Mezheb-i Aşk
(“Acınmış Ümmet"in Hikâyesi)
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Ayrılıktan parça parça olmuş, kalp isterim ki, iştiyak (arzu,özlem) derdini açayım.
Herkes kendi zannınca benim dostum oldu ama kimse içimdeki sırları araştırmadı. Benim esrarım feryadımdan uzak değildir
Neyin sesi ateştir, hava değil; kimde bu ateş yoksa yok olsun!
Dile de kulaktan başka müşteri yoktur.
Ham, pişkinin halinden anlamaz, öyle ise söz kısa kesilmelidir.
Denizi bir testiye dökersen ne alır? Bir günün kısmetini.. .Harislerin göz testisi dolmadı. Sedef, kanaatkar olduğundan inci ile doldu.
Kimin aşka meyli yoksa o kanatsız bir kuş gibidir, vah ona!
Hey gidi nice inşaallah'ı diliyle söylemeyen vardır ki canı "inşallah" la eş olmuştur.
Ruhumuzda da hayal, yok gibidir. Sen bütün bir cihanı hayal üzere yürür gör!
Allah'tan edebe muvaffak olmayı dileyelim. Edebi olmayan kimse Allah'ın lûtfundan mahrumdur. Edebi olmayan yalnız kendine kötülük etmiş olmaz. Belki bütün dünyayı ateşe vermiş olur.
Zekât verilmeyince yağmur bulutu gelmez!
Güneşin tutulması, küstahlık yüzündendir.
Âşıklık gönül iniltisinden belli olur, hiçbir hastalık gönül hastalığı gibi değildir.
Dilin tefsiri gerçi pek aydınlatıcıdır, fakat "dile düşmeyen aşk" daha aydındır.
Ey yoldaş, ey arkadaş! Sûfî, vakit oğludur (bulunduğu vaktin iktizasına göre iş görür). "Yarın" demek yol şartlarından değildir. Sen yoksa sûfî bir er değil misin? Vara, veresiyeden yokluk gelir"
Bunu apaçık söyle ki dinî açık olarak anmak... gizli anmaktan iyidir.
Sırların gönülde gizli kalırsa o muradın çabucak hâsıl olur; dedi Peygamber demiştir ki:"Her kim sırrını saklar ise çabucak muradına erişir." Tohum toprak içinde gizlenince, onun gizlenmesi, bahçenin yeşillenmesi ile neticelenir. Altın ve gümüş gizil olmasalardı... madende nasıl musaffa olurlar, nasıl altın ve gümüş haline gelirlerdi?
Zahirî güzelliğe ait bulunan aşklar aşk değildir. Onlar nihayet bir âr olur.
Tavus kuşunun kanadı, kendisine düşmandır. Nice padişahlar vardır ki kuvvet ve azametleri helaklerine sebep olmuştur.
Su süzülüp durulunca, berrak bir hale gelince bu berraklıkta bulanıklık ve tortu kalır mı, süzülüş suda tortu bırakır mı? Bu riyazatlar(az yemeler)bu cefa çekmeler, ocağın posayı gümüşten çıkarması içindir. İyinin, kötünün imtihanı, altının kaynayıp tortusunun üste
çıkması içindir. (Kaynak: “Mesneviden Damlalar” Derleyen: Vahdettin Sakallı)
BİR AYET
Sana ölüm gelinceye kadar haddini bil!(15/99)
BİR HADİS
Hepimiz Ademdeniz Ademse Topraktandır..(Buhari-Müslim)
BİR SÖZ
Her günümü son günümmüş gibi yaşarım.(Cemil Çiçek)
GÖNDERMELER
-Vatan ve Millet Sevgisinin İMAN’dan olduğunu bilmeyen var mı?
-Yüzde 97’si Ak Parti diyen Cebeli Bereket Sakinlerinin Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Ömer ÇELİK Beyi Yaylada ağırlamak istediklerini biliyor musunuz?
-Herkesin inancı oranında ibadet yaptığını bilmeyen var mı?
-Yüksel EVSEN’in, Sarıçam’da yapıp ettikleriyle anketlerin aranan aday adayı olduğunu bilmeyen var mı?
-Riba ve Faiz kodamanlarının, Allah ve Rasulüne savaş açtıklarını bilmeyen var mı?
-Alem-i İslam’ın kan ve gözyaşı içerisinde Ramazana Merhaba dediğini biliyor musunuz?
- Medyatik şovmenlerin bu ramazanda ekranlardan uzak olmalarının sırrını bilen var mı?
-Hüseyin Bayrak, Bülent Talaş, Mehmet Özalnıkızıl. Umut Yüzer, Yüksel Evsen ve Bendeniz Yüksel Mert’in dönüşümlü olarak her hafta yaptıkları CENDERE Programının Ramazan boyunca tatil edildiğini bilmeyen var mı?
-Kadirli’de Fırıncı Kadir Tıraş’ın 10 yıldır 250 aileye bilabedel ücretsiz ekmek dağıtarak gönüllere yürüdüğünü biliyor musunuz?
-Mısır Olaylarında emperyalist haçlı ruhunun bir kez daha net olarak tavrını ortaya koyduğunu bilmeyen var mı?
-Şeytana aziz ve sayın ifadeleri kullanan sıradışı yazarın kim olduğunu bil,iyor musunuz?