Mutlu Yıllar !!!
2011 yılının son günü... Tüm dünya bir yılı daha geride bırakarak yeni yılın gelişini coşkuyla kutluyor. Aslında dünya neyi kutluyor?... Bugün, yeni bir yıla girerken, kutladığımız yılbaşı eğlencelerine farklı bir açıdan bakalım.
Banka hesabınızda 100.000 Liranızın bulunduğunu farz edin. 50.000’ini harcadığınızda bunu kutlamazsınız. Tam tersi, üzüntüyle "Of, geriye sadece 50.000 Liram kaldı" diye düşünürsünüz. Benzer şekilde ömrünüzü de harcıyorsunuz... Birkaç gün sonra 2012 yılına basacağız ve ömrümüzün bir yılı daha geçmiş olacak. Her yıl, her ay, her gün, her an ölüme daha da yaklaşıyoruz. Bu insan bedeninde kalma süremiz hızla tükeniyor. Hüküm yemiş birinin, "bir yıl daha geçti" diye geçen yılları sevinerek sayması doğaldır. Gün gelir özgürlüğüne ulaşmak için tamamlaması gereken tek bir yılı kalır, ardından da bir günü… Zamanın geçmesi tabii ki de bir mahküm için kutlanılacak bir durumdur. Fakat nihai hedefimize (yani; sonu olmayan, sınırsız ve sürekli artan mutluluk ve vecd kaynağı olan Tanrı'ya ulaşmak) sadece bu insan bedenini kullanarak, ulaşabileceğimiz gerçeğini göz önünde bulundurduğumuzda geçen zamanı neden kutluyor olduğumuz merak konusudur. Öldükten sonra özgürleşemeyecek ya da maddi dünya hapishanesinden kurtulamayacaksak, bu kutlamaların nedeni nedir?
Bu nedenle zamanınızı verimli kullanın... Tanrı tarafından bizlere verilen bu pahabiçilmez derecede değerli yaşam bedenini, yaşantınızın nihai hedefine yaklaşmak/ulaşmak için değerlendirin. Üşüyen biri ateşe yaklaştıkça ısınır. O zaman bizler Tanrı'ya yaklaştığımızı düşünüyorsak, acaba ne kadar yakınına gittik? Maddi dünyanın bağlılıklarından ne kadar uzaklaştık? Kafa yormanız gereken sorular ve meseleler bunlar olmalı.
Amacınız, neşeli kutlamalar yapmak yerine bu konuları derin düşünmek ve adanmışlığınızı ve kendi kişisel durumumuzu gözden geçirmek olmalıdır. Politikaya göz attığımızda, siyasi partilerin, seçim sonrası kampanyalarını gözden geçirdiklerini görürüz. Kendilerini değerlendirmek için “Neden biz kazandık?”, “Bu sorun neden çıktı?”, “Hangi eksikleri gidermeliyiz?” gibi sorular sorarlar. Bizler de aynı şekilde, en az yılda bir kere Tanrı'ya olan adanmışlığımızı gözden geçirmeliyiz. Bunu her gün yapmak tabii ki daha da iyi olacaktır. Böyle bir değerlendirme yapmak için iki-üç dakikanızı verin: “Bugün neler yaptım? Yaptıklarım iyi miydi yoksa kötü müydü? Zihnimi ne kadar dünyevi şeylere bağladım? Zihnimi ne kadar Tanrı'ya bağladım?” Eğer bunu yaparsanız, ertesi gün hatalarınız azalacaktır. Ama bizler ölüme yaklaşıyorken ve hatta ölürken bile bunu yapmıyor, en ufak bir korku bile duymuyoruz. Kişi 90 yaşına gelmiş olsa bile, “Daha bana birşeycik olmaz, yakınlarda ölmeyeceğim,” diye düşünür. Daha ne kadar yaşayacaksınız ki? 100 yıl? Bu kadar uzun süre yaşasanız bile, sonrasında ne olacak? Bunu düşünün.
İnsan, ölüm anını bile hiç düşünmüyor iken, manevi yaşamını nasıl düşünebilir ki? Ama maddi yaşantınız konusunda o kadar çok zihninizi yoruyorsunuz ki. “Oğlum, kızım ve torunlarım ne zaman hayatlarını bir düzene sokabilecekler? Zengin olmalılar…” Bu gibi konulara çok kafa yoruyorsunuz. Bu günden itibaren kendi maddi hayatınız için değil, manevi hayatınız için bir şeyler yapmayı düşünün; çünkü siz bu maddi beden değil, siz ilahi bir varlıksınız. Bu bedeni er ya da geç, bir gün bırakmak zorunda kalacaksınız. O, sizden zorla alınacak.
Bu nedenle, her yıl manevi yolda kat ettiğiniz ilerlemeyi gözden geçirin; hatalarınızın farkına varın, bir sonraki yıl için hazırlık yapın ve amacınıza ulaşacağınızı hissedin. Yaşayacak 1 yılınız mı, 6 ayınız mı, yoksa 1 ayınız mı kaldığını bilemezsiniz. Bir sonraki günü görecek kadar bile yaşayamayabilirsiniz. Akşamları sapa sağlam yatağına giripte uykuda kalp krizi geçiren çok insan var bu dünyada. Ölüm budur. Zamanınız geldiğinde, size fazladan bir saniye bile verilmeyecektir. Kim olursa olsun, herkesin gitmesi/ölmesi gerekir. Azizler bile bu dünyayı bırakmak zorunda kaldı. O zaman bu maddi dünyaya bağlı olan bizler için ne demeli? Bazıları gülerek, bazıları ise ağlayarak gider.
Zihniniz, kendiliğinden Tanrı'ya bağlanmayacaktır. Onu bağlayabilmeniz için uygulama yapmalısınız. Şimdiye dek yaşantınızı, dünyevi şeylere bağlayarak geçirdiniz. Zihninizi Tanrı'ya bağlamaya çalışırsanız, kendinizi O’na bağlarsınız. Bu, sadece düşünce ile ilgilidir. Bir konuda ne kadar kafa yorarsanız, o konuya o kadar çok bağlanırsınız. Mutluluğun dünyevi objelerde olduğunu düşünmeye devam ederseniz, onlara bağlı kalacaksınız. Eğer mutluluğu Tanrı'da bulacağınızı düşünürseniz, kendinizi O'na bağlayacaksınız. Bu nedenle kendinize bir iyilik yapın ve bu yeni yılda bu tür olumlu adanmış düşüncelerinizi arttırın!
Yarın yeni yılın başlangıcı... Zihninizin maddi dünya ile olan bağlantısını koparıp onu Tanrı'ya bağlamayı başardığınızda neşeyle kutlama yapın!!!
Hepinize Mutlu Yıllar!!!