Ne Çare (N.Ç.)
Yer; Ankara, 3 telekız, İzzet Yıldızhan ve Nihat Doğan ikilisi…
Yer; Mardin, 13 yaşındaki N.Ç. adlı kız çocuğu, 2 hacana (açılımı; Hacı Ana) ve 26 sapık…
Yer; Siirt, ilkokul öğrencisi 4 kız çocuğu ve 35 sapık…
Yer; Diyarbakır, 2 hacana ve 5 kadın…
Yer; Aydın, Söke v.b., Diyarbakır çetesi ve yabancı uyruklu kadınlar…
Ortak payda!!!
Gelelim, şu bahtsız 13 yaşındaki kız çocuğumuzun başına gelenlere…
Yargıtay, tecavüz olaylarının, 13 yaşındaki kız çocuğunun “kendi rızası”yla ve “para karşılığı” yapıldığına kanaat getirerek, cezaların en alt sınırdan verilmesine karar veriyor. Buradaki tartışma, 13 yaşındaki birinin kendi rızası olamayacağı konusu.
Karar, hukuken ne kadar doğru olursa olsun, insanen, vicdanen ve mantıken son derece yanlış ve son derece üzücüdür. Bunu tartışmaya dahi gerek yok.
Konunun asıl önemli tarafı toplumsal boyutu…
Bu olayda baştan beri kime kızdık; bu 26 sapığa…
Sonra kime kızdık; mahkemeye ve Yargıtay’a…
Kızdık mı hacanaya, bölge insanına ve o ana ile o babaya!!! Kızmadık…
Bakın, Mardin küçük bir yerleşim birimi… Bu tür küçük yerlerde hemen hemen herkes birbirini tanır, kim kimdir, kimin nesidir, ne iş yapar, kim kiminle küs veya barışıktır, kim ne haltlar karıştırır, kimin eli kimin cebindedir, herkes bilir. Üstelik bu kişiler genellikle de birbirleriyle akrabadırlar. Dikkat edin, bu 26 sapığın neredeyse tamamı da esnaf ve belediye çalışanı, yani bölge insanı. Bu nedenledir ki iddia ediyorum; N.Ç. olayını şehirde bilmeyen yoktur.
Kocasından şiddet gördüğü için ayrılıp da baba evine dönen kadınların, “töre” denilerek kendi baba ve ağabeyi tarafından katledildikleri bu bölgenin feodal yapısının, N.Ç. olayında hiç işlemediğine, üstelik tam tersine para karşılığında olmasına rağmen, görmezden gelinmiş olduğuna tanık olduk. Nerede kaldı, o saçma sapan sözüm ona o töre!
BDP’li Sebahat Tuncel, N.Ç. olayı ile ilgili olarak; “Partimiz adına N.Ç.’den özür diliyorum, 8 yıldır hakkını koruyamadık” demiş.
Oldukça basit ve aynı zamanda da komik bir açıklama bu. Ne hakkı bu, ne haksızlığı! Hangi haktan, hukuktan bahsediyorsunuz siz! Konu, N.Ç.’nin 8 yıldır süren mahkeme süreci mi, yoksa ona yaşatılan acılar mı? Yahu, ortada insanlık dışı bir vahşet var ve bu vahşet, bu iğrenç işkence yıllarca yaşanmış. Ortada 13 yaşında masum bir kız çocuğunun paramparça olmuş/edilmiş hayatı varken, sen halâ haktan hukuktan bahsediyorsun. Kazansan ne olacaktı? 13 yaşında bir kız çocuğunun yitirilmiş hayatı geri mi gelecekti! Hadi 8 yıldır yoktunuz, daha öncesinde, yani bu çocuk bu batağa düşürülmeden, düşürülüyorken, düşürüldüğünde, düşürülmeye devam edilirken neredeydiniz!
Bakın, bu bölgenin çok daha önemli hayati sorunları var. Kültürel hakmış, anadil isteğiymiş, özerklikmiş, bunların tümü hikâye. Bu mu kültürel hak, hangi kültürel haktan bahsediyorsunuz siz! Oysa gerçek hak; sadece insanca yaşamak…
Bölgenin en önemli sorunu, başta hızlı nüfus artışı ve bilâhare cehalet… Bölgede 8-10 çocuklu aileler çoğunlukta. Siz bu çocukları arka arkaya doğurur, ilgilenmez sokağa bırakırsanız, çocuklarınız giderler “ya davulcuya, ya zurnacıya” misali;
Ya, dağa, PKK’ya,
Ya, esrar, uyuşturucu Kürt mafyasına,
Ya da garibim N.Ç.’de görüldüğü gibi hacanaya…
Sabahattin Talu
sabahattintalu@gmail.com