content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

14 Kas

Marmaraylar Yaptırmak

Osmanlı son döneminde düşünülen, en önemli  projelerden olan Marmaray’ın bir kısmının tamamlanıp devletin üst temsilcilerince dualar eşliğinde hizmete açılması Türkiye Cumhuriyeti için elbette önemli tarihi olaylardandı. Ancak bu önemli olay ne hikmetse ‘kızlı-erkekli evler’ tartışmasıyla çok kısa gündemde kaldı veya bırakıldı.

Başta Osmanlının olmak üzere ‘Cumhuriyet İdeolojisinin’ en büyük hedefi bilimsel çalışma ve atılımları gerçekleştirip gelişmiş ülkeler düzeyine çıkmak hatta onlarında ilerisine geçmekti. Marmaray projesi bir açıdan bu hedefte ne kadar yol kat ettiğimizin de göstergesidir.

Yaptırmaktan önce ‘inşaa etmek’ bilgi beceri ve gücün gösterisidir. Güç, bilgi sahibindedir. Derin bilgiye ve beceriye sahip olan yapıp inşaa eder ve bu eseriyle gücünü görünür kılar. Kuran’da bilgi ve güç sahibi olarak dünyaya hakim Zülkarneyn’in bir toplumun isteğiyle onları düşmanlarından koruması için set yapması anlatılır. Bu seti onlara ancak bilgiye, bilim ve teknolojiye sahip Zülkarneyn yapabilecektir.  Yine Hz. Süleyman kıssasında Belkıs’ın tahtını  Kuran’ın ifadesiyle ‘katımızdan ilim verdiğimiz biri’ diye anlatılan bilim ve tekniğe sahip şahıs gerçekleştirir.

Bu açıdan baktığımızda Marmaray ve bugüne kadar gerçekleştirilmiş daha birçok projelerin yaptırılması, bizi güçlü kılmadığı gibi bilgi, beceri, bilim ve teknik açsından geri olduğumuzu gösterir. Elbette inşaa ettirmekte bir marifettir. Ülkenin ekonomik kaynaklarını yerli yerinde kullanabilmenin sonucudur. Ama Zülkarneyn olamamaktır. Ona yakışan bilime, bilgiye sahip olup üstün ve güçlü olarak projeler üretip inşaa etmektir.

Üç yüz yıldır yakalamaya çalıştığımız bilim ve teknikle devleşen Batı’ya bu hedefte  yaklaşamadığımız gibi bu yarışa bizden çok sonra başlayanlar (örneğin Japonya) yarışı tamamlayıp onlar gibi oldular. Kore ve Çin, Japonların peşinden devam ederek Batı teknolojisini üretmede yarış ettiler.

Başlayıp belli bir noktaya kadar getirdiğimiz çalışmalar ‘Sispe’ efsanesi benzeri bir anda heba olup baştan yeniden başlamak durumunda kaldık. Nedense bir türlü  bilim ve tekniğe hakim olup kendimiz üretemedik. Ama İslam toplumu olarak bilim ve teknolojiyi ithal etmek doğal yapımız oldu. Dini mimari dışında Osmanlılar tekniği genelde dışardan kullandılar. Çağ açıp kapama olarak tarihe geçen İstanbul’un fethinde, fethin gerçekleşmesinin en önemli etkenlerinden olan meşhur toplar Avrupalı bir ustaya yaptırılmıştı.

Bilim ve tekniğe sahip olamadığınız sürece olanlara nispeten her zaman zayıf ve güçsüzsünüzdür. Bilgi güçtür veya bilgi kimde ise güç ondadır.

Bilginin bir kısmına hakim olarak teknoloji ithal etmekte elbette marifettir. Batılılaşma sürecinde Osmanlılarla bu marifeti çok güzel gösterdik. Cumhuriyetle de bu tutum devam etti.  Devasa gökdelenlerden tutun boğaz köprülerine, pekte sağlık saçmayan yüksek bacalı fabrikalara, barajlara ve en son Marmaraylara bu büyük projeleri bilim ve teknoloji  sahiplerine de olsa yaptırmak; görünür kılmakta, aslında görünen ülke ekonomisinin durumu düşünüldüğünde yine de büyük olaylardır.

Ama ben isterdim ki yüzde yüze yakın bir katkıyla kendi projelerimizi kendimiz yapabilelim.

Gündem dolayısıyla gölgede kalan Türkiye’nin en önemli olayı Marmaray’ı gerçekleştirmede emeği geçen herkesi müthiş derecede kutluyorum.

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank