Menfaat Ateşten Gömlek, Çıkmaz Sokak, Dipsiz Kuyudur!
MENFAAT Arapça kökenli olup; yarar, çıkar, fayda sözlük anlamını taşır.
Yakup Kadri. Karaosmanoğlu:”İnsanları ayıran da, birleştiren de hep menfaat davasıdır.” derken, Halide Edip Adıvar: “Gelip gidenlerden çok menfaat oluyor.” demektedir.
“Menfaat düşkünü, menfaatperest, menfaatperver, menfaattar” gibi benzer bağlantıları vardır.
Menfaatle ilgili çok sayıda atasözü, vecize, ölçülü sözler vardır.
Ticari terimler kategorisinde de:Yarar, çıkar ve fayda anlamına gelir. Menfaat
sağlamak bazen haksız kazanç sağlamayı ifade edebilir.
• Menfaat, sandalyeye benzer; başında taşırsan, seni küçültür; ayağının altına alırsan yükseltir. Cenap Sahabettin
• Dünya menfaatleri için iyilik edenlerin iyilikleri, avcının kuşlara yem atması gibidir. Beydebâ
• İnsanları harekete geçirmek için iki manivela vardır: Menfaat ve korku. Napoleon
• Menfaatlerinin esiri olanlar, şereflerini hiçe sayarlar. La Edri
• İnsanlar öyledir! Bir şey beklemedikleri kimseleri pek tanımazlar. Plautus
• İnsanların size karşı olmaları diye birşey yoktur. Onlar kendilerinden yanadırlar, o kadar!
• Yeryüzünün en büyük imparatoru menfaattir. Montesguie
•Def-i Mefasid, Celb-i Menafiden evladır. (Kötülükleri defetmek, ondan gelecek menfaatlerden daha hayırlıdır.) Mecelle Kaidesi
• Deveyi yardan uçuran, bir tutam ottur. Refiki
• Nehirler nasıl denizlerde kayboluyorsa, meziyetler de menfaatlerin etkisiyle kaybolur.
• Yalnız kendini düşünen insan, yumurtasını pişirmek için, gerekirse komşusunun evini yakar.
• Daima kendi menfaatini göz önünde bulunduran kimse, pek çabuk düşman kazanır. Konfüçyüs
• Yüksek insanlar adalet için, alçak insanlar ise menfaati için çaba gösterir. Konfüçyüs
• Menfaat her dili konuşur; her kılığa girer; hatta menfaatlere karşı kayıtsız biri gibi görünmesini bilir.-La Rochefoucauld
•En kötü insanlar, çoğunlukla birbirlerine muhtaç oldukları
zaman dünyanın en iyi insanları olurlar. Ebner Ven Eshencbach
•Nokta kadar menfaat için, virgül kadar eğilme!
•Dünya menfaatleri için iyilik edenlerin iyilikleri, avcının kuşlara yem atması gibidir. Beydeba
•Menfaatler, gözü en tatlı şekilde kör eden araçlardır. Pascal
•Menfaatler ön plana geldi mi, öteki ihtiraslara susmak düşer. Ugo Fascolo
•Yeryüzünün en büyük imparatorluğu, menfaate aittir. Montesquieu
ALLAH’IN ÂYETLERİNİ, HADİSLERİ MENFAAT ARACI YAPMAK
Âyet-i kerime'de şöyle buyruluyor:
"Resul'üm! Gördün mü o nefis arzusunu ilâh edineni? Artık ona sen mi vekil olacaksın? (Onu şirkten sen mi koruyacaksın?)" (Furkân: 43)
Abdullah bin Amr -Radiyallahu Anhümâ-dan rivâyet edildiğine göre Resul-i Ekrem -Sallallahu Aleyhi ve Sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif'lerinde buyururlar ki:
"Allah-u Teâlâ ilmi size ihsan buyurduktan sonra (hafızanızdan) zorla çekip almaz. Lâkin âlimleri, ilimleri ile beraber cemiyet içinden alır, ruhlarını kabzeder. Artık kara câhil bir zümre kalır. Halk bunlardan dini ihtiyaçlarını sorarlar, onlar da (Âyet, Hadis gözetmeden) kendi düşünce ve arzularına göre fetva verip, hem kendileri saparlar hem de başkalarını saptırırlar." (Buhârî Tecrîd-i sarîh: 2174)
Oysa Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime'sinde:
"Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!" buyurmaktadır. (Hûd: 112)
O da: "Kendisinden başka ilâh olmayan Allah'a yemin ederim ki evet!" dedi. Ubeyde -Radiyallahu Anh- ona üç sefer yemin verdi, o da üç sefer yemin etti. (Müslim: 1066)
Resulullah -Sallallahu Aleyhi ve Sellem- Efendimiz Ebu Saîd ve Enes -Radiyallahu Anhümâ-dan rivayet edilen bir Hadis-i şerif'lerinin bir noktasında da şöyle buyuruyorlar:
"Onlar insanları Kitabullah'a çağırırlar, fakat Kitap'tan zerre kadar nasipleri yoktur." (Ebu Dâvud: 4765)
Nitekim Allah-u Teâlâ bir Âyet-i Kerime'sinde buyurur ki:
"Onlar Allah'ın kelâmını değiştirmek isterler." (Fetih: 15)
Fakat Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime'sinde buyuruyor ki:
"Onlar Allah'ın nûrunu ağızlarıyla söndürmek isterler. Halbuki kâfirler istemeseler de, Allah nûrunu tamamlayacaktır." (Saf: 8)
Nitekim Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime'sinde buyurur ki:
"Zulmedenlere meyletmeyin, yoksa size de ateş dokunur. Sizin Allah'tan başka dostunuz yoktur. Sonra yardım da görmezsiniz." (Hûd: 113
Ve diğerlerini sıralayacak olursak:
16/95- Allah’a verdiğiniz sözü az bir karşılığa değişmeyin. Eğer bilirseniz, şüphesiz Allah katında olan sizin için daha hayırlıdır.
2/174- Allah’ın indirdiği kitaptan bir kısmını gizleyip onu az bir bedel ile değişenler (var ya); işte onlar karınlarına ateşten başka bir şey doldurmuyorlar. Kıyamet günü Allah onlarla ne konuşacak, ne de onları arıtacaktır. Onlar için elem dolu bir azap vardır.40 40
2/41- Elinizdeki Tevrat’ı tasdik edici olarak indirdiğimize (Kur’an’a) iman edin. Onu inkâr edenlerin ilki olmayın. Âyetlerimi az bir karşılığa değişmeyin ve bana karşı gelmekten sakının.
2/79- Vay o kimselere ki, elleriyle Kitab’ı yazarlar, sonra da onu az bir karşılığa değişmek için, “Bu, Allah’ın katındandır” derler. Vay ellerinin yazdıklarından ötürü onların haline! Vay kazandıklarından dolayı onların haline!
3/187- Hani Allah, kendilerine kitap verilenlerden, “Onu (Kitabı) mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz” diye sağlam söz almıştı. Fakat onlar verdikleri sözü, arkalarına atıp onu az bir karşılığa değiştiler. Yaptıkları bu alış veriş ne kadar kötüdür.
3/77- Şüphesiz, Allah’a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir karşılığa değişenler var ya, işte onların ahirette bir payı yoktur. Allah kıyamet günü onlarla konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temizlemeyecektir. Onlar için elem dolu bir azap vardır.
5/44- Şüphesiz Tevrat’ı biz indirdik. İçinde bir hidayet, bir nur vardır. (Allah’a) teslim olmuş nebiler onunla Yahudilere hüküm verirlerdi. Kendilerini Rabb’e adamış kimseler ile âlimler de öylece hükmederlerdi. Çünkü bunlar Allah’ın kitabını korumakla görevlendirilmişlerdi. Onlar Tevrat’ın hak olduğuna da şahit idiler. Şu halde siz de insanlardan korkmayın, benden korkun ve âyetlerimi az bir karşılığa değişmeyin. Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler kafirlerin ta kendileridir.
9/8- Onların bir ahdi nasıl olabilir ki! Eğer onlar size üstün gelselerdi, ne akrabalık (bağlarını), ne de antlaşma (yükümlülüğünü) gözetirlerdi. Ağızlarıyla sizi hoşnut etmeye çalışıyorlar, oysa kalpleri buna karşı çıkıyor. Onların pek çoğu fasık kimselerdir.
9/9- Allah’ın âyetlerini az bir karşılığa değiştiler de insanları onun yolundan alıkoydular. Bunların yapmakta oldukları şeyler gerçekten ne kötüdür! (Çeşitli eser, kaynak, internet sitelerinden alınmıştır)
Menfaat aynasında kendilerini puslu görmeyenler kazançlı ve huzurludur. Menfaati ayakları altına alanlar yükselir, başlarına alanlar ise alçalır. Acıkan bir kimsenin karnını doyurması menfaat kabul edilebilir. Köfte yiyenlerle, kuru ekmeğe şükredenlerin menfaat anlayışı değişir. Her türlü makam, koltuk, mevki menfaat için değil, hizmet için olmalıdır.
Bir cemaat lideri olacaksınız, tarikat şeyhi pozisyonunda bulunacaksınız, parti, vakıf, dernek başkanı sıfatı taşıyacaksınız, halk içinde bir yeriniz bulunacak, para babası, söz sahibi olacaksınız; menfaat uğruna virgülden daha çok kıvrılacaksınız. “Menfaatperest” derler sana… Dini, Millî, Manevi, Ahlaki değerleri kullanacak, istismar edeceksiniz, geç onu…
Menfaat kazanlarının kaynadığı seçim sathı mahallinde neler görmüyoruz ki? Belediye imkânlarını, milletin paralarını, yeniden aday gösterilmek için bol keseden harcayanlar, MEDYAYI, ot biter gibi yayınlanan naylon gazeteleri besleyenler, skorbortlarda milyarlık özel reklam yaptıranlar, ziyafet çekenler, aşure dağıtanlar, hop oturup/hop kalkanlar, uykuları kaçanlar uçan kuşlar (!) gibi…Ak Partiye, Millî/Manevi değerlere saldıran bazı yayın organlarına tam sayfa ilan/reklam veren adayların bu hareketlerini, gayretlerini(!) ilgililer, başkanlar, teşkilatlar görmez mi? “Değirmenin suyu nereden geliyor?”diye sormazlar mı?
Bütün bunlar inşaallah menfaat için olmaz, hizmet, gayret, rıza ve dava için olur.
Yazımı, anlayanlar için yine bir şiirimle bitirmek istiyorum.
MENFAAT
Boynun kırılsın menfaat,
İman, ahlak para oldu.
Sur çekti Göğe inşaat,
Din hûrâfelerle doldu.
KAPİTALİZMİN UŞAĞI,
ŞİŞKİN GÖBEKTE KUŞAĞI.
Dinden bahseden gazete,
Menfaatinde ne halde,
Bin türlü yalan ikbâlde.
Değerler çıktı mezada.
FETVÂLAR ARDI ARDINA,
MALÛM ÇEVRE İMDADINA.
Amerika’dan odaklı,
Hazırlanan plan servis.
Sanki olmuş dev dudaklı,
Yalakalar şimdi derviş.
İNSAN HESÂBI YANINDA,
MEVLÂ’NIN DA VAR ŞANINDA.
Cemaat, Tarikat pastası,
Nefis menfaatin hastası,
Kalaylı, yaldızlı yaftası,
Her gün oldu bayram haftası.
HALİMİZE BİR BAK TA AĞLA,
AĞLAYAMAZSAN YÜREK DAĞLA.
“Allah, Kitap, Atam’dan ben ayrılmam”
Siyaset meydanında diyen adam.
Yüzüme tükürsen bile darılmam,
Allah, peygamber, iman diyen madam.
HANGİ MENFAATİN UŞAĞI OLUR?
KİRLİ SULAR AKAR, YATAĞIN BULUR.
Menfaatle pişirilen bir yemek,
Yanında zakkum îksîridir demek,
Köpek yalağında sütü istemek,
Menfaat uğruna küfrü beslemek.
ŞER KİŞİLERİN KÂRI DEĞİL MİDİR?
YOKSA BU DÜNYA İÇİN MEYİL MİDİR?
KEMÂLİ heceleri karıştırdı,
Küskün olan şairler barıştırdı,
Aklını gerçek için çalıştırdı,
Hakikat sofrasında atıştırdı.
BİR GÜN GELİR, KURT SÜRÜDEN AYRILIR,
TARİH YAZAR, HAYIRLA ŞER SAYILIR.