Mutluluk
Ağlayarak başladığımız hayat bir oyundur. Her gün oynanan oyun sonunda elde edilen her başarı mutluluk, her başarısızlıkta mutsuzluktur.
Mutluluğu yakalamak için her sabah yeni bir oyun oynamaya koşmak gerekir. Onun için güneşin doğmasını beklemek umut, doğması mutluluktur.
Hedefimiz mutluluk için umuda koşmak olmalıdır. Umutlanmayan mutlu olamaz. Çünkü elde ettiği mutluluğun farkına varmaz.
Mutluluk zamana uyum sağlamayı bilmektir. Mutluluk sahip olduğun her şeyden tat almasını bilmektir. Tat almak içinde hayatı yaşamak gerekir. Mutlu olup yaşamak için de yarını beklemek aptallık olur.
Yaşadığımız hayat hiç bir zaman kuralsız oynanmaz. Çünkü kuralsız oyun olmaz. Kurallı oynanan her oyunda da tüm rakipler birbirine eşittir. O nedenle de kuralına göre oynanan hayat oyununa daha önceden hazırlanan, planını, projesini, uygulamasını, pratiğini baştan yapan, elbette önceden hazırlığını yapmayana göre daha başarılı olur.
Doğal olarak elde edilen her başarı da sonunda mutluluğu getirir.
Başarı için başlangıçta dilenen güzel dilek ve temenniler, şans, talih, kısmet gibi vs. şeylerde benliğe pozitif enerji takviyesi yapıp morali yükselteceğinden başarıyı yakalayıp elde etmek çok kolaylaşır.
Mutluluk için edilen dilekler, ve temenniler birer beklenti, birer umuttur. Umudun mutluluğa dönüşmesiyse elde edilecek kazanım da başarıyla olur.
Demek ki, başarı umudu, umut mutlluğu getirir. Onun için yaşadığımız hayatta mutluluk, umut içinde yaşamayı bilmektir.
Her gün bilinmeyen sonsuz karanlıkta, bilinmezliğe doğru yol alan insanoğlunun mutluluğu acıyla sarmalanmış tatlılıktır. Onun için mutluluk hayatın gölgesidir. Oluşturmak için güneşi / ışığı beklemek gerekir.
O yüzden de mutluluk hızlı değişmeyi bilmektir. Değişmek için değişim zamanını bilmek gerekir. Onun için mutluluk ses gibidir, duymazsan gelip geçer.
Bazı hallerde mutluluk zamandan hızlı akar, ona yetişilmez. Kaçırmamak için farkındalık ve duyarlılık duygusunu geliştirmek gerekirki, onu elde ettiğimizde iyi değerlendirebilim.
Çünkü "mutluluk misafire benzer, gelir gider. O gelip gitmeden kendimizi ve çevremizdekileri mutlu etmesini bilelim.
Mutluğu tatmak için acıdan geçmek gerekir. İşte burada hayat imtihanını başarmak için akıl, ilim, irfan, şans, talih, kader, kısmet devreye girer.
Aşırı hırs, heva, heves, arzu ve isteklerimiz mutluluğumuzu bozar.
Mutlu bir hayat yaşabilmemiz için, oynadığımız hayat oyununda bunları çok iyi değerlendirip dengede tutmamız gerekir. Mutlu olabilmemiz için, arzu ve isteklerimizi, yaşadığımız hayatın şartlarına göre önceliğini güç, kuvvet ve yeteneklerimiz ölçüsünde çok iyi belirleyip sırasıyla temin etmeye çalışırsak daha çok mutlu oluruz.
Hızlı akan zaman içinde insanoğlunun sonsuz mutluluğu yakalaması imkansızdır. Onun için imkansızı isteyen mutsuz olur.
İmkansızın peşinde koşup yorulup mutsuz olacağına, zaman akıp ömür bitmeden, elde ettiğin imkanlarını değerlendirip iyi yaşayarak insan olmaya bak. İşte asıl mutluluk budur.
Cahit Karaç