Mutlaka, Kaliteli Eğitim ve Güzel Ahlak…
Türkiye'nin en başta gelen problemlerinden biri de devamlı olarak hedefsiz, dar görüşlü, kendine güveni olmayan, okumayan, araştırmayan, proje üretmeyen, kapağı devlete atıp ömür geçirmeyi düşünen, dünyadaki gelişmeleri takip etmeyen, haksızlıklara karşı çıkma cesareti gösteremeyen nesiller üreten, kalitesiz, çağdışı, ezberci, başarısız eğitim sistemidir.
AKP döneminde (güya) 15 civarında reform yapılmış ama kalite daha da düşmüştür. Eğitim düzeyimiz, dünya sıralamasında nal toplar hale gelmiştir. Sistem yaz-boz tahtasına dönmüştür. Kaliteli eğitim veren tüm okullar dejenere edilmiş, başarılı öğretmenler sürülmüştür.
Her taraf AKP şubesi haline döndürülmüş, arka bahçe haline sokulmuştur.
İktidarın vebali büyüktür. Zira, ülkenin geleceğini yok etmektedirler.
Gençlerimizi israf etmektedirler. Koltuk hırsı uğruna, kapanması imkansız, sosyal yaralar açmaktadırlar.
Bu acı tabloyu düzeltecek çareleri bulmak için çok akıllı, bilgili olmaya gerek de yoktur. Birazcık iyi niyet ve vatan sevgisi yeterlidir.
1- Okul öncesi eğitim döneminden başlamak üzere; tüm ilk, orta ve lise eğitimi dönemlerinde Adab-ı muaşeret, güzel ahlak, aile bilgisi, temizlik, çevre, drama ve güzel konuşma, vatan sevgisi, uyuşturucu tehlikesi, vergi şuuru, güzel yazı vb. konular işlenmelidir.
2- Her dönemde evlatlarımıza okuma zevki aşılanmalıdır. İlk ve ortaokulda Türk Klasikleri ( roman, şiir, hatırat vb.) okutulmalıdır.
Bunların özetini çıkarıp sınıfta sunmaları sağlanmalıdır. Hızlı okuma teknikleri öğretilmelidir.
Lise döneminde Türk ve Dünya Klasikleri öğretilmelidir. Sanat tarihi, astronomi, kozmoloji, dünya politikası, mantık, psikoloji vb. gibi konular anlatılmalıdır.
Bol bol müze gezdirilmeli, Türkiye'nin önemli yerleri (Çanakkale, Dumlupınar, Erzurum, Sarıkamış, vs.) gösterilmelidir. Tarih şuuru verilmelidir.
3- Evlatlarımıza, birer hobi kazandırılmalıdır. Şiirle, müzik ile, sanatla ilgilenmesi sağlanmalıdır. Devamlı olarak konferanslar, seminerler, münazaralar, edebiyat, sanat, müzik günleri tertip edilmelidir.
4- Üniversiteler, klasik düzeni terk etmelidir. Hepsinin, mutlaka bir teknoparkı olmalıdır. Yüksek teknolojiye yönelik ve laboratuvar –araştırma ağırlıklı hale getirilmelidir. Nano-teknoloji/moleküler biyoloji/genetik/bilgisayar yazılım/makine tasarım/nükleer fizik/bilişim/yüksek matematik/kozmoloji/enerji/tıbbi araştırmalar/farmakoloji/vb konular ön plana geçmelidir.
Devlet bu eğitim düzenine paralel olarak –mutlaka- “Ar-Ge ve Proje Üretim Müsteşarlığı” kurmalıdır. Yurt içindeki ve dışındaki beyinler, buraya transfer edilmelidir.
Mutlaka “Silikon Vadileri” kurulmalıdır.
Üniversitelere; yaptıkları araştırmalara ve keşiflere göre, ciddi destekler sağlanmalıdır. Araştırma – keşif – ilmi yayın – yetiştirilen bilim adamı sayısı vb. faktörler esas alınmalıdır.
Eğitimde KDV %1’e, Kurumlar Vergisi de %5’e indirilmelidir. Bu avantajlara karşılık “parasız yatılı-burslu” kontenjanları alınmalıdır.
Tarım, hayvancılık, tıp, ilaç, tohum, aşı üretimi vb. konularda çalışmalar teşvik edilmelidir.
Meslek okullarına ağırlık ve öncelik verilmelidir. Yerinde istihdam politikası uygulanmalıdır. Sözleşmeli öğretmenlik sistemi kaldırılmalıdır.
Okullara siyaset sokulmamalıdır. Liyakat sistemi uygulanmalıdır.
İmam-hatip okullarında ve din derslerinde gerçek din eğitimi verilmelidir. Arka bahçe politikası terk edilmelidir. İslamın özellik ve güzellikleri; tek ve en güzel örneğimiz Sevgili Peygamberimizin (SAV) hayatı ve örnek davranışları, kul hakkına riayet/yalan söylememek/hak etmediğine el uzatmamak/kula kul olmamak/ hırs-haram-kıskançlık-haset-iftira-zina-gurur-kibir-rüşvet vb. büyük günahlardan uzak durmak öğretilmelidir. Dürüstlük-ihlas-samimiyet aşılanmalıdır. Güzel ahlakın önemi vurgulanmalıdır.
Sıkıntılar ve çareler belli. Yeter ki samimiyet, iyi niyet ve vatan sevgisi ön plana çıksın.