Milletin, Gerçekten Vekili Olabilmek…
TBMM’deki; Anayasa değişikliği ile ilgili müzakereleri, derin bir üzüntü-endişe ve şaşkınlıkla izliyorum. Kahroluyorum. Uykularım kaçıyor;
1- Terör azmış- Ülke kan gölüne dönmüş- tek bir dostumuz kalmamış- her gün şehitler veriyoruz – ekonomi çökmüş- işsizlik zirve yapmış- herkes perişan- döviz başını almış gidiyor - TL’nin değeri kalmamış – 14 yıllık ithalat/ihracaat farkı 773.milyar dolar olmuş- 433 milyar Dolar faiz ödenmiş. Dış borç 570 Milyar TL olmuş. 7 Haziran 2015 ile 31 Aralık 2016 arasındaki şehit sayımız (maalesef) 1793 olmuş, (ki, Ocak ayında da bir çok kaybımız oldu) ; Akp ve Mhpli milletvekillerinin umrunda değil. Canhıraş bir şekilde; tüm yetkileri tek bir kişinin iki dudağı arasına yerleştirmenin demokrasiyi ve hukuk düzenini sona erdirmenin, gayreti içindeler.
2- Devamlı kavga, hakaret, küfür ve özellikle de lidere yaranma gayretleri. Anayasanın amir hükmüne rağmen, açıktan oy verme şovları. Kendi durumlarını sıfırlayacak, tam anlamı ile etkisiz ve yetkisiz hale getirecek bir tabloyu gerçekleştirme çabaları. Ülke, halk, umurlarında değil. Yeter ki, liderleri mutlu olsun, kendilerini takdir etsin. Ülke uçuruma gitmekte imiş. Ne önemi var? Yeter ki, tekrar seçilebilsinler.
3- Bu arada, milletvekili sayısı da 600’e çıkarılmak isteniyor. Eğer halkımız, referandumda sorumsuz davranır, kendi ipini çekerek, evet diyerek bu vahim projenin önünü açarsa; 60 milletvekili bile çok gelecektir. Zira, bunların, hiçbir etkisi ve yetkisi kalmayacaktır. Meclis devre dışı olacaktır. Boş gezenin boş kalfası durumuna düşeceklerdir. Zira, her şey, tek bir kişinin elinde toplanacaktır. Aslında, bundan sonra, seçime – sandığa da gerek kalmayacak; saltanat dönemi başlayacaktır.
4- Mantığım hiç almıyor. Nasıl oluyor da, tek bir Akpli ve Mhpli, karşı çıkmıyor. Doğruları dile getirmiyor. Vicdanının, mantığının sesini dinlemiyor. Mesela; Ekmeleddin İhsanoğlu. Biz kendisine değer vermiş, lehinde yazılar yazmış, aile boyu oy vermiştik. En azından, bu vahim duruma karşı çıkmasını beklerdik. Halbuki, beyimiz, Osmanlı torunlarına (sanki kalmış gibi) maaş bağlatma peşinde. Ülke elden gidiyor, zat-ı Alileri ne ile uğraşıyor? Pes doğrusu. (Elbette, bizim gibi, saf Anadolu çocuklarını kandırmak çok kolay oluyor.)
5- Milletvekili, milletin gerçekten vekili olmalıdır:
- Demokrasiye, hukuk düzenine sahip çıkmalıdı Şahsi beklentileri uğruna taviz vermemelidir. Parmak indir-kaldır robotu durumuna düşmemelidir. Haksızlıklara, kanunsuzluklara, yolsuzluklara, karşı çıkmalıdır. Kimseye kulluk etmemelidir. Şahsiyetinden, inançlarından, taviz vermemelidir. Boş kâğıda imza atmamalıdır.
- Tayin- terfi-torpil-iş takibi ve akçalı işlerden uzak durmalıdı
- Yalan söylememeli,boş vaatlerde bulunmamalıdı
- Halktan kopmamalı; gurur ve kibirden kaçınmalıdı
- Basiret- feraset- fazilet ve cesaret sahibi olmalıdı
- Daima birleştirici olmalı, kimseyi dışlamamalı, mezhep-cemaat-particilik-ırkçılık- ideolojik saplantılardan uzak durmalıdı Hep, Hak’tan ve haklıdan yana olmalıdır.
- Kamu kaynaklarını, saçı bitmemiş yetim haklarını, gözü gibi korumalıdı
- Din istismarı yapmamalıdı Camilere, yargıya, okullara ve kışlalara, siyaseti sokmamalıdır.
- Mütevazi olmalı; konuşmaktan ziyade dinlemeyi tercih etmelidir. Kimseye yukarıdan bakmamalıdı Örnek davranışlar sergilemelidir.
VE mutlaka, Cenab-ı Hak’ka hesap vereceğini, bir an bile aklından çıkarmamalıdır.