Mavi, Umut ve Özgürlük: Gazeteistanbul
Yeni bir umudun peşine takılmak...Yeni güzeldir ama aynı zamanda bilinmez olduğundan ürkütücüdür.
Eski ise güvenilirdir kötü bile olsa... Çünkü bildik bir şeydir...
Varolanda neyin nasıl olacağını bilirsin...
Alışkın olduğumuz herşeyde bi-linmezlik yoktur...
Kötü bile olsa güven vardır. Kötüye güvenmek, vazgeçmemek...
Alışkın olduğumuz değerleri sürdürmek...
****
Kolay değildir hayatımızda değişiklikler yapmak...
Yeninin peşine takılmak.
Varolanı terk etmek...
Yeninin arayışını yapmak...
****
Aslında umut gelen şeyin iyi olacağına inanmaktır.
İyi hayallerin gerçekleşeceğine iman etmektir umut...
****
Gazetecilikte bu bölgede yaptığımız tüm hamlelerle çıtayı hep yüksek tuttuk.
Hayalleri büyüttük...Varolan gazetecilik anlayışı ile yetinmedik.
Zamanın ruhunu yakalayacak gazeteciliğin peşine takıldık, yerelde.
****
Kendini başarılı görmek yetersizdir, asıl olan yaptıklarınla nerede olduğun ve dışarıdan nasıl göründüğündür.
Kim neyi söylerse söylesin, mesleğimiz adına kıskandıracak işlere imza attık.Başladığımız günden bugüne kadar her gün yenilenerek yol aldık.
Yenilenemediğimizde, durağan-laştığımızda umudumuz dibe vurdu.
Heyacanımızı yitirmeye başladığımızda yaratıcılığımız kayboldu.
****
'Ne yapabiliriz, nasıl hamle yapabiliriz, yeni bir şeyi nasıl ortaya çıkarabiliriz?' diye sormaya başladığımızda ise; ulusal bir gazete, İstanbul gazetesi gibi hayalleri ete kemiğe büründürmeye çalıştık.
Mesleği terk etmeyi düşündük, 'başka işler yapabilir miyiz?' diye arayışlar yaptık.
Gazeteciliğin dışındaki her seçenek, içimizde yeni umutlar uyandırmadı, aklımız 'olmaz' dedi.
****
Sonra bir gün Haberdar Gazetesi'nin İmtiyaz Sahibi Mehmet Mert ile gazetelerimizi satmayı düşündük. Gazetelerimizi satın almayı düşünen arkadaşımızla fiyatta anlaştık da... Ancak bir arkadaşımız gazetesini satmayınca proje olmadı.
Sonra bize gelen teklifi, biz başka bir arkadaşımıza yaptık.
Biz gazetelerimizi satmayı düşünürken, biz yeni bir gazeteyi satın aldık.
****
Ve iki üç aylık hazırlıklar sonrasında, projeyi ete kemiğe büründürmenin ardından 1 Kasım 2013 Cuma günü İstanbul'a yeni bir gazete armağan ettik. Mavi rengi ile 'Gazeteistanbul.'
Sonbaharın son ayının başlangıcında, İstanbul'u yeni bir günlük gazete ile tanıştırdık.
****
Hayallerimiz büyük. İstanbul'u 'kent gazetesi' ile tanıştırmak istiyoruz.
Hayal ya bu... Kötü bir şey değil hayal kurmak...
Hayaller, bir işi gerçekleştirmenin başlangıcı çünkü. Her yeni, bir hayalle başlıyor... Başka bir hayalle başka bir şeye dönüşüyor...
Ancak hayal yalnız başına yeterli değil... Girişimde bulunmak, fedakarlık yapmak, çaba sarf etmek, emek harcamak, hayallerinizin peşine takılmak...
Kolay değil, varolandan vazgeçmek. Bizi biz yapan değerleri, sınırlarımızı aşmak... Başka değerler ile tanışmak, buluşmak... Kendimizi zenginleştirmek, başka hayaller ile...
Hayaller gerçekleştirildiğinde ise bambaşka alemlere geçmek...
Varolmanın o muhteşem hazzını yaşamak...Hayal etmek...
Sonra o'nun gerçekleştiğini görmek...
Dokunmak, hissetmek, başkaları ile hayallerinizin gerçeğe dönüştüğünü görerek paylaşma...
Sonra çoğalmak... Muhteşem bir hazzın labirentlerinde kaybolmak...
Gazeteistanbul her sabah gördüğümde elime aldığımda, hayalemizin gerçekleştiğini görmenin hazzını yaşıyorum.
****
Evet, sevgili arkadaşım Mehmet Mert ile yeni bir umuda başlangıç yaptık.
Bölgenin en iyi iki gazetesinin (Gerçek ve Haberdar) yanına yeni bir gazete ekledik.
Aileyi büyüttük.
Her iki gazetede edindiğimiz deneyimleri yeni gazetemiz, Gazeteistanbul'da kullanıyoruz.
Gerçek kendi tarzıyla, Haberdar kendi anlayışla, Gazeteistanbul ise büyük hayali gerçekleştirmenin umuduyla yoluna devam ediyor.Anlayacağınız biz hayallerimizin peşine takıldık... Ve iyi ki, öyle yaptık ve bugün bölgeye yepyeni bir tarzda mavi, Gazeteistanbul'u sunduk.
****
Mavileriniz çok olsun... Umudunuz hiç eksik olmasın...
Mavi, umut ve özgürlük... Hiç kaybolmasın...
Ve biz Gazeteistanbul'u yaşatmaya, büyütmeye çalışırken siz de yanımızda durun olur mu?
Hiçbir şey yapamıyorsanız, hani bir selam gönderin... 'Sizi izliyoruz, yanınızdayız' diye... Anlayacağınız sesimize ses olun... Biliyorsunuz biz size ses oluruz...
Hani siz bizi yalnız bıraksanız da, biz hep yanıbaşınızda olmaya devam ederiz.
Son söz: Hayalleriniz sizi hiç yalnız bırakmasın... Hayal kurmayı unutur ve hayallerinizi gerçekleştirme umudunuzu yitirirseniz, hayat kaynağınızı kaybedersiniz...
