Mıntıka Temizliği
“…Herkesin, çeşitli aralıklar ile kullandığı sabit bir mıntıkası vardır. Kişi buraların temizliğinden sorumludur. Mıntıka temizliği yapmayan kişi bu eylemi sebebiyle cezalandırılır.”
Sözlük mıntıka temizliği için bu açıklamayı yapmış.
Ergenekon Tertibi, Amerika ve Avrupa’nın Türkiye’deki uzantıları tarafından mıntıka temizliği olarak vasıflandırılmıştı.
Hatta Bülent Arınç “Türkiye bağırsaklarını temizliyor.” Demişti.
Ermeni Açılımı, Kürt Açılımı ve Kıbrıs Açılımlarının önünü açmak için gerçekleştirilen mıntıka temizliği şimdi başka araçlar ile devam ettirilmektedir.
Mıntıka Temizliğini yapan siyasi iktidar olduğuna göre, bu temizliğin iyi yapılıp yapılmadığını denetleyen bir komutan vardır.
Uzatmayalım. Mıntıka temizliğini yaptırmak isteyen komutan Avrupa’dır. Amerika’dır.
Batıya göre bölge büyük ölçüde temizlenmiştir. Ancak kullanımdan mütevellit, bazı yerlerde kalıntılar vardır. Son, ince bir temizlik daha yapmak gerekmektedir.
Batı, kendince Cumhuriyetin değerlerini büyük ölçüde temizlemiştir. Geriye, Mustafa Kemal ismini, Türk Halkının zihninden temizlemek kalmıştır.
Bu amaçla, sıra, 31 Temmuz 1951 tarihli “ Atatürk Aleyhinde İşlenen Suçlar Hakkında Kanun” un kaldırılmasına gelmiştir.
Bu kanunun kaldırılmasından muratları şudur; Atatürk ne kadar çok aşağılanırsa, Kemalizm’e ait değerler o kadar çabuk temizlenir.
Durum yalnızca Atatürk’ün aşağılanması değildir. Emperyalizme karşı mazlum ülkelerin kurtuluş savaşları aşağılanacaktır. Kemalizm ne kadar çok aşağılanırsa, onun ilkeleri için mücadele verenlerin dirençleri o ölçüde kırılır.
Büyük Ortadoğu Projesinin Eş Başkanının yürüttüğü, Atatürk Cumhuriyetini Osmanlı Cumhuriyetine dönüştürme çalışmalarında, adı geçen kanun mıntıka temizliğine dâhil edilmiştir.
Aslında bu yasa, yandaş ve holding medyasınca o kadar çok ihlal edilmektedir ki, kanunu varlığı dahi unutulmuş gibidir.
Atatürk Cumhuriyeti korusunlar diye, savcıların isimlerinin önüne Cumhuriyet ifadesini eklemişti.
Eğer Meclise böyle bir yasa tasarısı gelirse, kuruluş ve kurtuluşu gerçekleştiren o günkü meclisin üyelerinin kemikleri sızlayacaktır.
Çok merak ediyorum.
AB’nin bu talimatı da Meclise gelirse, CHP ve MHP nasıl bir tavır takınacak?
Bildiğiniz gibi;
CHP Avrupa Birliğini savunmaktadır,
MHP Avrupa Birliğini savunmaktadır,
AKP Avrupa Birliğini Savunmaktadır.
CHP’li ve MHP’li dostlar diyecekler ki, olur mu kardeşim, bunun AB üyeliği ile ne ilişkisi var?
Emperyalizm alan temizliğini yaparken, AB üyeliğini savunanlar mıntıka temizliği için itiraz etseler, ne çıkar?
Olsun, gene de bu son mevzide tutunabilirsek, belki saldırıyı tümden püskürtebiliriz.
Tek ve son mevzide bile tutunsak, geride vatan için mücadele edenlere zaman kazandırırız.
Ergenekon Operasyonu'nun Orta Asya'ya sürgün operasyonu olduğu çok önceden belliydi ama şimdi şimdi ortaya çıkıyor.
Adamlar diyor ki Ergenekoncular dışarda olsa biz bu açılımları yapamazdık...
Bu söz bile kimin kim olduğunu göstermeye yeter.
Var ol hocam...
Ekim 17th, 2009 at 00:47