Ne Çabuk Tüketiyor Ve Esgitiyoruz
Aşkları, sevgileri, dostlukları, arkadaşlıkları, ne çabuk tüketiyoruz. Ne çabuk yalnız kalıyoruz.
Kimilerimiz hayatı anlamlandırmak için uğraşıyor. Kimilerimiz ise börtü böcek gibi yaşıyor. Sorgulamıyor, okumuyor, tartışmıyor, fikir üretmiyor, diğerlerini anlamaya çalışmıyor. Kendimizi bulunmaz hint kumaşı zannediyoruz.
Karnımızı doyurmak, üremek için uğraşıyoruz. Hayatı bunların etrafında anlamlandırıyoruz. “Börtü böceklerden farkımız nedir?” diye sormuyoruz. Soranlara hayatı dar ediyoruz.
Yeni özgün fikirler karşısında tüm sığlımızla küfürler ediyoruz. Okumuyoruz, okuyanları sevmiyoruz. Yazmıyoruz, yazanları sevmiyoruz. Üretmiyor, tüketiyoruz, üretenleri sevmiyoruz. Börtü böcekler gibi yaşıyoruz. Hayatı anlamlandırmıyoruz. Sonra göçüp gidiyoruz.
Kimileri yalanlar söylüyor, başkalarının neler yaptığı ile uğraşıyor, yalanlarla başkalarının hayatlarını çekilmez kılıyor, zindan ediyor. Kişilikleri var zannediyorlar; kişiliksiz ve kimliksiz yaşamaya devam ediyorlar. Kimileri ise hayata anlam katmak için uğraşıyorlar.
Sahi siz hayata anlam katanlardan mısınız; yoksa börtü böcek gibi yaşayan, sorgulamayan, okumayan, üretmeyen, 200-300 kelimelik hazineyle özgün fikirler(!) üretenlerden misiniz?
Sahi ne çabuk Cumartesi geldi…