Murat Gürsoy İle Karadeniz Ekonomi
Programın bu haftaki konuğuydum, kendilerine fırsat verdikleri için birkez daha teşekkür ediyorum. Birçok konuyu enine boyuna konuştuk. Şimdi konuştuklarımızı kısa kısa buradan da paylaşmak istiyorum.
İlk başlık olarak planlı kalkınmayı konuştuk. Bu bağlamda ilimizin kısa orta ve uzun vadeli başta il kalkınma planı olmak üzere, sektör master planlarının ve devamında ise fizibilitelerin ve somut proje çalışmamalrının yapılması gerektiğini, plansız kalkınmanın olamayacağını, “şimdi ne yapıyoruz” mantığıyla veya yıllık planlamalarla kısa vadede birşeyler yapılırken uzun vadede bunların anlamlı parçalara dönüşemeyeceğini konuştuk.
Kalkınmanın özel sektör öncülüğünde ve kamunun koordinasyonunda olabileceğini, özel sektörün ilimizde doğru yatırımlar yapabilmesi için yeterince yatırım ve sanayi parselimizin olmadığını, buna dair yapılmakta olan çalışmaların çok yavaş ilerlediğini ve yetersiz kaldığını konuştuk.
İlimizin bundan sonraki süreçte genel sanayi parseli üretmesinin yanında İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri kurmaya öncelik vermesini ve bunun içinde Gıda-çikolata ihtisas OSB, Tekstil ihtisas OSB ve Mobilya ihtisas OSB başta olmak üzere olabilecek diğer ihtisas OSB’lerin değerlendirilerek ilimize kazandırılmasının önemine vurgu yaptık.
Yaylalarımızı hem tarım-hayvancılık hemde turizm anlamında yeterince değerlendiremediğimizi belirttik. Bu anlamda ilimizin 320 yayla ve obaya sahip olduğunu, özellikle de Ünye ve arka bölgesi, Fatsa ve arka bölgesi ve Ordu ve arka bölgesi olarak üç ana dikey koridordan oluştuğunu ve bu üç koridorun arkasındaki Çambaşı, Perşembe ve Ericek yaylalarının özellik arz ettiğini, Ordu olarak bu üç yayladan en az birisini bir “DAVOS” mantığıyla dizayn etmemiz gerektiğini, bunun içinde yayla master planının hazırlanılarak başlanılmasının doğru olacağını vurguladık.
Ayrıca, yaylalarımızda küçükbaş hayvancılığının 5 yıl gibi bir zaman dilimi esas alınarak ciddi anlamda yönlendirme ve desteklemelerle birlikte fındığın ilimize bıraktığı paraya yakın bir katma değer oluşturulabileceğini iddaa ettik.
Ülke olarak ormanlarımızı değerlendiremediğimizi, bizimle benzer orman varlığına sahip Finlandiyanın orman GSMH’sının 100 milyar dolar iken bizim 1 milyar dolar olduğunu ve bu konunun ülke olarak çalışılması ve ilimizinde buradan yeterince pay almasının önemine değindik.
Ayrıca;
- Denizlerimizi değerlendirebiliyor muyuz? Konteyner limanı nerede olmalı?
- Fındıkta katma değer mümkün mü?
- Ulaşım master planımız var mı? TEDES neyi düzeltir?
- Turizmi nasıl geliştiririz? Ekolojik tarım turizmi mümkün mü?
- TOKİ modern kentleşme için bir çözüm mü?
Gibi daha birçok konuyu samimi bir dille değerlendirdik. Altaş TV programın tamanını youtube’a attı (https://www.youtube.com/watch?v=KVYE91DxikY)
Her birimizin amacı ilimize faydalı olmak, umarım maksat hasıl olmuştur..