Mezhep Haritaları Enerji Haritalarına Karışırken…
47 Şii din adamının Suudi Arabistan’da idam edilmesi, dünyada infial yarattı. Suudiler öteden beri idamlar yaparlar ve Vah abi düzenlerini bu idamlar üzerinden yürütegelirlerdi.
Ancak, bu kez, topluca kıyım yapmaları, dünya dengelerinin, enerji hassasiyetleri üzerinde yoğunlaştığı bir döneme rastlaması; dünyanın daha fazla ilgisini konu üzerinde toplanmasına sebep oldu.
Yandaş televizyonları izlediğimizde, İran ve Şii dünyasının tepkileri yersiz ve gereksiz bir olaymış gibi algılanıyor.
Sünni gözlükler ile bakınca dünya şöyle görünüyor. Iran Pers imparatorluğunu kurmaya çalışıyor. Bunun için de Suudi Arabistan’daki Şii’leri kışkırtıyor. Ruslar bölgeyi karıştırıyor.
Yandaş TV’lerin programlarını, dinlemiş olsanız, şaşar kalırsınız. İran ve Suudi Arabistan savaşa girerse, hemen Suudi Arabistan’ın yanında yer almalıyız. Mantık bu…
Sadece belli bir düşüncenin kişilerini getirmişler, habercilik ve doğru bilgilendirme adına hiçbir şey yok. Karşı tarafın savunmasını yapan kimse olmaksızın Sünni Propagandasının daniskasını yapıyorlar.
Bu beylerin sözde bilgilendirmesiyle, Türk halkı bilgi ve bilinç sahibi oluyor.
Hızlarını alamıyorlar. Türk Ordusunun, Sünni İslam’ın ordusu olur mu sorusuna dayanıyorlar.
Sünni İslam’ın mevcut devletlerinin, Amerikan emperyalizminin yanında olması, konunun Şii Sünni çatışması gibi algılanmasına zemin hazırlıyor.
İsrail yok. Amerika yok. Batının çıkarları yok. Varsa yoksa Şii/Sünni çatışması…
Çağın gerisinde kalmak işte böyle bir şey.
Elin oğlu enerji çıkarlarının peşinde, biz ise; mezhep çıkarlarımızın peşindeyiz.
Mezhep haritaları emperyalizmin enerji haritalarını besliyor.
NATO Mezhepçiliği ve Milliyetçiliği, beynimizde akıl bırakmıyor. Çağın gerisine düşürüyor. Ülkemizin Suudi Devleti gibi bir devlet şeklinde algılanmasına sebep oluyor.
İçerdeki etnik terör yetmiyormuş gibi, birde kendi içimizde mezhep çatışmasının köşe taşlarını döşüyoruz.
İktidar yalakalığı; Sünni Propagandası üzerinden yürütülüyor.
Bu arada, Anayasa’mızda laiklik var. Bunlar nasıl oluyor da, bir mezhebi öteki mezhebe karşı kışkırtıyorlar?
Zaten ne geldiyse başımıza, hatta bilmediğimiz hangi belalar gelecekse başımıza, Anayasa’yı uygulamadığımızdan başımıza gelecek.
Laiklik bitti. Şimdi sıra; İslam dininin fraksiyonları arasındaki çatışmaların içine düşüyoruz.
Çağımız elbette emperyalizmin bir aracı haline gelmiş bu gericiliği aşacak, aklıselime varacaktır.
bulentesinoglu@gmail.com