MHP Kesecek mi?
“Başbakan MHP Genel Başkanına dil uzatma cüretini göstermiştir. … MHP’liler olarak o dili koparacağız.”
“… Gövdemi siper yapacağım.”
M. ŞANDIR/MHP GRUP BAŞKAN VEKİLİ
Hatırlarsınız, geçen Mahalli seçimlere birkaç ay kala İsrail destekli ABD’nin etkili gazeteleri ülkemiz için “şeraite/İslam cumhuriyetine doğru gidiyor” diye bir yaygara çıkardılar. Aynı tarihlere denk gelecek şekilde (2008 Aralık) Erzurum’da kur(dur)ulan HaHaParti (HAK VE HAKİKATLER PARTSİ) Genel Başkanı Dursun GÜNEŞ adındaki sarıklı ve cübbeli biri; “geliyoruz, asmaya, kesmeye geliyoruz…” diye ekranlarda dehşet saçıyordu.
MHP’nin bu ülke için tek bir tane projesi yoktur.
Kürt sorunu konusunda “olağanüstü hal ve sıkıyönetim ilanı” dışında söylediği Hiç bir önerisi yoktur.
O sıkıyönetim ki 12 Eylül darbesi öncesinde de vardı. Bu ülkenin evlatlarının en çok öldürüldüğü dönem bu dönemdi. “Sabah MHP’lileri vuran silahın akşam da solcuları vurduğu” dönemdi o dönem. O sıkıyönetim döneminde kimi güvenlik görevlilerinin üniversitelere, kampuslara silah sokarak “elemanlara” dağıtıp çirkin emellere alet edildiği dönemdi. İşte o dönemi istiyor MHP…
Peki, aleviler konusunda ne düşünüyor MHP?
?
??
Yok bir düşüncesi, sadece her zaman yaptıkları gibi hamasi ve birkaç sloganvari ifade dışında bir projeye sahip değildir MHP.
MHP’nin Alevilerle ilgili görüş ve düşünceleri sadece seçimler öncesi;
“Türklük ve Alevilik aynıdır.”
“Milli bütünlük içinde … “ gibi hiçbir toplumsal karşılığı olmayan lafların ötesine geçememiştir.
MHP ülke sorunlarını çözen, çözümüne katkı sunan bir parti olmaktan öte;
Sorunları içinden çıkılmaz hale getirip hükümeti yıpratmayı esas alan bir anlayıştadır. Yani kendisinden menkul kerameti olmayınca rakibini düştüğü duruma çekmeye çalışarak (ben ona ulaşamıyorum bari o seviyeme insin anlayışı) durumu kurtarma yoluna başvuruyor.
Ne kadar ucuz ve ne kadar basit…
İşte MHP’nin bu hırçın, zıvanadan çıkmış ifadelerinin altında yatan gerçek budur. Ne yapsın? Hiçbir projeye sahip olmayınca ne yapılır?
Ya çamur atarsınız, tutmazsa iftira edersiniz. O da tutmayınca MHP son günlerde TV reklâmlarında çocukların babalarıyla ilgili üstünlükleri anlatan bir replikte geçtiği gibi;
“Benimm babamm varr ya, heppinizi döverr oolum” diyen çocuk misali dövmeden öteye, “keseriz o dili” diyecek kadar gözü dönmüş bir vaziyet arz ediyor. Bütün bunları söylerken Başbakanın da kimi sözlerinin ne kadar yakışıksız olduğunu kabul ediyorum. Sözlerdeki kabalıklar, yakışık almayan ifadeler kimden gelirse gelsin tasvip etmiyoruz.
Ancak tehdit eden sözler -ki geçmişlerinde yaptıkları tehdidin gereğini fazlasıyla fiiliyata döken, kan akıtan, öldüren, yakıp-yıkan bir kesimden geliyorsa bu korkunçtur. Demek ki geçmişte oyuna gelerek insan canına kıyan, onun gibi oyuna gelen, vatandaşının kanına giren bu cenah (MHP-ülkücülerin hepsini değil ŞANDIR’vari düşünenleri kast ediyorum) sıkışınca aynı caniliğe başvuracak “kıvama” ermişlerdir. İşte bu “keseriz” lafları o “kıvamın” dışa taşmasıdır. Şiddetin, hadsizliğin ve hele hele ikisinin de birleştiği her türlü söz ve davranışı tasvip etmemekle beraber bu “dilini keseriz” lafı saf kabadayılık eseri olsaydı farklı tepki gösterilirdi.
Mesela bu lafa tepkiyi ben değil de gazetelerinin “sivri dilli” yazarları; mesela Engin ARDIÇ tepki koysaydı eminim ki (kabalık yapacağım bağışlayın) burası ormanlık mı, dağ kanunları mı geçerli bu memlekette deyip; “nah kesersin” diye de ekleyecekti. Bakın bizim de dilimiz bozuldu.
Sözün özü;
Siyasiler asmadan, kesmeden bahsediyorlarsa tükendiklerini ilan etmiş sayılırlar.
vallah bende kortum ne öyle keseriz koparırız falan. aman dikkat edelim nolur nolmaz diyorlar ...
Kasım 15th, 2010 at 14:47Sevgili kardeşim olan olur, olura da eyvallah.
Kasım 16th, 2010 at 01:17Gerçekten de bu ülke hakketmedği tartışmalarla asıl gündemini yeterince tartışamıyor. Bu da bi taktiktir. Siyasilerin basiret ve ferasetle hareket etmeleri elzemdir.