Milletin Avukatları Nerede?
Gazetelerde yazılanlara, TV'lerde konuşulanlara dikkat ediyor musunuz?
Türkiye kaos içinde ama çoğu farkında değil.* *
Kaos olan nedir?
Devlet kavramının altüst edilişi
Ülkenin yeraltı yerüstü kaynaklarının yabancıların eline geçişi
Zengin yoksul/fakir farkının artması
Tarafsızlık ve yansızlığın terkedilmesi.
Millet kavramının azınlık radikal dinci zihniyetin inancı düşüncesi imiş
gibi yansıtılması
Hukukun adaletin katledilmesi.
* *
Ayrımcılığın ve nefret söyleminin egemen hale geldiği, bir dönemde,
aydınların hukukçuların görevi, diğer meslek gruplarına göre daha da önem
kazanmaktadır.
Halk derin bir uyku içindedir. Rahat, huzurlu memnun. Olup bitenleri
görememenin, uyandırılacağını düşünememenin keyfini sürüyor. Saadetin hep
böyle devam etmesini, hiç uyandırılmamasını ister. Ama bir gün gelecek,
uyandırılacaklar.
Biliyorum: halk okumayı, düşünmeyi sevmiyor. Düşünürse rahatının
kaçmasından korkuyor. *Yuvanızın temeline dinamit koymak istiyorlar;
diyoruz, aldırmıyorlar. Sözümüze kulak verirlerse, tedbir almak
gerekeceğini anlıyor; zahmete girmek istemiyorlar. Bir tek endişesi var:
Gününüzü gün etmek, dilediğiniz gibi yaşamak.
* *
Mücadeleden ürküyor. Öylesine ürküyor ki, sizin için yapılan
mücadelelerle ilgisinin olmadığını, göstermek ihtiyacını duyuyor.
Ülkenin birçok sorunu var. Şer güçler, sayılamayacak kadar çok. Diken
üzerinde. Fakat *halk* dikenli bir yolda ayağını yaralamadan yürümenin,
mümkün olmayacağını unutuyor.
Tehlikeyi görünce, korkulu bir rüya görürmüşçesine sırtını dönüyor. Yeni
ve eskisinden daha derin bir uykuya dalıyor.
Hiçbir feryat, halkı uyandıramıyor. Tehlikeyi anlamasını temin edemiyor.
Yaklaşan düşmanın, ara sıra yumruğunu yiyor; hassas bir yerinize iğne
batırılmış gibi şöyle bir sıçrıyor; şaşkın şaşkın bakıyor ve sonra da
başını yastığa gömüyor.
* *
Nasıl mı? Türkiye'de, Siyasetin Yargı'yı Kuşatmasından öte; Yargı'nın,
Siyaset tarafından teslim alınması ve yapılandırılması gerçeğiyle karşı
karşıyayız...
Yargı dahil olmak üzere, devletin ve toplumun kurumları, köhnemiş çağdışı
zihniyete sahip olanların birimi haline dönüştürülmüştür.
Siyasete tabi olan Yargı kimliği sergileniyor. Belli zihniyete sahip
kişilerce devlet bünyesinde oluşturulan Yargı'nın dramatik bir örneği
ortaya konulmuştur. Yargı, siyaset iç içedir, birbirine şirin görünme
yarışı içine girmişlerdir.
Uygulamalarla; yasama, yürütme ve yargı arasındaki danışıklı ilişki,
bağımsız ve tarafsız Yargı anlayışıyla bağdaşmayan unsurlar bütün
gerçekliğiyle ortaya çıkmaktadır.
ABD-İngiltere-Fransa ile içiçe geçmiş Türkiye içi güç birliği karşısında,
bu sürecin aktörleri, duygularına, koltuk servet hırslarına hakim
olamamışlardır.
Türkiye; kin nefret ve öfke ile intikam diye sayıklayan dini istismar
eden adaleti katleden bir fasıklar güruhu ile karşı karşıyadır.
Üstünlerin Hukukunu gerçekleştirmenin hazzıyla birbirlerini kutlayanlar
artmaktadır. Devlet nüfuzunun kötüye kullanılması suretiyle oluşan böyle
bir tablodan demokrasi, insan hakları, kamu hizmeti verimliliği ve
toplumsal barışın çıkmayacağı açıktır.
Türkiye, hukuku askıya alan bu ilişkiye mahkûm olmayacaktır. Kendisini
kuşatan yapıyı kıracak ve Hukuk Devletini yeniden inşa edecektir.
İnanıyor ve umut ediyorum ki;
Aydınlar, Milli güçler; ülke sathında kamu gücünün kötüye kullanılması
suretiyle oluşturulmuş çıkar ilişkilerine girmeden ve tenezzül etmeden;
Sivil Toplumun sesi olacaklardır.
Mağdurların hak ve hukukuna sahip çıkacaklardır.
Çevre katliamına karşı çıkacaklardır.
Yaratılan korku ve baskı iklimine karşı haykıracaklardır.
Hukuktan yana, adaletten yana, haktan yana olacaklardır.
Üstünlerin hukukunun temsilcisi olmayacaklardır.
Güçsüzlerin, mazlumların ve mağdurların sesi olacaklardır.
Günün Sözü: Rakibinizin anlayacağı dilden seviyesine göre konuşun, hitap
edin.