Müslümanlığın Şartları mı Değişti?
Ülkemizin yaşadığı kaosu, perişanlığı, dejenerasyonu tahlil etmekte zorluk çekiyorum. Nüfusunun yüzde 90’dan fazlası Müslüman olan bir ülke deniliyor; ancak ortada gerçek anlamda Müslüman görmek mümkün olmuyor.
Bu yaşıma kadar; İslamiyeti anlatan, çok değerli -güvenilir insanları yazdığı, çok sayıda kitabı okudum. Tüm hadisleri ve Kur’an-ı Kerim’in (ehil insanlarca düzenlenmiş) meallerini tekrar tekrar inceledim. Kütüphanemde de, dini konularla ilgili, binden fazla kitabım mevcut.
Tüm bu okuduklarıma ve öğrendiklerime göre Gerçek bir Müslüman;
1-Dürüsttür. Yalan söylemez. Kimseye iftira etmez. Rüşvete, yolsuzluğa, kaçakçılığa, hiçbir harama bulaşmaz. Borcuna sadıktır. Vefalıdır. Verdiği sözleri mutlaka tutar. Emaneti ehline verir; torpilden, kayırmadan, haksızlıktan uzak durur. Cömert ve paylaşımcıdır. Saçı bitmemiş yetim hakkına karşı çok titizdir.
2- Edeb’lidir. Eline, diline, beline hakimdir. Az ve öz konuşur. Mütevazidir. Gurur, kibir, kendini beğenmişlik hastalıklarına kapılmaz. Adil, güleryüzlü, sabırlı ve hoşgörülüdür. Dünya hırsı yoktur. Aşağı bakıp şükreder, yukarı bakıp hased etmez. Tok gözlüdür. Herkese karşı saygılıdır. Lüks, israf ve gösterişten uzak durur. Feraset, basiret ve fazilet sahibidir. İyi bir komşu, ideal bir vatandaş, güçlü bir vatanseverdir. Hakaret, iftira, zulüm, haksızlık, gıybet vb. büyük günahlardan çok sakınır. Kin tutmaz, kimseyi dışlamaz, hakkını gasp etmaz. Adaletten ayrılmaz. Çevreye saygılıdır, yeşili korur.
3- Sadece Cenab-ı Hak’tan korkar. Kimseye dalkavukluk etmez. Şirk günahından, çok uzak durur. Haksızlıklar karşısında susmaz; haklının yanında yer alır; zulme destek vermez; karşı çıkar. Kula kulluk etmez. Hiçbir dünyevi çıkar için, ahretini satmaz. Yanında çalışanların hakkını, tam anlamı ile verir.
4- Tecavüz, gasp, cinayet, kadına şiddet, alkol-uyuşturucu- kumar-zina, faiz, terör, din istismarı (münafıklık), sapık ilişkiler vb. çok büyük günahlardan fersah fersah uzak durur.
Velhasıl, daha birçoğunu sayabileceğimiz, güzel hasletlere sahip olunması gerekmektedir.
Peki; Türkiye’nin bugünkü tablosuna baktığımızda ne görmekteyiz? Tam aksi bir durum. Münafıklık, din istismarı, şirk ve tüm büyük günahlar, başını almış gidiyor. Tüm dîni-ahlâki-milli değerlerimiz ayak altında, paspas olmuş. Her tarafta, Şia ve Vahhabilik etkisi. Sapıklıklar, tecavüzler, cinayetler, terör zirve yapmış durumda. Tam bir Sodom-Gomore, Lût Kavmi vb. örneği yaşanıyor.
Şimdi, bu ülkeye ve halkına “Müslüman” diyebilir miyiz?
Yüce Rabbim (cc), sonumuzu hayırlı etsin. Aklımızı, başımıza getirsin.