Mehmet Kıyat’dan İki Şiir
Mehmet Kıyat Ankara’lı şairlerimizden. Bu ilimiz merkezinden sesleniyor, okurlarıyla kitaplarıyla, şiirleriyle buluşuyor. O’nun iki şiiri var masamda. Bunlar, Bayat kurgularda ve Sabahını unutmayan güneş adlarının taşıyıcıları efendim:
Bayat kurgularda adlı şiir, aklının yarasını sarmadan sokaklara düşenlerden, yüreği sırtında sessizlik gibi sabahların beklendiğinden söz ederek başlıyor ve sonra şöyle devam ediyor:
Hep çalı çırpı, yapaylıklar,
Erksiz eylemler çıkmazında,
Çarpıktan çarpık,
Karasaban bir yaşama tutunarak,
Yavanlıklar, bayat kurgularda
İyice terleyip,
Yatıştırma oyunları,
Direnci kırılmış yarınla,
Kapana yakalanmış umutlara sarılarak,
Nice doyumsuzluk, temizlenmez kirler batağında..
Ve ikinci Mehmet Kıyat şiiri, Sabahını unutmayan güneş adıyla karşımıza çıkıyor. Bu şiirde güneşin iyi ki sabahını unutmadığı hatırlatmasında bulunuluyor ve şöyle devam ediliyor:
Karanlığın buyruğundan kurtulup,
Süzgün bir incelikle ve hiç kıvırtmadan,
Tözü içinde bir güzelliğe dönüşerek,
Kavramalar, dokuz canlı
Sessizlikle birleşip,
Hiç kaçırmadan,
Hiç azaltmadan dostluğunu,
Işık hızında
Bir yakınlık gibi terleterek…
GÜNÜN YAYIN HABERLERİ:
1-Ankara’da Ergün Veren tarafından 12 sayfayla aylık yayınlanan; Ergün Veren, Prof. Dr.Erman Artun, İrfan Ünver Nasrattınoğlu, Prof.Dr.Fuad Yöndemli, Yaşire
Kartal Lott, Şükran Tezişçi imzalı yazılarla farklı haberlerin yer aldığı ‘6-B’ liler Bülteni’nin 52.sayısı gün yüzü gördü.
2-Ankara’da,20 sayfayla İlhami Nalbantoğlu’nun sahipliğinde aylık yayınlanan; Prof.Dr.Mümtaz bSoysal, Hüsnü Merdanoğlu, Erol Dağlı,Nazan Sezgin imzalı yazılarla değişik imzaların şiirleri ve farklı haberlerin yer aldığı‘ Ahlat Gazetesi’nin 160.sayısı okurlarıyla buluştu, buluşturuldu. Gazetenin söz konusu edilen sayısında ayrıca ,Editörün notu olarak; ”Değerli hocamız,Prof. Dr. İsa Kayacan, zaman zaman Vakfımızı, Gazetemizi, yayınlarımızı konu alan yazılarıyla, (Burdur Gazetesinin 20 Ocak 2014 tarihli sayısında yayınlanan yazısında olduğu gibi) bizi onurlandırmaktadır.
Teşekkür ve saygılarımızla” denildi.