Manevi Evlat Yakışanı Yapmadı…
DSP, seçimde yüzde 0,25 oy aldı.
Pazar günü olağanüstü genel kurultayını yaptı.
Masum Türker, rakipsiz ikinci turda yeniden Genel Başkan seçildi.
“Ecevit gibi kalıcı eserler yaratacağız” dedi.
*
Adalet eski Bakanı Prof. Dr Hikmet Sami Türk bir ay önce…
“ Yüzde birin altında kaldık, parti kapatılmalı, Bülent Ecevit demokrasi Vakfı kurulmalı” demişti.
Sözü, söylediği yerde kaldı.
Türk, genel kurulda divan başkanlığına seçildi, konuyu bile açmadı.
*
Büyüklerin işine karışılmaz. Herhalde bildikleri vardır.
Kişisel takıntım; Bülent Ecevit ismini yaşatmak.
Lafımın adresi de; eski milletvekili, rahmetlinin eski koruma müdürü Recai Birgün’e…
7 Aralık 2010 köşe yazımda, inanarak demiştim ki;
ECEVİT ADINA YAKIŞANI YAPMAK
Rahmetli Bülent Ecevit, Türk siyasetinin en çok konuşulan, en sevilen liderlerinden biriydi.
Hep sadeliği, maddi ve manevi cömertliğiyle tanındı.
Parayla işi hiç olmadı.
Pulları vardı, hapiste parasız kalınca satılmasını istedi, para etmedi.
1967’de bir bakkalla tanıştı.
Hastalanıncaya kadar Güven Bakkal’dan alış veriş yaptı.
Eşi Rahşan Ecevit, kalabalıkta belli olsun diye mavi gömlek giydirdi.
Adıyla bütünleşti, simgeleşti.
*
Kredi kartı ile hiç tanışmadı.
Cebinde para varsa harcadı, yoksa yutkundu.
Zaman geldi kolundaki saati, evindeki masasını sattı.
Kimseden borç almadı.
Mal varlığı hiç tartışılmadı.
1975’de Ankara Oran sitesinde bir apartman dairesi aldı.
Ayda iki bin lira taksitle.
Yıllar sonra merdiven zor gelince, yakında bahçe katında bir daire aldı.
Kütüphane ev yaptı, birkaç parça eşyasını koydu.
Başbakanlık Konutu’nda hiç oturmadı.
Ölümünden sonra sayısız anısının bulunduğu daire, “manevi evladım” dedikleri koruması Recai Birgün’e verildi.
Birgün milletvekili oldu, aldığı dairede oturmadı, “kiralık” levhası astı.
İlişkiler bozuldu.
*
Rahşan Ecevit evi geri istiyor.
Verilirse; müze yapacak, kurulacak vakfa adres gösterilecek.
Bülent Ecevit ismi vakfıyla yaşatılacak.
Eğitim, kültür, sanat alanında hizmet verecek.
Milyonların Manevi Baba’sına saygı adına…
Evlat kendine yakışanı yaparsa.
Yapar mı? Yapmalı, yapar...
*
Ve aylar geçti, çıt çıkmadı.
Yakışanı yapmadı, bizi mahcup etti
Ne evi iade etti, ne ses verdi.
Kulağının üzerine yattı, izini kaybettirdi.
Sözde, biricik manevi evlattı.
*
Bülent Ecevit Vakfı, günün birinde mutlak kurulacak.
Ama…
Önünü açmayanın ismi, “Bir apartman dairesi” bedeliyle anılacak!
********************