Mülküne Sahip Çıkamayan Parti!
Oylar bölünmesin teranesi CHP’yi kurtarır mı bilemiyorum.
CHP yetkilileri konu HDP olunca, HDP’nin barajı aşmasından mutlu oluyorlar. Konu Vatan Partisi olunca, Vatan Partisi oyları bölen parti oluyor.
Buradan, oylar bölünmesin ama vatan bölünsün anlamı çıkıyor.
Vatan Partisinin alacağı oyları daha önceden, CHP tapulamış olduğundan, Vatan Partisi CHP’nin tapulu mülküne saldırmış oluyor.
Mülk sahipleri kızıyor.
Neymiş Vatan Partisi AKP’ye çalışıyormuş… Aldığı oylar CHP’nin oylarıymış…
Ya sen ne biçim mülk sahibisin ki, mülküne sahip olamıyorsun? Bari oyların başına bir bekçi koy, belki, oraya buraya gitmez.
Vatan Partisi kimsenin oyunu almıyor. Vatana sahip çıkanların yüreğini alıyor.
Siz AKP’nin Açılım Sürecine kredi vereceksiniz, vatanı sorgusuz sualsiz, bölünmesine yardımcı olacaksınız, sıra seçimlere gelince oyları bölmeyin diyeceksiniz.
Vatan Partisi ile CHP arasında dünya kadar fark vardır. Bu farkı, fark edenler Vatan Partisine meylediyor.
Vatan Partisi ile CHP arasındaki temel fark; CHP muhalefete talip olan bir partidir. Vatan Partisi ise mücadele edip, tekrar bağımsızlığı kazanmaya çalışan bir partidir. İktidara doğrudan talip olan bir partidir. Muhalefete talip değildir.
CHP piyasacı, Kemal Dervişçi bir partidir. VP Karma ekonomiyi savunur.
CHP NATO’cu, bir partidir.---------------- VP NATO’dan çıkmayı savunur.
CHP Türbanı savunur.----------------------VP laikliği savunur.
CHP Kürtçülükle mücadele etmez.---------VP Bölücülüğe cepheden karşıdır.
CHP Ermeni Soykırımını var sayar.--------VP Bu bir emperyalist yalan der.
CHP M. Kemal’in mirasına sahip çıkmaz.--VP M. Kemal’in askerleriyiz der.
CHP özelleştirmecidir.-----------------------VP Halkın mülkünü yağmalatmaz.
Vatan Partisinin inançlı, dinamik, Amerikan askerinin başına çuval geçiren gençliği vardır.
Velhasıl, CHP ile VP benzerliği yoktur. AKP de Amerikancıdır. CHP de Amerikancıdır. NATO’yu, OECD’yi, DB, GB AB’ye tam üyeliği savunur.
Vatan Partisi, Batının partisi değil, vatanın partisidir.
CHP’nin bu günkü yöneticileri, kitle partisi olmayı ilkesizlik olarak alıyor.
Sadece Erdoğan’ muhalefet edince, işlerin biteceğini sanıyor. İlkesizliğin kol gezdiği yerde, ne muhalefet yapılır, ne de halkımızın refahı için bir yol açılabilir.
Üretim ekonomisini hedeflemeyen, Batının pazarı olmanın dışında, hiçbir ekonomik öngörüsü olmayan bir partinin, Mustafa Kemal’in partisi olması imkânsızdır.
Zaten Kılıçdaroğlu da, aynısını söylüyor. “Biz 1930’ların partisi değiliz diyor. Ben Dersimli Kemalim derken, Kürtçülüğün daniskasını yapıyor.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi, daha da ileri gidiyor. “Siz Açılımı 7,Haziran’dan sonra görün” diyor.
Oyları bölüyorsunuz diyenler, bir kez daha düşünsünler. Gerçekte oyları kimin böldüğünü anlayacaklardır.
Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmal.com
ulusalkanal.com.tr