Maske!
Bazen kendim gibi insanlar aradığım hissine kapılıyorum.
Saçma bir Türk filminde birden gözyaşları akan bir erkek mesela.
Bazen saatlerce yataktan
kalkamadan güzel bir rüya görmeye çalışan bir adam.
Bir çocuk gibi hayaller kurmanın güzelliğini bilen birileri.
Belki de varsınız, sokaklarda birbirimize ...değerek yürüyoruz, aynı lokantada yemek yiyoruz, aynı mağazadan alışveriş yapıyoruz.
Ama bir o kadarda yabancıyız birbirimize bir o kadar ayrıyız birlikte olabilmekten.
Sevmekte böyle değil mi.
Aynı olabilme savaşı.
İki farklı insanın ruhlarını ve bedenlerini tek yapabilmek kavgası.
Aşk bir savaş bence, galip gelmenin mağlup olmaktan geçtiği bir savaş.
Sevebilmeye çalışmamız kendi aynımızı bulma derdimiz.
Sanki yüzümüzde ancak sevince çıkan maskelerimiz var.
Her sevmemizde bir maskeyi kaldırıyoruz karşımızdakinden.
Altında kendi yüzümüzün olmasını umarak.
Bir süre sonra o maskenin bizim yüzümüzü kapatmadığını görüyoruz, aşk bitiyor, çünkü yeni bir maskenin peşine düşmemiz gerektiğini biliyoruz.
Ben bunu sende öğrendim, maskelerin altına bakmamız gerektiğini sen öğrettin bana.
Tabi ki sonundaki büyük hayal kırıklığını da sende yaşadım.
Sende benim maskemin altındakini merak etmiştin, bunu kendine itiraf etmek zor olsa da!....
ATATÜRK KÖŞESİ
Cumhuriyeti kuranlar onu korumaya da muktedir olmalıdır…
DÜŞÜN-TAŞIN
Her şeyi bilen insanlar cenneti bu ülke. Bilmenin olgunluğundan eser yok, çünkü eleştirel düşünme, sorgulama, araştırma, yorumlama, analiz ve sentez etme yeteneklerinin beslenmediği aksine aç bırakıldığı bir ülkede yaşıyoruz. Biat etme ve kitlesel hareket etme psikolojisinin dışladığı bireyin doğası gereği yabancılaşması söz konusu. Kendisi olma, özgür olma, birey olma sürecini yaşayan insanların yaşadığı boşluk duygusunun tamda orta yerindeyim. Umutlu olduğumu söylemek isterdim ama umudum yok. Sesi gür çıkan boş davullar gibi her yerden sesler yükseliyor.(Sezai TOPAL)
AFORİZMALARIM
Kendimle ve hatalarımla dalga geçmeye bayılıyorum!..