content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

10 Oca

Nasıl Bir Şeydir Bu EXPO?

Önce benim sevgili annem sordu. “Yine yazıp duruyorsunuz Dilek, neydi bu EXPO...”

“Ama anne ya, geçen sefer iki defa Paris’e gidip yerinde izleyen bir gazetecinin annesisin sen. O zaman da sormuştun anlatmıştım.”diyorum.

Annemin yanıtı, “O zaman da anlamamıştım ki bize ne getirecek?“

Anlatmaya başlıyorum. Bir bakıyorum annem  beni dinler gibi yapıp televizyonda Ege haberlerine dalmış “Bak  teyzenlerin bir tanıdığı intihar etmiş, zavallı adam işlerini bir türlü oturtamadı” diyor...

Bakkaldan alışveriş yapıyorum. Bu kez sevgili bakkalım soruyor;  gazetelerde yine EXPO haberleri var Ankara alacak falan diyorlar, bu kadar önemli birşey mi bu?

Başlıyorum ona da anlatmaya...

‘EXPO’lar dünya sergileri’ demek. Bir çeşit dünya ticaret fuarı.  100 yıldır düzenliyor.  Dünyanın gözü EXPO düzenlenen kentte oluyor, altı ay boyunca bu devasa fuar açık kalıyor. Milyonlarca turist geliyor...

Bakkalımın yanıtı:

“İzmir’de de burnumuzun dibinde fuar yapılıyor, bir hayrını göremedik. Dilek Hanım ekmek fiyatları artacak diyorlar, siz birşey duydunuz mu?”

Gülümsüyorum.

Haklılar tabii... Halkın gündemi ekmek, halkın gündemi iş...

Laf aramızda, EXPO’ların dünya organizasyonu yürüten  BİE’nin bir gelir kapısına dönüştüğünden kuşkulansam da,  yine de  İzmir için elzem değilse bile iyi bir fırsat olduğunu biliyorum.

İzmir artık adaylığı hak edecek bir birikime sahip ve kararlıyız, öyle Başkent’in ayak oyunlarına pabuç bırakmayacağız..

Yalnız gündemi EXPO’ya boğarak, bunu icraat olarak sunmak isteyen yöneticilerimize de duyurulur... Halkın en büyük derdi gerçekten EXPO değil...

Dert listesi çok ama çoook uzun...

60 yıllık firmasında profesyonel olacak

Dededen devraldığı şirketi Brezilyalılara Mart ayında tamamen devredecek Ahmet Şenocak. Eğer anlaşırsa kendi şirketinde CEO olarak kalmaya devam edecek. Şenocak “Dedemizin işini torunlara bırakacaktık diye ağlamanın faydası yok” diyor;

İzmirliler özellikle Eşrefpaşalılar, Şenocak markasını iyi bilirler. Bu kentten doğan en eski markalardan biridir Şenocak.

1915’lerde küçük bir ticarethane olarak Alim Şenocak’ın kurduğu, 1940’lı yıllarda Sabahattin ve İsmet Şenocak baba mesleğini devralıp geliştirdiği Şenocak, 1950’ye gelindiğinde, küçük bir atölyede üretime başladı ve Türkiye’deki o güne dek üretilen ilk ticari buzdolabının markası haline geldi.

1969’da Şenocak ailesi Klimasan A.Ş. adı altında yeniden yapılanarak, ticari tip soğutucu ve dondurucu üretimine başladı, ardından hızla büyüdü. Dünyadada gelişen ticari soğutma pazarına ayak uydurdu ancak bir yere kadar direnebildi.

Küreselleşen ekonomide işin içine krizler, ardından yeni kuşaklar girince sıkıntılar yaşayan Klimasan, sonunda sektörün dünya lideri Metalfrio’ya satıldı. Ancak anlaşma iki aşamalı yapıldı.

Klimasan’ın ana hissedarı Şenocak Holding’in yüzde 71’i, Brezilyalı Metalfrio Solutions’a 36.92 milyon avroya satılırken  kalan yüzde 30’un da 2011’de günün koşullarına uygun  rayiçle devredilmesi için anlaşıldı.

İşte şimdi geri sayım süreci başladı. Mart ayında Şenocak ailesinin şirkette hissesi kalmayacak. Ailenin şirketteki temsilcisi Ahmet Şenocak ve diğer hisse sahipleri de son hisselerini  devretmeye hazırlanıyor.

Bu arada son üç yılda Klimasan aldı başını gidiyor. Ürün yetiştiremiyorlar. 2011’in yalnızca ilk 4 ayı için toplam 38 milyon 350 bin dolarlık siparişi şimdiden aldılar.

Dedelerinin kurduğu 60 yıllık şirketi, karlı bir ortamda Brezilyalılar’a tamamen devredecek Ahmet Şenocak’ın duygularını, yaklaşımlarını doğrusu merak ettik.

Anlaşmayı üç yıl önce yaptınız ve Brezilyalılara şirketi sattınız ama Mart ayında tamamen devredeceksiniz. Bu anlaşma kesin mi ?

Evet anlaşmayı bu şekilde yaptık, artık değişmez. Son kalan hisselerimizi de Mart ayında günün koşullarına uygun bir bedelle vereceğiz.

Dünya krizi fırsat oldu

Bu arada Klimasan’ın üretimi adeta patladı. Brezilyalılar’ın mı etkisi oldu ?

Hayır, satışın en küçük katkısı yok. 2008’de anlaşma yaptığımızda durumumuz iyiydi ve Metalfrio bu parayı onun için ödedi. Yıl sonunda kriz patladı, 2009’da satışlar düştü. 2010’la birlikte tırmanışa geçtik. 2008’e göre adette yüzde 45, geçen yıla oranla yüzde 70 artış var. Yıllardır sadece makinaya değil, teknolojiye ve müşteriye de yatırım yapmanın karşılığını görüyoruz. Her gün bir uçakta bir adamımız yolculuk ediyor. Yeni müşteriler bulmak için yılın 200 günü seyahatteyim. Bu arada krizin şöyle bir katkısı da oldu, Batı Avrupa’dan mal alan bazı müşteriler bize döndüler.

Metalfrio, Şenocak-Klimasan’la nasıl buluştu?

Brezilya’da iki fabrikaları varken daha sonra pazarın büyük markası Derby’i satın alınca Metalfrio  bu pazarda dünyanın en büyük üreticisi oldu, ardından Rusya pazarına açılmak istedi. Bu nedenle Türkiye’yi düşünmüşler. Önce Manisa’ya gelerek küçük bir tesis kurmuşlar ama işler umdukları gibi gitmeyince bu kez bize teklifle geldiler. Multinational bir firma 4 ayrı ülkede üretim yapıyor.

Şu anda üretim ne kadar?

Ünlü bira firmaları, dünya pazarları için bizden mal temin ediyor. Türkiye’deki tüm büyük bira ve meyvesuyu firmalarıyla çalışıyoruz. Büyük donmuş gıda pazarı hızlı büyüdü. Vestel ile çalışıyoruz. Rusya, Ukrayna ve İsveç’e sürekli mal veriyoruz. 2010’u 245 bin adet satışla tamamlarken 2011’de hedefimiz 300 bin adet.

Brezilyalılar işe karışmıyor

Brezilyalılar satış sonrası işinize karışmadılar mı?

İşime gücüme karışmıyorlar, üç ayda bir yönetim kuruluna gelirler, toplantı yaparız üç saat sonra giderler. Halka açık bir şirket, alanında dünyanın en büyüğü, zaten hızla büyüyoruz.

Burukluk hissetmiyorum

Sizin durumunuz ne olacak?

Şu anda bir şey söyleyemem. Mart ayında oturup konuşacağız.

Koşullar uygun olursa devam ederim niye etmeyim? Patrondum çalışan oldum gibi bir kompleksim yok. Onlar uygun görür ben de şartları beğenirsem neden olmasın ?

Herhangi bir burukluk yaşıyor musunuz, 60 yıllık şirketi tamamen yabancılara devredeceksiniz?

Sonuçta ticaret yapıyoruz. Ben böyle görüyorum. Doğru, babamın büyük emeği var, birlikte bir yere getirdik ama çok iyi fiyata sattık. Sonuçta ticaretin kuralı böyle. Ya siz satın alacaksınız ya da satılacaksınız.

Yarın başka işe girebilir, ufak bir firmayı yeniden büyütüp satabilirsiniz. Bu bizim dedemizin işi biz de torunlarımıza bırakacaktık diye ağlamanın bir faydası yok.

Brezilyalılar, üçte bir fiyata geri teklif ettiler, maalesef alamadık

Ahmet Şenocak satış  aile şirketi olmanın dördüncü kuşakların devreye girmesinden daha çok ticari gerekliliğe bağlasa da,  bu konudaki sıkıntının firmayı yeniden geri almalarının önünde engel olduğunu şöyle anlatıyor:  “Yaşadıklarımızı çok aile şirketinin kaderi olarak tanımlamıyorum. Ancak şöyle bir durum var. Hatta krizde  bir ara geri bile alıyorduk. Metalfrio panik yaparak olmadık bir fiyata bize teklif etti. Param yetseydi ya da amca çocukları hala ortak olsaydı sattığım fiyatın üçte birine geri alabilirdim. Herkesin kapısını postacı çalıyor bir kez. Ben o cesareti gösteremedim. keşke gösterseydim. Bir ay sonra alalım dedik vazgeçtiler.”

Kur yükselince yerli ürün oranı artıyor

Klimasan dünyanın her yerinden hammadde getiren bir firma.  Şenocak “Kurlar yükseldikçe kullandığım yerli ürün oranı artıyor. Aynı zamanda ihracat şansımız da yükseliyor. Düşük kur politikası bizleri de ithalata bağımlı hale getirmişti. 10- 15 sene önce Türkiye’den aldığımız bir sürü şeyi yurt dışından getirdikçe içim acıyordu” diyor.

blog

SERKAN BALCIOĞLU: İzmir’in büyük bir ana sanayi yatırımı çekmesi gerekiyor. Üniversiteyi Bursa’da okudum. Sadece iki büyük yatırımın kenti nasıl değiştirdiğini yaşayarak gördüm. Manisa’ya yatırım gelmesi güzel ama İzmir için de bu tür yatırımları artık duymak istiyoruz. Siyasetçilerin istediği kentlerin önünü açarak onları nasıl temiz bir çocuk haline getirdiklerini güzel bir örnekle vermişsiniz.

SEMİH DİZDAR: Yatırım deyince neden aklımıza hep yabancı yatırımlar, fabrikalar geliyor. Bu kentte hala doğru düzgün bir kültürel organizasyon, kenti kavrayan festivaller yok. EXPO İzmir’de olsun demek kolay ama  hangi organizasyonu başardık bugüne kadar?

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank