Mekanı Cennet Olsun
Hepimizin zaman zaman kaybından dolayı yüreğimizi sızlatan acıları olmuştur mutlaka...
Yüce Yaradan’ın dediği gibi, her canlı mutlaka bir gün ölümü tadacak.
Bugün, izninizle kendimle, daha doğrusu biraz ailemle ilgili bir şeyler yazmak, acımı paylaşmak istiyorum.
Önceki gün, kayınpederim Hakk’ın rahmetine kavuştu.
Benim ve O’nu tanıyan herkes için dünyada iyilik örneği olarak gösterilecek nadide insanlardan biriydi.
Hayatta hiç kimseye karşı “off” dememiş, hiç kimsenin kalbini kırmamış, herkesin gönlünü almış, sevinçlerini paylaşmış, üzüntülerini içine atmış, ama karşısındakine belli etmemiş mümtaz insanlardan biriydi benim rahmetli kayınpederim.
Evet, O’nu Hakk yolculuğuna uğurlarken, yüreğimin sızladığını hissettim.
Cennetlik insanlar için “kanatsız melek” deyimini kullanırlar ya, benim rahmetli kayınpederim de işte birebir bu sınıfa girenlerdendi benim için.
İnsanlığın bir türlü çare bulamadığı amansız hastalık olan kansere yakalanmıştı.
Melun hastalık birden kendini başgösterip, çok kısa süre içerisinde de sardığı bedeni yok etmesiyle biliniyor malum.
Bir ay kadar önce küçük bir öksürükten şüphelenip, doktora götürüldüğünde acı gerçeği öğrendik.
Çekilen röntgenler, MR’ların sonunda doktorlar, yapabilecek hiçbir şeyin olmadığını açık açık söylediler.
Yaşının bir hayli ileri olması nedeniyle de ne ameliyat ne de herhangi bir tedavi yönteminin de uygulanamayacağını belirttiler.
Söyledikleri tek şey, sanki sözleşmiş gibi “Yapabilecek hiçbir şey yok. Sadece bol bol dua edin, en azından acı çekmesin” diye telkinde bulundular sadece.
Her ne kadar acı gerçeği öğrensek de, insan bir türlü ölümü kabullenemiyor, ne yazık ki.
Üstüne üstlük, hergün daha iyi olduğunu söyleyip, bizim bildiğimiz gerçeği de ondan saklamaya çalışmak yaşadığınız acıyı daha da arttırıyor.
Bir de, hergün gördüğünüz, konuştuğunuz insanın, bir müddet sonra öleceğini bilmek de, ayrı bir acı veriyor günlük yaşamınıza.
Tüm bunların verdiği karmaşık duygular içerisinde, sadece son günlerinin iyi şekilde geçirebilmesi için çaba harcıyorsunuz, o kadar.
Başka da elinizden hiçbir şey gelmiyor. Bir de bunun sıkıntısını çekiyorsunuz.
Allah hiç kimseye böylesine acılar yaşatmasın.
Ailece yaptığımız tek şey, acı çekmeden ruhunu teslim etmesi için dua etmekti.
Ve gerçekten Allah’ın sevgili kuluymuş ki, hiçbir acı, ağrı, sızı çekmeden, Yüce Yaradan’a emanetini teslim etti.
Belki de biliyordu, ama bize hiç yansıtmadı.
İşte, bizim için böylesine iyiliklerle dolu bir insan, hayatımızdan geldi ve geçti gitti.
Yeri doldurulamayacak bir insandı. Allah mekanını cennet eylesin...