Ne Güzeldir Doğduğumuz Toprakların Tarihini Bilmek (I)
İstanbul’da, 30 kişilik, ‘Gönül Dostları’ diye bir oluşumumuz var.İki ayda bir araya geliyoruz, bir konu, bir konuk seçerek toplanıyoruz.
Yemeğimizi yiyoruz, sonra da seçtiğimiz konuyla ilgili konuğumuzu dinliyoruz.
Geçen ay, Sinop AK Parti Milletvekili Mehmet Ersoy'un da katıldığı toplantımız da, torba yasası üzerine bir uzmanı dinlemiştik.
O toplantıda, 'Sinop tarihini öğrenelim, tarihi bilen birini davet edelim' diye önerdiğim de önerim kabul görmüştü.
'Sinop tarihini bilen birinin toplantıya katılacağı yerde, Sinop'a biz gidelim, yerinde tarihini öğrenelim ve görüşmeler yapalım' dediğim de oy birliği ile kabul görmüştü, önerimiz.
Milletvekilimiz Ersoy, ev sahipliğimizi yapacak, Kadir Akdoğan arkadaşımız da organize edecekti.
Sinop Milletvekili ve CHP Grup Başkanvekili Engin Altay hafta sonu İstanbul’da, Erfelek Derneği'nin kongresine katılacağı için, mazeret belirterek ziyaretimiz sırasında kentte bulanamayacağını söylemişti.
****
Haftalar öncesinden uçak biletlerimizi aldık, otel rezarvasyonumuzu yaptırdık.
Ve belirlediğimiz tarihte, 20 arkadaşımız sabah 09.30'da uçakla Sinop'a doğru havalandık.
Sinop’ta bize 6 arkadaşımız daha katıldı.
****
Saat saat, gün gün tüm programız Kadir Akdoğan tarafından yapıldı. Bu sayesinde yoğun geçen programız, oldukça verimli geçti.
11.00 civarında Sinop'a indik.
Otele yerleştikten sonra, Sinop Müzesi'ne doğru yola çıktık.
Müze'de uzman bir yetkiliden,
tarihimizle ilgili oldukça detaylı bilgi aldık.
Sinoplu olduğunu düşünenlerin çoğu, müzenin önünden geçmiş ancak içine girip merak bile etmemişlerdi.
****
Ve şunu gördük, Sinop'u çok iyi bildiğini düşünen tüm arkadaşlarımız aslında, tarihimizi bilmiyorduk.
Bırakın tarihi bilmeyi, kendi yaşadığımız ilçenin dışındaki ilçeleri bile bilenlerimiz sınırlıydı.
Tahmin ediyorum, bu sadece Sinoplular için değil, tüm illerimiz ile ilgili bir detaydı.
Bir kadın vermiş adını, kentimize...
Sinop M.Ö yaklaşık 8 bin yıl önce hayat izlerine rastlanmış.
Döneminin en önemli liman kentlerinden biriymiş...
Kent adına para bile basılmış... Bu gösteriyor ki, bir site yönetimi egemen kentte...
Adını rivayetlere göre, Irmak Tanrısı Osopos'un kızı Sinope'den almış.
Yine M.Ö 200 yıllarında yaşayan şair Skymnos, şiirlerinde Sinop adının, Sinope isimli Amazon kraliçesinden aldığını belirtiyor.
Sonuçta ismi Sinope'den geliyor.
Anlayacağımız, bir kadından almış ismini. Dişi bir kent...
Hikayeye göre, bir gün Tanrılar Tanrısı Zeus, görür görmez aşık olmuş Sinope'ye...
Zeus gözüne kestirmiş ya alacak Sinope'yi... Sinope, Zeus'un aşkına karşılık vereceğini ama bir şartı olduğunu söylemiş.
Şartı ise bakireliğine dokunmaması imiş Tanrı Zeus'un...
Aşk bu ya, Zeus kabul etmiş Sinope'nin şartını...
Ve sözüne de sadık kalmış Tanrı Zeus, ve Sinope'yi, Karadeniz'in en güzel yerine bırakmış. İşte bu bıraktığı yer bugünkü Sinop’muş!
Ve galiba Tanrı Zeus, aşkı Sinope'ye verdiği söz gereği, yüzyıllarca bakir bir kent olarak kalmış. Ta ki, son bir kaç on yıla kadar...
Ölümsüzler kente dokunmamışlar ama bizim ölümsüz(!) siyasetçilerimiz ise adanın içine etmişler... Beton yığınına çevirmişler kentin ada yerleşkesini...
****
Roma, Bizans, Selçuklu, Trabzon Rum İmparatorluğu derken Candaroğlu ve Osmanlı dönemi Sinop’ta hüküm sürmüş...
Sinop Müzesi'nden sonra, Erfelek'e aynı akşam ise Ayancık Belediye Başkanı Ayhan Ergül'ün konuğu olduk, Öğretmen Evi'nde...
Öğretmen Evi'nde ise yaşadığım bir olay tam bir fıkralık olaydı.
Salonda bulunan televizyonda, Türkiye maçı var.
Herkese soruyorum, 'maç canlı mı?' diye yok be, kardeşim kimse yanıt vermiyor.
Meğer televizyon açık ama karşısında oturan hiç kimse maçı izlemiyor.
Televizyonun sağ üst köşesine, sol alt köşesine bakıyorum canlı yayın ibaresini göremiyorum.
Merak devam ediyor.
Aradan birkaç dakika geçti.
Televizyon karşısında soru sorduğum kişiler kalkmışlar.
Dikkatli bir şekilde, bir adam televiz-yonu izliyor.
O'nun yanına yaklaşıyorum ve soruyorum.
'Maç canlı mı?'
"Ben görmüyorum" diye yanıt veriyor.
Dalga mı geçiyor diye, dikkatli gözlerine bakıyorum.
Ve adam bir ara ayağa kalkıyor, elinde beyaz bastonu ile tuvalete gidiyor, maçı sorduğum, gözleri görmeyen adam...
Başarılı isen, desteği alıyorsun milletten
Neyse masada Ayancık Belediye Başkanı Ayhan Ergün, ilçede gerçekleştirdiği projeleri açıklıyor.
O anlatıyor, biz soruyoruz.
Göreve geldiği ile yaklaşık altı yıl belediye başkanlığı görevi yaptığı kentte gerçekleştirdiklerini ve projelerini anlatıyor.
13 bin insanın yaşadığı ilçe merkezinde yılda 8 trilyonluk bütçesi ile kenti büyüt-meye ve değer katmaya çalışıyor 3. dönem seçilen Başkan Ergün.
2004 yılında yüzde 36 ile yaklaşık 2000 oyla seçilmiş. Son seçimlerde ise yaklaşık yüzde 50 ile 3 bin 762 oy almış.
Başarılı görmüş ki, Ayancık halkı ilk seçimde, yüzde 36 oy verdiği Ergün'e her seçimde desteğini artırmış. 2009 yılında da yüzde 46 oranında destek vermiş.
****
Ayancık Belediye Başkanı Ayhan Ergün, kentin en büyük sorununun işsizlik olduğunu söylüyor. Günde 10 talep oluyorsa, bunun 9'unun iş talebi olduğunu ifade ediyor. Belediye'nin bütçesinin yüzde 60'nın belediye personeline verildiğini belirtiyor. 8 trilyon bütçesi olduğunu ve bu bütçeden daha çok devletin olanaklarını ilçe için seferber etmeye çalıştıklarını söylüyor.
Kış nufüsünün yazın iki katına çıktığını, kentte ciddi bir inşaat faaliyetinin olduğunu belirterek, kentin nufüsunun artmadığını ancak, göç te vermediklerine dikkat çekiyor. Sohbetimizden sonra yola çıkıyoruz, Sinop'a doğru....
Yarın: Sinop Valisi, Saraydüzü, Durağan ve Boyabat...