Mehmedim Sallama Yapıyor
Alçayır açılışımıza katılmış, kendi açılışımızda konuşma yapmışız. Mesleğimizin çapulcularıyla ilgili laf söylemişiz. Makinesini, kalemini silah gibi kullanan külhanbeyleri olduğunu, gazetecilik yerine gazatacılık yaptığını ifade etmişiz. Kendi açılışımızda yaptığın konuşmadan dolayı Cengiz alınmış. Ne konuşacağımızı kimseye sormadığı-mız gibi, ne yazacağımızı da kimseye sormadık ki, Mehmedim.
Hikaye anlatıyorsun Mehmedim
Ben sana soruyorum, sen yanıt yerine hikaye anlatıyorsun. Ben sana gazetecilik dersi veriyorum sen utanmadan eşimin siyasi tercihi ile ilgili yazıyorsun. Senin Kent Şurası kurucularından CHP İlçe Başkanı, şimdi hangi partinin yönetim kurulu üyesi ah Mehmedim vah Mehmedim. Dün dakikal devrimci hareketlerin içinde üniversite yıllarında koşturanlar, CHP’ye faşist diyenle bugün CHP’de siyaset yapıyorlar. Sana önerim şu: Bilmediğin konularda kalem oynatma. Her seferinde mahçup olursun.
1- Gazetende girdiğin ‘Tekzip, Yalanlama, Düzeltme haberlerden’ şeref duyulmaz’ demişiz. Senin sözün olmadığı için martaval yazmışsın.
2- ‘Gazeteler ve gazeteciler girdikleri tekzipden şeref duymazlar. Duyanlara da gazeteci denmez’ diyoruz, sen bunun üzerine tek laf etmeden lafı döndürüyorsun, hikaye anlatıyorsun.
3- Hangi gazetenin hangi haberleri girip girmediğini yazmaya kalktığımızda sınıfta kalırsın Mehmet, sınıfta. Bir gazetenin başarılı haberlerinden kendime pay çıkarmam. Yapılan başarılı haberin takibini, yapanın yapmasını isterim. Onun için bazı haberleri görmem. Yapılan iyi haberleri de kıskançlıkla okurum. ‘Onlar yapmış biz niye görmemişiz’ diye.
Kıskançlık duyarım ancak hasetlik asla yapmam. Çünkü kıskançlık rekabeti, hasetlik bel altı vuruşları ve pusu geleneğiyle ilgilidir. Bizim kitabımızda pusu yoktur. Sözümüzü söyleriz ve yazarız. Yazamayacağımız hiçbir sözü ortalıkta konuşmayız.
4- Kendi kendine ego büyütebilirsin, her sayfaya fotoğraflarını da girebilirsin. ‘Yandan geçerken, daire içinde gözükürken, ezilme tehlikesi geçirirken, balık tutarken, yok ata binerken’ diyerek, girdiğin fotoğraflarla gazete çıkarabilirsin. Sana bu konuda hiç laf etmeyiz. Bu senin tarzın.
5- Ancak, ulusal gazetelerin girdikleri tekzip, yalanlama ve düzeltme haberlerinin sayısını girerek, onun bir şeref olduğunu yazarsan, birkaç laf etme hakkımız olur.
6- Dün gazetenin manşetindeki haber ne? Öncesinde ne haber yapmışsın. “Tahminlerimize göre, ‘Yat Limanının ruhsatı ve projesi yok’ diyerek kayma-kamlıktan inşaatın durdurulmasını manşete taşımışsın. Dün yaptığın haber bile yaptığın haberin yalanını ortaya koyuyor. Ruhsatsız olduğunu iddia ettiğin inşaatın ruhsatının iptal ediyorsun. İnsan biraz utanmaz mı?
7- Bizi yalancı ilan etmen için, ortaya belge koyman gerekir. Göster yalanımızı, eleştirini başımızın üstüne koyar. Özür dileriz. Topu da taca atmayız. Senin şeref duyduğun tekziplerin, düzeltmelerin gazete sayfalarını süslüyor. Kurulduğun günden beri 5-6 tane tekzip girmişsin. Bana yalancı demişsin ya.
Güveniyorsan kendine, arşivlerini önüne koyar ve şeref sayını ilan edersin. Çünkü ortaya çıkacak sayının fazlalığı senin açından şerefin olacaktır. Bundan da gocunmansın. Hadi birazcık zahmet olacak sana… Kaç tane şerefin olmuş bir öğrenelim mi?
8- Görünen o ki, önümüzdeki günlerde yeni tekzipler girerek TEKZİPDAR Gazetesi’nde şereflerin büyümeye devam edeceğe benziyor.
9- Senin kurucuları arasında bulunduğun (aslında senin uydurman olan Kent Şurası) şuraya destek vermemişiz de eleştirmişiz. Sen kendini ne zannediyorsun Mehmedim? Herkes, eleştirile-bilir ancak, sen eleştirilemez kutsal bir şey misin? Absürdlük yapmasaydın, inan şurana tek laf etmezdim. Biraz da kendiniz kaşındın. Ah o tahmin ettiğiniz, ruhsatsız, projesiz yat limanı inşaatı yok mu; işte tüm oradan başladı, herşey...
10- Bak sana, ‘Hangi gazeteci, hangi gazete aleyhinde sayfalar dolusu köşe yazısı yazıp, haber yapıp makamında özür diledi’ diye sorduk. Çıt çıkarmıyorsun, bildik kötü siyasetçiler gibi lafı çeviriyorsun.
11- Hangi belediye başkanı hangi ilanını iptal ettirdiyse sana söz veriyorum: Düzenleyeceğin protesto gösterisinde aynı yıllar öncesinde olduğu gibi arkadaşlarımızla gelip yine sana destek vereceğiz. Ancak, 5N 1K’nın ne olduğunu bilirsin. Hani gazetecisin ya. Haberinde iddia ettiğin ‘Başkan Akgün ilanlarımızı iptal ettiriyor, baskı yapıyor’ diyorsun ve demeçler alıyorsun ya. Şimdi sana soruyorum. Hangi ilanın ne zaman, nerede, nasıl, neden kesildi? Bir örnek ver. Yanında olalım. Ve 6N gereği de soralım. Kaynağın nereden? Kesilen ilan kimin? Sakın ola o ilanı girmiş olmayasın? Girilen ilan iptal edilmiş olur mu be Mehmedim.
12- Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün ilanlarını kestiriyorsa (öyle iddia ediyorsun) yıllık abone ücretlerini belediyeden alıyor musun? Öyle ya, ilanlarını kestiren başkan, mutlaka sana abone ücreti de ödemiyordur. Gazeteni almıyordur. Hani merak ettim. Merakımı giderir misin Mehmedim…
13- Mehmet arkadaşım demişsin, bozulmuşsun. Gazetecilik yapıyoruz Mehmedim,gazeteciler eleştiriler, bilmezsen, kabullenmezsen gazeteci olmazsın. Ve söylediğim ve yazdığım her şey daha doğruyu bulabilmek içindir. Tekzipten şeref duyarsan, tahmin ediyoruz diyerek manşetlere haber taşırsan daha çok eleştirilmeye devam edileceksin. Yazdıklarımızın başka bir nedeni de yoktur. Bilesin.
Son bir hatırlatma daha; belki bu da kulağına küpe olur. Dünyanın hiçbir yerinde bir gazetenin sayfalarında ‘genel istek üzerine dünkü köşe yazımı tekrar giriyorum’ diyerek sayfa hazırlanmaz.