Merhaba!
Bir merhaba demek çok mu zordur, kavgaların, isyanların, kırılmaların ardından gelen bir merhabadır dostluğu pekiştiren, gerçek arkadaşlığın üstüne bağları kuvvetlendiren merhaba.Birçok kez demeden geçtiğimiz, güne merhabasız devam ettiğimiz olmadı mı? Yere bakan gözlerimizi, bir an olsun kaldırmamız için bekleyen ahbaplarımız hiç olmadı mı?
En sıkıntılı anlarımızda tozu toprağı kaldıran, çelişkili saatlerde kafamızı dağıtan kelimedir merhaba. Eşsiz bir gülümseme ile yanındayım der gibi bir ağızdan çıkandır merhaba.
Bir merhaba demek dostuna
Yüreğinizden kopan kelime midir?
Bakışlarında sıcaklığın esintisi
Ellerinizden geçen dost yeli midir?
Merhaba denmeli sesinizin en güzel tonuyla, suratsız, enerjisi gitmiş bir halde karşınıza çıkan herkese denmeli. Siz bir çiçek atın, alıp onu göklere yükseltmek yada ayağıyla ezmek karşı tarafa kalsın.
Küskünlüklere, kırgınlıklara ilaç olur bir merhaba, inatları kırar, huysuzlukları alır götürür. Omzunuzda bir ağırlıktır, yüktür selamsızlık. İşte o ağırlığı azaltır bir merhaba.
Seni gördüm ey dost uzaktan
Yanına koştum elimde bir merhaba
Kafan yerde belli ki dağılmışsın
O halini alıp götürürüm uzaklara…
Samimiyet çizgisidir merhaba, içinizden gelir bazen de onu alacak kimse bulamasınız. Mahremiyetinizde saklıdır en güzel merhabalar, bir sevda gibi işlersiniz. Pekiştirmektir kurulmuş en güzel dostlukları, en inatçı kişilikleri bile kırar bir merhaba.
Bazen nefesinizde bir kucaklaşmadır merhaba, dillerin sevdirdiği ve soğuttuğu bir karşılaşmadır merhaba.
Her görüş bir bakışın arkası
Her duyuş bir sesin devamıdır
Anlamak için anlamak istediğine
Her baktığına bir göz eklemeli
Her duyduğuna bir ses vermeli insan…
Merhabalı günlerde buluşmanız dileğiyle…
Merhabaaaa))
Kasım 10th, 2010 at 14:17merhaba ablacım 😀
Kasım 10th, 2010 at 15:23sizin yazılarınız çok hoşuma gidyor.hiç bırakmayın lütfen. devam edin.
Kasım 10th, 2010 at 15:45Bazen o "merhaba"yı hep söyleyen tek taraf olunca, karşılıksız kalınca insanın nefesindeki o kucaklaşma da samimiyetsiz kalıyor. Umarım yazın biçok kişiye şevk verir sevgili Nesrin.Çok güzel olmuş.
Kasım 10th, 2010 at 20:12basit qörünen fakat önemli bir konuyu dile qetirmişsiniz.tebrikler
Kasım 10th, 2010 at 21:15MERHABA...
Yazını okuyunca Yaşar Kemal'in yazdığı şiiri ve Zülfü Livaneli'nin konserlerinde arkadan gelen o eşsiz keman solosu ile başlayan,bağlama ve davul ile devam eden, ve Zülfü Livaneli'nin alkışlar arasında girmesi ile biten klasiği aklıma geldi... Bin kişilik bir koro ile birlikte söylenirdi... Artık eskisi kadar insanı hecanlandırır mı? Bilemem...
*Dünyanin ucunda bir gül açılmış,
Efil, efil esen yele merhaba,
Karanlığın sonu bir ulu şafak,
Sarp kayadan geçen yola merhaba,
Acıda kahırda çekmiş geliyor,
Güneşten boşanmış kopmuş geliyor,
Bir ışık selidir, sokmuş geliyor,
Işıldayıp gelen sele merhaba!*
Sevgilerle...
Kasım 10th, 2010 at 22:48Yapmış olduğunuz bütün yorumlar için MERHABA:)
Kasım 11th, 2010 at 08:20teşekkürler.
Canım arkadaşım, eline yüreğine sağlık... benden de tüm gerçek dostlara merhaba........
Kasım 11th, 2010 at 20:38