İstanbul’un Trafik Sorunu Neden Çözülemiyor?
Moskova’nın altını tam dört kat yapılarak trafik şehrin altına alınmış, 1 katı metro, bir katı otopark, bir diğer katı alt geçitler vs… Pekala biz neden hala İstanbul’un altını daha bir kat bile yapamamışız?..
İstanbul dünyanın “En Büyük ve En Güzel Şehri” dir..
Eğer yıllar yılı bu “EN” leri önemsemedinizse, tabiki sorunları da “En büyük” olacaktır.
Peki olası büyük sorunlar karşısında nasıl pozisyon alınması gerekir? Olması gereken şey, büyük kentin büyük sorununa karşı “BÜYÜK DÜŞÜNMEK” tir..
Ben bir siyasetçi değilim ama büyüklüğünü çok önemsediğim Aziz İstanbul için Büyük Düşünenlerdenim..
İlk Makalemde, İstanbul’un “Trafik ve çarpık yerleşme” ile ilgili iki büyük sorunundan bahsetmiştim. Çarpık kentleşmeyi bu serinin IV. cü Makalemde değineceğim. Bir önceki makalemde İstanbul’un Trafik sorunu ile ilgili sizlerden gelen düşünce ve önerilerinize yer verdim. Bu ikinci Makalemde ise, İstanbul trafiğini düğüm düğüm düğümleyen sebepleri ele alarak çözümleyeceğiz...
Güzide şehrimiz İstanbul’ habire önlenemeyen insan göçünden, değil midesi, gırtlağına kadar her şeyiyle doldu... Üst üste, omuz omuza bir koşuşturmacadır gidiyor çarşı pazarda... Haliyle bu kadar kalabalığın bir ceremesi olacaktır...
Kaçak yapıların daralttığı, plansız yapılan yollara çıkan binlerce araç ve onca insanın yükünü İstanbul kaldıramıyor artık. Kal-dı-ra-mı-yooor!… Tek çare vardır o da trafiği yeraltına almaktır. Tıpkı kısmi şehrin kenarından geçen Marmaray Projesi gibi şehir raylı sistem ağıyla örülmelidir.…
Dünyada bir çok ülkenin önemli şehirleri en az iki kattır, yer altı tamamen raylı sistem ağıyla örülmüştür. İngiltere, Fransa, İtalya dev metro istasyonlarıyla Toplu Taşımda ferah ulaşım imkanı sağlarken, bizde bir Avrupa kenti olmamıza rağmen neden bu imkanlardan faydalanmayalım ya da örnek almayalım değil mi!.
.
Makalemin başında Moskova örneğini verdim. İki sebebi vardır bu örneğin, ilki tarihi dokunun İstanbul'la eş değer olması, diğeri bu önemli taridokunun altına tam 4 kat birden yapılma cesaretinin gösterilmesidir.
Şimdi, biz İstanbul’un altını 1 kat dahi yapamayışımızın kronik vakıasına (bahanesine) bir bakalım;
* İstanbul’un altı tarihi yapıymış..
* Herkes özel arabasıyla trafiğe çıktığı için trafik tıkanıyormuş...
* Yer altını delmek çok maliyetliymiş..
… Falan, falan...la giden uzun bahanelerin en öne çıkan 3 maddesi böyle..
.
Şimdi Çözümleyelim bakalım bir bir:
* İstanbul tarihi bir kent, tabiî ki tarih fışkıracak.. Kullanılmayan, toprağın altındaki “tarih”in kime ne faydası var..
Yer altı metro çalışmalarındaki tarihi eserler ile ilgili hafızamızda henüz taze Yunanistan örneği vardır bildiğiniz gibi..
Ne yaptılar, Metro giden güzergahtaki bulunan tarihi eserleri, oracıkta bir yer yaparak camekanlı bölmelerde sergilediler..
Pekala bizde yer altından Metroyu geçirirken, mesela Beyazıt Meydanının altını müzeye çevirebiliriz..
Üstte de, insanlar yaya olarak rahat rahat dolaşır, park yap, hatta özel araçları bile serbest bırakmanız mümkündür.. Şimdi yasak ya...
* Vatandaşa özel aracınla trafiğe çıkma demek mümkün müdür?
Zamanında işine ulaşamayan vatandaş ne yapsın, durumdan vazife çıkartıp başının çaresine bakıyor..
Var olan yastık altında ki üç beş kuruşunu yatırım maksadıyla değerlendirerek altına bir araba çekiyor. Böylece hem ufak bir sermayesi olmuş oluyor, hem de hani köyde eşek vardır ya her işimize koşturduğumuz, işte kocaman şehir hayatında da, ailesiyle kıra pikniğe, komşuya çoluk çocuk rahat gitmek için kendine uygun bir otomobil alıyor.. Buna nasıl alma dersiniz..
* Yer altını delmek tabi ki çok yüksek maliyetler gerektirecektir..
Beşiktaş tarafında açılan yeni büyük tüneller milyarlarca dolar tuttu. Peki bu tüneller açıldıktan sonra para mı, yoksa trafiğin rahatlığımı konuşuldu dersiniz?
Tabiî ki açılan tünelin rahatlığından herkes mutlu oldu, birde aynı bölgede Taksim - Levent Metrosunun olması, bu bölgede trafiğin tıkır tıkır işlemesini sağlıyor..
Taksimin altından Levent’e kadar Metro yapıldı, var mı beğenmeyen!..
Taksim’den bindiniz mi 2 dakika da Mecidiyeköy’desiniz değil mi!.
Yer altından milyonlarca insan hızlı ve güvenli bir şekilde taşınırken,
üstte belediye otopark olarak kullandığı yerlerden ekstradan para bile kazanmıyor mu?..
Taksimin üstü ferahlamadı mı?..
Ya o metro olmasaydı, şimdi bir düşünün Harbiye-Osmanbey güzergahının yoğun trafik çilesini!..
.
Bir sonraki, “İstanbul un trafik sorununun çözümünde benim ‘olmazsa olmaz’ olan çözüm önerimi” paylaşacağım III. Makalemde görüşmek üzere hoşça kalınız..