Meclisimin Üstüne -şıp- Dedi
Gündem arasında bir haber dikkatimi çekmişti o an. Biraz trajikomik olan bu haber aslında bir yerlerde olağandı. Erzurum’un bir köyünde olsa, yada tek tek adını sayamayacağım herhangi bir ilimizin merkezinde bile olsa haber niteliği taşımayan bir gerçek bu sefer yüce meclisimizin başına gelmişti.
Malumunuz artık yavaştan kış kendisini göstermeye, TBMM’nin bulunduğu Ankara’ya da yağışlar düşmeye başlamıştı. Meteoroloji’nin uyarılarına rağmen yurdun birçok yerinde seller akmış kimi kızlar da camdan bakmıştı. Buraya kadar normal olan durumun asıl ilginç olan kısmı ise TBMM’nin çatısının akmasıydı. Geçen seneki yağmurlarda sinyal veren meclis çatısı bu sene işi biraz daha ileriye götürerek sızmaya hatta damlamaya başlamıştı.
İlginç olan açılım tartışmaları içerisinde “buluttan inme-çatıdan damlama” gibi konuların mı ele alındığı bir DTP’nin toplantısının bulunduğu katın koridor kısmına bakan kirişlerinde oluşan bu sızıntımızın birçok espriye de neden olmasıdır tabiki de.
Muhalefetin “dinleniyoruz” söylemlerine karşın iktidarın “çatıda çatlak var oradan sızıyordur” gibi bir cevabı olur mu bilemem ama oldukça da yerinde bir cevap olacağı kesindir.
Şimdi tam olarak inanmıştım ki yurdun birçok yerinde damlayan çatıları da temsil eden bir meclisimiz olduğuna. Nasıl olmasın ki, şundan kaç sene(?) önce yapılan bir kul yapısı binanın damının akmasına şaşırmamak elde değil.
İşte olmuştu, tüm siyasi gerilimin altında “meclisimin üstüne (şıp) demiş ve damlamıştı”