Ne Çok Bazen Var Hayataımızda
İnsanlar hayatları boyunca bir şeyler yaparlar, yazar-çizerler, üretirler. Yaptıklarıyla birilerinin yüreklerine dokunurlar. Bazen bilerek bazen farkında olmadan yaparlar dokunuşlarını inceden inceye. İnançla sabırla zaman ve çabayla bir şeylerin üstesinden gelmiş, neler neler başarmışlardır. Takılıp kalmadan dünlere. Öyle olsa idi bozuk plak gibi döner dururdu. Çıkardığı ses hem kendini hem çevresini rahatsız ve huzursuz ederdi. Dünde yaşamaktan kurtulmak bir başarıdır. Zaferdir aslında. Ne büyük savaş kazanmış bilmiyorlar yada farkında değiller. Bir insanın dünden kurtulması. Bütün yüklerini bir köşede bırakıp ama asla bir daha geri dönüp bakmaması.
Ne yazık ki hep yarım bıraktıklarının peşinden sürüklenmesi en acı olaydır ve bütün hayatımızı etkiler. Çoğu insanın yaptığı bir şeydir. Olayları yaşandığı anda bırakmaz. Büyütür, besler, hazine gibi saklar. Küf tutmasın diye ara sıra çıkarır havalandırır. Kabuklarını soyar, kanatır, canını acıtır. Sonra tekrar gömer yüreğinin derinliklerine.
İnsanın düşünceleri ve davranışları da ayna gibi kalitesini gösterir. Kişiliğini yansıtır. Kimi deveyi pire, pireyi de deve yapar. Öyle sıradan şeylere yas tutarlar büyütürler ki gözlerinde şaşırıp kalırsın. Yanlışın peşinden sürüklenir gider. Yalan yalanı, yanlış hataları artırır. Basit insanlar basit düşünüp basit işlerle uğraşırlar. Bunlar kişilik fukaralarıdır bence.
Bazen de hayatındaki canlı ve cansız varlıklara bazı anlamlar yüklerler. Onlara sevgi hüzün acıma nefret gibi duygular eklerler. Ona göre de biçimlendirirler. Bende ara sıra yapıyorum. Bir şeylere anlam yükleyip duygularımla zenginleştiriyorum bazen de fakır bırakıyorum. İşte o zaman kalemim konuşuyor yürek diliyle. Bir şeyi çok istersiniz ve seversiniz. Hayatın anlamı olduğunu onsuz bir hiç olduğunuzu ve onsuz yaşayamayacağını düşünürsünüz. Her insanın hayatında böyle bir düşünce fardır. Konuları farklı olsa da.
Bazen de nefret eder hata yaptığını kabullenirsin. Ama her zaman sol tarafında bir köşesinde saklanıp ara sıra çıkıp canını acıtabilecek anılar kalmıştır. Küllenmiş kabuk bağlamış olsa da ateşlersin. Kabuklarını soyarsın. Kendi kendine acıtırsın canını. Yakarsın ruhunu...
Pişmanlıklar keşkeler kemirir beynini. Ama iş işten geçmiştir. Çünkü böyle olmasını sen istedin. Sen karar verdin. Seçimini kendin yaptın. Sonuçlar ise senin ödeyeceğin faturan. Hayat ne garip çıktığın her merdivende seni bekleyen bir şeyler var. Sınavlar var. Bazen sana gülümser, bazen de bütün kinini yüzüne kusar.
Bazen cıvıl cıvıl bir ruh kaplar bedenini. Bütün gününü neşeye boğar. Bazen de her şeye küsmüş yasa bürünmüş olursun. Gel gitler yaşarsın. Her zaman gök kuşağı olmuyor insanların günleri. Hatta saatleri dakikaları met cezir yaşatıyor ara sıra.
Bazen hayatında yüzleşmen gerekiyor. Hatalarınla. Geçmişinle. Bazen de her şeyi olduğu gibi bırakıp gitmesi. Hayat bu işte hep bazen....