Nasıl Anlatsam.. Aramızdakini?..
Sorardın bazen akşam inerken; / “neyim, kimim ben?”
Diyordum ki hep; / “sen başkasın, ne tanımlara sığarsın, ne de karşılaştırmalara..”
Kelimelerin kifayetsiz kaldığı yer sadece duyguların yoğunluğunda değil, senin anlatımında ve sorularına yanıt arayışımda..
Suskunluk..
“Yaşama sevincimsin” desem yeterli olur mu? Olmaz, sadece sevinç yetmez.
Sessizleştirilmiş iç dünyamızdaki dramatik fırtınaları anlatmak, yazmak kolay mı?
Hikâyemiz bir kitap olsa, biz de bu öykünün iki kahramanı olsak ve aramızdaki “şey”in adını nasıl koyabiliriz, nasıl adlandırabiliriz?..
İlişkinin kimliği ve niteliğini biz değil, okuyana bıraksak..
Geniş zamanlı bir aşk öyküsü yazmak mı istersin, yaşamak mı?
Hayatın gizli gerçeklerine derin dalışlar yapacak cümleler bulabilir misin hikayemizde?..
Yazdıklarımızı bile gölgede bırakacak bir yaşam sürdüğümüzü kaç kişi bilebilir?
Eğlenceli olan sadece edebiyat değil, onu yaratanların yaşadıkları daha ilginç, şaşırtıcı ve gizemli an’lardır..
Yaşadıklarımız biraz da olmak istediklerimiz gibidir:
Herkesten farklı olmak ve farklılıklarımızla kabul görmek..
Söylenmemiş tek bir söz bulup söylemeye adanmış bir yaşam zaten başkalarının hayatlarına benzemez canım..
Yazmak da aşk gibiydi.. gelip bulur sizi..her yazar yazısına sığınacaktı..
Her aşığın sevdiğinin sıcaklığını araması gibidir bu..
Alışılmış, bilinen dengeler, kurallar, tanımlar işe yaramaz bazı aşklarda.. bazı yazı serüvenlerinde..
Büyük başarılar vadeden bir hayat ansızın yok olabilir, yüksek duyarlılığa sahip zihinler dengeyi tutturmakta zorlanabilir..
Aramızdaki şeyi anlayabilmek için yaşamın biraz dışında durmak mı gerek yoksa?
Onu daha iyi görmek için..
Havadan bakmak resmin bütününü görmede işe yarar zaman zaman, ama, ömür de esas, yaşanmışlık kokan, gizemli dar sokakların labirentlerinde geçer..
Böyle anlarda geniş alanlara, ovalara çıkarız güneşe ve sonsuz maviliklere daha uzun süre bakabilmek için.
Nasıl anlasam ve sonra nasıl anlatsam aramızdakini?...
Şart mı anlatmak?
Anlasak ve yaşasak yetmez mi?
Hani biz güzel atlar ülkesindeyken bir turist sormuştu ya.
“peri bacaları nerde” diye..
Ben turiste bakıp sana gülümseyerek işaret parmağımla karşıyı göstermiş v“bacalar orda, peri yanımda” demiştim ya,
İşte aramızdaki..böyle bir sıcaklık.. böylesine bir derinlik ve yakınlık..
merhaba Sn Hocam iki insan ilişkisisni ve hayata bakışı ne güzel de anlatmışsısn farklı felsefi bakişi ne guzel de ifade etmisisn eleinize zağlık
Ocak 11th, 2010 at 16:22Teşekkürler Gülperi.
Sen de çok güzel özetlemişsin yazının ana fikrini:
Yani;"insan ilişkisi ve hayata bakış.."
Ve hayatta felsefi bakışa önem vermeyi..
sevgilerimle..
Ocak 12th, 2010 at 08:35