Mezuniyetin 50. Yılı…
Biz; Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne (Mekteb-i Mülkiye) 1960 yılında girdik ve 1964 yılında mezun olduk. Aradan tam yarım asır geçti.Girişte 224 kişi idik. Bu güne kadar, 66 arkadaşımız Hak'kın Rahmetine kavuştu. Maalesef, bu arada, bir kısmı da ciddi biçimde rahatsız. Gerçi, bu da normal. Zira, en gencimiz 1943 doğumluyuz. Ve de yaşlarımız 70'i geçti. Ağrılar-sızılar, bel fıtığı, prostat, şeker, tansiyon, şişmanlık vs. ile arkadaş olduk. Elbette, buna da şükrediyoruz; Rabbimin elden ayaktan düşürmemesi, kimseye muhtaç etmemesi için dua ediyoruz.
1- Devre olarak, çok şükür, hepimiz, Ülkemize en iyi şekilde hizmet verdik. İçimizden; Bakan, Müsteşarlar (Başbakanlık, MİT, Hazine ve Dış Ticaret vs. dahil), Genel müdürler, Büyükelçiler, Belediye Başkanları, Akademisyenler, Valiler, İş adamları, Hesap Uzmanları, Maliye Müfettişleri, Üst düzey yöneticiler, vs. çıktı. Ama, hiç vatan haini, hırsız, soysuz çıkmadı. Zira (bazı kıskananların aksine) hep Türkiye için Mülkiye dedik. Eğitim süresince ve her toplantımızda, yürekten söylediğimiz, VATAN MARŞI'nın gereğini ifa ettik. Ülkemizin çıkarlarını, hep ön planda tuttuk. Çıkarcı, olmadık, kimseye de dalkavukluk etmedik. Şahsiyetimizden fedakarlık yapmadık.
2- Sınıf arkadaşlarımızın büyük çoğunluğu ile irtibatlarımız hiç kopmadı. Sık sık bir araya geldik. Ancak, her 5 yılda bir, mutlaka bir arada olduk.
2009 da, Antalya Kemer'de; bu yıl da Girne - Merit / ROYAL Otel'de bir araya geldik.
3- Öncelikle, bir hususu dile getirmek isterim. Hasbel-kader, Dünya'nın (Antarktika dışında) 5 kıtasında, çok sayıda ülkeye gittim. Çok sayıda, (süper lüks, lüks, orta düzeyde) otelde kaldım. Ancak; çok samimi olarak ifade ediyorum, Merit Royal otelde çalışanlar kadar ilgili, güler yüzlü, saygılı, terbiyeli personeli hiçbir yerde görmedim. Otelin kalitesi, temizliği, ikramlarının bolluğu vb. den çok, personelin kalitesine hayran olduk. Sn. Besim Tibuk'u ve otel yönetimini, candan kutluyorum.
4- Aynı şekilde, Atlas Jet'i de kutlamak isterim. Daha ziyade, THY'yi tercih eden biri olarak, bu firmamızı pek tanıma imkânım olmamıştı. Ortalama 75 dakika süren yolculuk boyunca ve özellikle yükseliş ve inişlerde, pilotların ustalığı takdire şayandı. Piste, adeta bir tüy gibi kondular.
5- Kıbrıs, hep aynı Kıbrıs. Dünyanın en acımasız ambargosu, en insanlık dışı engellemeleri halâ sürüyor. Tek desteği Türkiye. Bu destekte de, çok başarılı ve tarafsız olduğumuz söylenemez. Hep, ülkemizi aksayan taraflarını, aşırı bürokratik yapıyı, buraya taşımışız. Maraş'ı açmamak gibi, büyük bir hatayı irtikâp etmişiz. Kamu ve özel sektör olarak, pek ciddi yatırımlar da gerçekleştirmemişiz. Şimdi, ümitler öğrencilere ve kumarhanelere bağlanmış. Velhasıl sıkıntıları devam ediyor. Bu arada, TOKİ inşaatlarına benzer çok sayıda inşaatın da, adayı çirkinleştirdiğine şahit olduk.
6- Neticede, 16 Nisan gecesi, (eşlerimizle birlikte) 150 den fazla gönül dostu, bir arada olduk. 1960’dan bu yana geçmişimizi andık. Hatıralarımızı tazeledik. (Kısa bir süre için de olsa, Türkiye'nin, hepimizin sıkıntı ve strese sokan, baskıcı ortamından uzaklaştık.) Özellikle; bol-bol torunlarımızdan bahsettik. Gördük ki, herkes torunlarının esiri olmuş; kendini onlara vakfetmiş.
İnsan, gerçek dostlarını, okulda ve askerde kazanır. Ölene kadar da muhafaza eder...