi.
İki hukuk neferini yürekten kutluyorum.
Bu sonuç alınabilen ender davalardan,
Ancak açık belirtilere rağmen bir olay cezasız kaldı ki gelecek yazıda anlatacağız.Bu konular bitmez, bitmeyecek arkadaş! İsteyen siyasette istediği zemine çeksin, ‘o ne dedi bu ne yanıt verdi’ ile oyalanıp dursunlar.
Eminim ki benim gibi çok sayıda insan küçük, genç canları kurtarma derdinde.
Biliniz efendim.
Bu konuları işlemeye İNADINA devam edeceğiz.