Mesleğin İşin Olsun
''Seveceğin bir iş seçersen, bir an bile yorulmuş olmazsın...''
Şimdilerde sayıları bir buçuk milyonu aşan gençler, üniversite sınav sonuçlarına göre bir üniversiteye girme telaşı içindeler. Zor bir karar arifesi... Puanın yettiği yere mi girmeli, Gönlünde yatan yerde mi okumalı? Annenin gönlündeki mesleğe mi razı olmalı, kendi gönlünde yatan için mi savaşmalı? Sevdiğinin girme ihtimali olan üniversiteyi illa da yazmalı mı? Arkadaşlarla ayrı eve çıkma hevesiyle şehir dışına kaçmaya mı çabalamalı?
Bazıları için de Eylül'de yeniden dershaneye başlamak anlamı taşıyor da olabilir sınav sonuçları. İstediği bölüme puanı yetmediği için bir sene daha kaybetmeyi, bir ömür kaybetmeye tercih etmek de mantıklı görünebilir. Ama bu durumda da senenin çok iyi değerlendirilmesi ve yıl sonuna doğru su koyuverilmemesi şartıyla daha iyi bir puan alınabilir. Aksi taktirde bu yıl alınan puanın altına düşülmesi de söz konusu olabilir. Benim sözüm bu sene tercih yapacak olanlaradır.
Bazıları için seçilen meslek, kişinin kendisine uygun olup olmamasına göre değil de kişinin veya akrabalarının takıntısına göre belirlenebilir. Aileden bir doktor çıksın,bizden bir mimar bir mühendis olmasın mı gibi… Sonrasında bir ömür mutsuzluk, bir ömür yorgunluk...
Kendinize şunu sorun: ''Ben bir meslek mi seçiyorum, bir takıntımın peşinden mi sürükleniyorum?'' Eğer cevabınız bir takıntının peşinden sürüklendiğiniz yönündeyse arkanızı dönün ve hızla uzaklaşın... Bundan beş yıl sonra nerede olacağınızı bugün yaptığınız tercihler belirliyor olacak…
Sadece puanınız yetiyor diye veya adından dolayı bir üniversiteyi, bir bölümü tercih edecekseniz bazı zorluklar yaşamanız muhtemel. Mesela öyle bir bölüm seçersiniz ki ne işe yaradığını açıklamak bir ömür sürebilir. Bölümü okumak, bölümü bitirdikten sonra ne iş yapacağınızı açıklamaktan daha kolay gelebilir. Diyelim ki Antropoloji okudunuz bitirdiğinizde ne iş yaptığınızı bir ömür açıklamak zorunda kalabilirsiniz.
Geleceğin ideal mesleği olarak gösterilen mesleklere de çok fazla aldanmamak gerekiyor zira. Gelecek, ne kadar yakın bir gelecek onu bilemiyoruz. Yani sizin ömrünüz yeter mi yetmez mi bilemem. Örneğin uzay mühendisliği ve astronomi... Ben okurken arkadaşım geleceğin mesleği diye bana öyle bir anlatıyordu ki ben ağzı açık hayranlıkla dinliyordum. Arkadaşım bitireli on beş yılı aştı ama onun bölümü bir türlü parlamadı. Matematik öğretmeni olarak hayatını kazandığını biliyorum.
Diyebilirsiniz ki “O beceriksizse bölüm ne yapsın?” Bu da bir düşünce tabii, saygı duyarım... Ama siz siz olun, seçeceğiniz bölümün yakın gelecekte veya şimdilerde parlayıp parlamadığına bakın...
Bugün etrafınızda gördüğünüz birçok insanın mesleği farklı, işi farklı. Adı, içeriği, işlevi nedir bilinmeden okunup bitirilen bölümün ardından memurluk için yeniden uğraş verenler var. Kimyager olup polis olmak isteyenler var.Gıda mühendisliği bitirip güvenlik görevlisi olarak çalışanlar var. Bunun nedeni de meslek seçerken iyi düşünülmemiş olmasından kaynaklanıyor.
Bazen tek başına düşünmek de yetmez bir bilene danışmak önemli olabilir. Rehberler bu konuda ellerinden geleni fazlasıyla yapıyorlar diye düşünüyorum. Aileler de çocuklarını -zorlamadan ve psikolojik baskı altında bırakmadan- desteklemeleri gereken bir dönemdeler.
Başka bölümlerden mezun olup mesleğin gerektirdiği alanın dışında iş bulunabildiği için işler salla-pati yürümeye ve herkes için bir memnuniyetsizlik üretmeye devam ediyor. Önemli olan insanın öğrendiği mesleği yapabileceği bir işinin olmasıdır. Bunun yolu da başarılı olacağı mesleği seçmekten geçiyor. Yetenekleri ve ilgileriyle uyumlu bir bölümde insan ancak başarıyı yakalayabilir. Aksi takdirde mutsuzluk kader değil!
Amacım bu önemli günlerde sıkıntınıza biraz daha sıkıntı katmak değil. Sadece bazı şeylerin altını yeniden çizmek istedim o kadar. Son kararı siz vereceksiniz. Her şeyi araştırın ve sonunda sezgilerinizin gösterdiği yoldan ilerleyin. En önemlisi de hangi bölüme girerseniz girin sorumluluğun size ait olduğunu unutmayın. Onu bunu suçlayarak değil önünüze bakarak ilerleyin.
Umuyorum ki bir kaç gün içinde teslim edilecek tercih formları kişisel hırsların dışında kendi yeteneklerinizle uyumlu olur. Takıntılarınızdan değil kabiliyetlerinizden beslenen tercihler yapabilirsiniz. Mesleğinizin işiniz olması temennisiyle...