Madende Yine Hüzün Var
Madencilik en ağır işlerden birisidir. Zordur madenci olmak, ölümün kol gezdiği dehlizlerde çalışmak... Ekmeğini taştan çıkarır usanmadan, katman katman hüznün, acının kederin içinden çıkarır nafakasını madenci. Alın terinin en kutsalı ile kazanır rızkını madenci. Ne bir gün inmem demiştir uğursuz madene, ne de akşama döneceğine emin girmiştir madene...
Bu köşede bilmem kaçıncı kez yazılmış madencinin çilesi, yoksulluğun ve yokluğun çaresizliği.
Önceki gün yine kara haberi aldık akşam üstü, 13 fidanı daha aldı kara zindan. Gazeteler, yazarlar yine yazacaklar göz göz göre gelen ölümü, yine televizyonlar haber yapacaklar madencinin değişmeyen yazgısını, ağır ihmali. Bu kaçıncı ihmal ki, ne ders alırız ne de vazgeçeriz ölümden.
Yaklaşık 5 yıl önce yine Dursunbey’de 17 madenciyi vermiştik kara toprağa. Döner Özeke 5 yıl önce Dursunbey faciasını anlattığı şiirinde;
“Dursun Bey ilçesi maden ocağı,
On yedi emekçiye ölüm tuzağı,
Dualarla açtık biz bu ocağı,
Affetmedin bu canları maden ocağı.” diye yazmış.
Balıkesir-Dursunbey, Karaman-Ermenek, Kütahya-Gediz, Zonguldak, Edirne-Uzunköprü, Afyonkarahisar, Erzurum-Oltu, Manisa-Soma, Bursa-Mustafakemalpaşa ve yazamadığımız nice maden ocakları canları affetmiyor.
Daha Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesindeki bir maden ocağında hayatını kaybeden 19 işçinin acısı dinmeden, yine Balıkesir’in Dursunbey ilçesine bağlı Odaköy’de bir maden ocağında grizu patlaması sonucu 13 kişi hayatını kaybetti.
Maden ocaklarında havalandırmanın yeterli olmaması veya sağlıklı bir havalandırma sisteminin kurulmaması, alternatif çıkış yolları olmaması, gaz ölçüm ve uyarı sistemlerinin olmaması, karbonmonoksit maskesi takmadan ocağa girilmesi, eğitimsizlik, dikkatsizlik, bilgisizlik ve iş güvenliği tedbirlerinin eksikliğinden kaynaklanıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Maden Mühendisleri Odasının “Madencilik Sektöründe
İş Sağlığı ve Güvenliği Kampanyası (2007-2008)” ile iş güvenliği önlemleri yaygınlaştırılmaya çalışılsa da grizu patlamasına ve ölümlere engel olamıyor.
Ölümler olmasın artık.
***
İşsize sağlık yardımına devam
Okurumuz Mahmut Güneş, işsiz kalması halinde yararlanabileceği sağlık yardımının süresinde bir değişiklik olup olmadığını soruyor. Gerçekten de geçen haftanın gündeminde SGK’nın işsiz kalanlara sağlık yardımını 10 gün ile sınırladığına ilişkin SGK Kısa Vadeli Sigorta Kolları Daire Başkanlığı tarafından bir duyuru yayınlandı. Daha sonra SGK böyle bir duyuru yapılmadığını, bilgisayar hatası olduğunu açıkladı. Haliyle insanların da kafası karıştı.
Kurumun sosyal güvenlik merkez müdürlüklerine hitaben yazılan “Sosyal Güvenlik İl Müdürlüklerinin Ve Sosyal Güvenlik Merkezlerinin Dikkatine!” başlıklı duyuruda “genel sağlık sigortalılarının zorunlu sigortalılıklarının sona erdiği tarihten itibaren 10 gün süreyle genel sağlık sigortasından yararlanacağı, bugüne kadar zorunlu sigortalılıklarının sona erdiği tarihten itibaren 10 gün+90 gün olmak üzere toplam 100 gün sağlık yardımı verilmesine ilişkin uygulamanın da hatalı olduğu açıklandı.”
Sosyal Güvenlik Kurumu her ne kadar bunun bilgisayar programından kaynaklanan bir hata olduğunu açıklasa da, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in talimatına kadar uygulamada ısrarcı olmuştu.
Kurum yaptığı açıklama ile sigortalı olarak çalışanların işten ayrıldıkları tarihten 10 gün sonra sigortalılık nitelikleri sona ereceğini ve bu durumdaki sigortalıların bir yıl içerisinde 90 gün primlerinin olması halinde genel sağlık sigortalısı olarak 10 günden sonraki 90 gün süreyle daha sağlık yardımlarından yararlanmaya devam edeceklerini duyurmuştur.
Özellikle Türkiye İş Kurumu’ndan işsizlik ödeneği alan işsizler için yukarıda belirtilen 100 günden sonra da (işsizlik ödeneğinin devamı süresince) sağlık yardımı haklarının olduğunu da hatırlatmak gerekmektedir.