Mide İlaçlarının Diğer Hayati Yan Etkisi de Kolit
Mide İlaçlarının Bir Başka Hayati Yan Etkisi de Kolit
Proton pompası inhibitörleri (PPİ) günümüzde çok kullanılan ilaçların başında geliyor. Mide asit salgısını azaltan bu ilaçlar özellikle ülser ve reflü hastalığı tedavisinde adeta devrim yarattılar. Bunlar sayesinde ülseri ve reflüye bağlı özofajiti olan hastalar dünyaya yeniden gelmiş gibi oldular, mide ve yemek borusu ameliyatları neredeyse hiç yapılmaz oldu ama bunlar, bu ilaçların çok ciddi yan etkileri olabileceğini görmemize de engel olmamalı.
Archives of Internal Medicine’ de yayınlanan yeni araştırmalara göre PPİ’ nin ender görülen ama çok ciddi sonuçlara yol açan yan etkileri var.
Bu yan etkilerden biri PPİ kullananlarda C. difficile adı verilen ve antibiyotik alan hastalarda görülen, tedavisi çok zor olan tıpta psödomembranöz kolit adıyla bilinen bir bağırsak enfeksiyonu. C. difficile sağlıklı insanlarda da bağırsaklarda bulunan bir bakteri ancak mide asidi bu bakterilerin çoğalmalarına fırsat vermiyor. PPİ, mide asidini azalttığı için bu bakteriler aşırı miktarlarda üreyerek bağırsaklarda enfeksiyona sebep oluyor.
Çok ağır bir ishalle seyreden bu enfeksiyon kalın bağırsakların ameliyatla çıkarılmasına ve hatta ölüme kadar gidebilen komplikasyonlara yol açabiliyor.
Kanserden dehidratasyona 100 binden fazla hastaya ait hastane verilerini değerlendiren uzmanlar, asit baskılayıcı ilaç kullanmayan hastalarda enfeksiyon riski yüzde 0.3 iken; bu oran günde bir kere PPİ alanlarda yüzde 0.9 ve günden birden fazla PPİ alanlarda ise yüzde 1.4 olarak bulunmuş.
Bir başka ekip tarafından yapılan araştırmada ise C. difficile enfeksiyonu dolayısıyla tedavi görmekte ve aynı zamanda PPİ kullanmakta olan hastalarda enfeksiyonun tekrarlama riskinin bu ilaçları almayan hastalara göre yüzde 42 fazla olduğu belirlenmiş.
PPİ’ in yan etkileri sadece bu ağır kolitle sınırlı değil. Menopoz sonrası dönemde olan 161 bin kadında yapılan bir başka araştırmada bu ilaçları uzun süre kullananlarda omurga kırıkları riskinin yüzde 47, kol ve bilek kırıkları riskinin ise yüzde 25 oranında arttığı ortaya çıktı. Uzmanlar bunu mide asidinin baskılanmasının kalsiyum emilimini bozmasıyla izah ediyorlar.
Yüksek dozlardan da kaçınmak gerekiyor
Kanayan ülserleri olan 1.150 hastayı ihtiva eden 7 ayrı klinik araştırmanın meta-analizinde PPİ’ ın yüksek dozlarda uygulanmasının ne yeni kanamaları önlemeye, ne ameliyat ihtiyacını ortadan kaldırmaya ve ne de ölümleri azaltmaya katkısı olmadığı gösterildi.
Gelelim neticeye
PPİ ancak kesin endikasyonları varsa kullanılmalıdır. PPİ’ nin yüzde 70’ e varan oranlarda gereksiz kullanıldığı, seyrek de olsa çok ciddi yan etkileri olabileceği ve yüksek dozların ek bir fayda sağlamadığı unutulmamalıdır.