Muasır Medeniyetin Sonu: İsviçre Edeniyeti!
"Gelin ülke olarak bir yol ayrımı yapalım muasır medeniyetin doruğunda"
Yıllarca, Tanzimattan I. meşrutiyete, II. meşrutiyetten Cumhiriyetin ilanı ve o günden bu günlere kadar hep "muasır medeniyetler seviyesi" lafı edilmiş, bunu Cumhuriyetimizin Kurucusu M. Kemal Atatürk te, Türk milleti için çizdiği yol haritası ve vizyon olarak 29.Ekim 1933 yılında "milli kültürümüzü muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkaracağız" tabirini kullanmıştır.
Bu sözün altında, yerleşiklik, açıklık, demokratiklik, katılımcılık, özgürlük, bayındırlık ve refah devleti yatmaktadır. Ne var ki, geçen süre içinde bu standart için Atatürk hayli gayret sarfetmiş ve 1938 e kadar yaptığı kalkınma hamleleriyle ve ilkeleriyle bu uğurda Cumhuriyeti Kurma aşamasında olduğu kadar mücadele etmiştir.Şimdi bu parçaları teker teker değerlendirmek gerek. Küresel anlamda, demokrasinin, katılımcılığın, özgürlüğün gelişmiş batı devletleri açısından ne denli acınacak kelimeler olduğunu en başta vurgulamak gerek. Bu nadide kelimeler sözde muasır medeniyetler tarafından tek yanlı ve/veya kendilerine göre yorumlanmış ve bu gün bu kelimeler yüzlerimize acı bir tebessüm yerleştirmekte. Hiç alakası olmaması gerektiği halde Irak'ın içlerine girip bu coğrafyayı bütün olarak talan ederken, aynı senaryonun bir diğer versiyonu Rusya Federasyonu tarafından Gürcistanda uygulanırken aynı zulmü yapan Birleşik Devletler ayağa kalkarak tavır almakta.
OYSA Kİ, BATININ MEDENİYETİNİN İÇERİĞİ KENDİNE GÖRE DEMOKRASİ, KENDİNE GÖRE KATILIMCILIK, KENDİNE GÖRE ÖZGÜRLÜK, KENDİNE GÖRE ADALETTİR. Bu kavramlar bu gün için geri dönüşümü olmaksızın eskitilmiş yıpratılmış miadı doldurulmuştur.Bu durumda muasır medeniyet seviyesinin alınacak tek noktası kalmıştır, o da teknolojisi ve bayındırlığıdır. Bayındırlık masum iken teknoloji ise çok uzun yıllar etkisini gösteren zehirdir. Bu durumda teknoloji alınırken zehiri ilaca çevirecek filtre edecek kurumsal yapılanmalar, küresel devasa kurum ve kuruluşlar tarafından kolayca ezilmekte ve bu teknoloji gün geçtikçe masum Türk İslam coğrafyasının metabolizmasını kitlemekte darmaduman etmektedir.Soysal yapıdaki hızlı bireyselleşme, geometrik hızla ilerleyen ailedeki çözülme önünü göremeyen vizyonu olmayan devlet otoritelerinin de etkisiyle kurumsal olarak teknoloji ile birlikte slikon beyinlerimizi hemencecik kansere çevirmektedir. Bu durumda ümitvar bir gelecek beklemek inanılmaz derecede zor görülmektedir. Bu teknolojik gelişmelerle ancak ve ancak kendi beyinlerimizi kendimiz formatlayacağımız yarı elektronik çiplerden oluşan beyinlerimizle baş edebileceğiz. Tabi bu durumda ortada ne kadarlık bir "insan" öğesinin kalacağını sizler takdir edersiniz. Potansiyelinde Kapitalist sistemin zehirini barındıran teknoloji, gelişmekte olan ülkemiz yönetimi için önünü görür iç ve dış politikalarla zararsız hale getirilmek zorundadır.
Edeniyet: M siz medeniyet, edenizyet, basitlik, seviyesizlik, çökmüşlük.
Fetişizm: Tapınma derecesinde akıl ve izan dışı bağlılık.
Bu sitede yayınlanmakta olan yazılar http://www.timeturk.com, www.yazarport.com , www.bilgiagi.net http://www.gunesgazetesi.net, http://www.bilgievreni.com, , http://www.siyasalforum.net, www.marmaratv.com.tr http://www.gercekgazete.web.tr, www.radyobrt.net, http://www.fatsadan.com, ile, Gerçek Gazete, Halkın Sesi, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.