Mc. Robbery Tavukçuluğa Hoş Geldiniz!
Mc Robbery Tavukçuluğa Hoş Geldiniz! Kanat mı Yoksa But mu ?’’
Aslında, hayatım, bir tavuk olarak oldukça iyi. Kimi canlılar, şikayetçidirler, kendi durumlarından ama ben değilim…
Hayatım gerçekten renkli geçiyor, ne yalan söyleyeyim!
Her gün önüme konan,o leziz yemekleri, ufacık mideme indirmek ve arta kalan zamanda da diğer tavuk dostlarımla, lak lak yapıp, zaman öldürmek, herhalde her tavuğa nasip olacak bir şey değil!
Özetle, ben kendi kraliçeliğimi yaşıyorum, T-A-V-U-K-İ-S-T-A-N!’ da
Şu insanlara, kötü falan diyorlar ya, halt etmişler!
Külliyen, yalan arkadaş!
Hep o dedikoducu koyunların iş güzarlığı!
Aslına bakarsan,iyi ki de onlar var…
Eğer olmasalardı, karnımızı hala o lezzetsiz, böceklerle ve kenelerle dolduruyor olacaktık!
Şimdi ise durum oldukça farklı!
Şu, Dünya’da her gün açık büfe ile beslenen, başka hangi hayvanı tanıyorsunuz, Allah aşkına!
Bizler, yani besin zincirinin en altının, bir basamak üzerindeki yaratıklar olarak, aslında pratikte süper bir hayat yaşıyoruz hani…
**
Bizim de kendimize göre sorunlarımız yok değil hani,
Mesela; burada bir tane adı batasıca, horozun teki var…
İbibiği kopar, inşallah!
Aramızda kalsın, kendisinden şiddetle nefret ediyorum…
Geçenlerde bu, gagası düşesice, uçkur düşkünü ne yaptı biliyor musunuz?
Bizim, kümese dalıp! ‘’Hepinizi istiyorum huleynnnn!’’ diye bağırmaz mı?
Ay, ben hayatımda bu kadar kaba bir hayvan görmedim…
Bizim tavuk arkadaşların arasında, onu beğenen midesizlerde yok değil hani…
Neymiş, efendim, onun bu serseri hali, acayip çekici geliyormuş onlara…
Eee, gözünü açtığından bu yana, tek gördüğü horoz, o olursa, öyle der tabi!
Aslında, vakitsiz ötüverse, hepimiz kurtulacağız bu uğursuzdan, ama nerede o günler?
Dakikliğiyle zaten bizim sahibin gözdesi!
**
Off!
İki saattir yoldayız…
Bizi aylardır, besleyen sahibimiz, bu sabah hepimizi alıp, bir şeyin içine kapattı!
Bizi bir yerlere götürüyorlar ama anlamadım!
Herhalde bulunduğumuz kümesten, bizi daha lüks bir kümese taşıyorlar…
Neyse canım!
Ne demişler… Tebdili mekanda ferahlık vardır…
Hem kim bilir, belki de, hepimize ‘’king-size’’ kuluçka verirler…
Hani şu alttan ısıtmalı olanlarından…
**
‘’Hey! Yavaş ol! Canımı acıtıyorsun!’’
‘’Ayy! Ayy!! Bırakın beni! Beni neden kafa üstü astınız…’’
Hey bir dakika… Bu seslerde neyin nesi böyle?
Aman tanrım, hepimizi kesiyorlar!
‘’İMDAT!’’
‘’Hayır, ne olur, kesme beni! Duuur!! Lütfen duuuurrr!’’
**
‘’İyi günler efendim…’’
‘’Mc Robbery Tavukçuluğa hoş geldiniz! Kanat mı, yoksa but mu istersiniz?’’