Mecburiyetten!
Günlerdir dilimde, MFÖ'nün bu Mecburiyetten isimli şarkısı gezip duruyorum. Sözler o kadar güzel ve yerinde ki;
Eve gitmek mecburen, işe gitmek mecburen mecburiyetten...vs..
Mecbur olduğumuz o kadar çok şey var ki.. Ve bunlara mecbur olmak çok canımı sıkıyor.
Dolmuşta insanlar: ter, sigara ve yemek kokacaklar ve sen buna katlanmaya mecbursun...
Özellikle de sigara içenlere fena halde takmış durumdayım.
Sigarayı içiyorsunuz madem biraz saygılı olun. Sigara ne kadar kapalı ortamlarda yasak olsa da bilindiği gibi bir çok iş yerinde bu yasak uygulanmamakta. Neymiş efendim müşteriymiş, içiyormuş, arkadaşın eşiymiş,, şunun dostuymuş, küsermiş, gelmezmiş, iş yapmazmış. O zaman ne yapacaksın; içmesine müsade edeceksin. Sen onlara saygı duyacaksın ama onlara gelince bize olan saygı güme gidiyor. Sen rahatsız oluyormuşsun, sağlığını çok etkiliyormuş önemli değil. Mecbursun katlanacaksın.
Yalan söyleyeceksin... Çünkü buna mecbursun. Eğer yalan söylemezsen, asla ne işinde, ne özel hayatında, ne de evinde huzurlu ve mutlu olamazsın. İnsanlar yalana o kadar alışmış, yalana o kadar bağımlılık kazanmış ki; yaptığınız her hareket söylediğiniz her söz en ince ayrıntısına kadar düşünülüyor, ölçülüyor ve biçiliyor. Sizin ne demek istediğiniz, ne yapmak istediğiniz anlaşılmak yerine herkes ne istiyorsa onu anlıyor. Dürüst olmuşsun, açık olmuşsun, düz ve net olmuşsun önemi yok. Asla inanılmaz. Bu yüzden yalan söylemeye mecbursun....
Susmaya mecbursun.... Konuşmayacak, olaylara tepki göstermeyeceksin. Varsa bir öfken, tepkin, kızgınlığın içinde tutup öleceksin. Susmazsan eğer yanarsın. Başına her an her şey gelebilir ve sen kötü olursun. Susup her şeyi kabulleneceksin mecbursun....
En önemlisini unuttum. Yazmayacaksın. Yazarsan yazdığın her kelime için ayrı ağır bedel ödersin... Yazmamaya ya da yazarsan yalakalık yapmaya mecbursun.
Çok büyük bir edepsizim tutamadım kendimi yine yazdım....
Özgürlük mü?? O ne ki??
Demokrasi mi??
Nedir o? Yenir mi, içilir mi???
Mecburiyetten yaşıyoruz valla....