‘Logo’ Talihlileri
Hep loto talihlileri olacak değil ya, bu kez onlar ‘logo’ talihlisi oldu. Kim derdi ki, Hollywood’dan bir tasarım ekibinin hazırladığı yeni logoya en çok 25 km. uzaktaki Nazarköylüler sevinecek. Ahali seviniyor ama boncuk ustaları “Bu logo bize sigorta getirecek mi ?” diye soruyor
Hollywood filmlerinin tasarımcısı olarak ünlenen Emrah Yücel ve ekibi altı ay çalıştı ve İzmir için yeni bir logo ile slogan ortaya koydu. Şimdi İzmir günlerdir bu logoyu tartışıyor. Kimi sevimli buldu ve sevdi kimi ‘gittiğim lokantanın logosu gibi’ diyerek yerdi. Zevkler başka olsa da kararlar verildi.
İzmir’i yurtdışında tanıtacak broşürler, afiş ve bilboardlar olmak üzre, tüm yayınlarda İzmir’in İ’sinin üzerine gelen nazarboncuğu maviş maviş parıldayacak. Kim sevdi kim sevmedi tartışıladursun, en çok sevinenler belli...
İzmir’in 25 km. uzağında Kemalpaşa ‘Nazarköy’ün köylüleri...
Hem sevindiler hem meraklandılar ve bize de sordular, “bizim nazarboncuğu”nun önü bundan sonra açılır mı gazteci kardeş, ne dersin?”
Mısır’dan geldiler
Cam üretiminde kullanılan kum ve yakıldığında yüksek bir enerjisi olan çıralı çam odununun bir sihri olarak doğuyor nazarboncuğu.
Çeşitli arkeolojik bulgulara göre, MÖ 4000 yıllarından beri insanoğlu tarafından bilinen camı ilk Mısırlılar renklendirmiş, ziynet eşyalarından tabut yapımına kadar birçok yerde kullanmışlar. Anadolu’da camın ilk kez boncuk tasarımı içerisinde kullanımının, Mısır’dan İzmir’e gelen ustaların Kemeraltı’ndaki Arap Hanı’nda halhal ve boncuk bilezikler yapmalarıyla başladığı söyleniyor.
Nazar boncuğu günümüzde en çok Menderes ilçesi Görece köyü ve Kemalpaşa ilçesi Kurudere ‘Nazar köy’de yapılıyor. Nazarköyün özelliği ise hem çam odunuyla nazar boncuğu üretilirken hem de pazarlama ve satışı kadınların ele alması. O nedenle biz Nazarköy’e geliyoruz.
Eski ustalar
Nazarköy’de boncuk ocakları yuvarlak şekilde. Ocağın duvarları, 12 sıra ateş tuğlası ve kil kullanılarak nal biçiminde örülü. Bu bölümün üzerinde yine ateş tuğlalarıyla pencere sayısına göre odalar bölünmüş. Her pencerenin karşısında ustalar, 800 - 1000 derecelik ısı ile çalışan ocakların başınde camlara renk ve şekil vererek ateşle dans ettiriyor, karşısında durulması bile zor pencerelerin önünde günde 10 saat çalışyorlar. Nazarköy’de 6 atölyede 14 usta var. Bir de çok sayıda eski usta dolaşıyor köyde.
Eski ustaların sayısı belli değil çünkü özellikle gençler bu işten çabuk vazgeçiyor.
En çok sigortasız çalışmaktan yakınıyorlar. Enterasan yanı Kaymakamlığa ait ocakta çalışanlar da sigortasızlıktan yakınıyor. Bu çok meşakkatli işin az sayıda ustası aylık kazançlarının 800 lirayı geçmediğini söylüyor. En iyi kazanan ayda 1000 TL kazanıyor. Peki nasıl mı geçiniyorlar ?
Çoğunlukla geçinemiyor ya da eşleri, Nazarköy’ün becerikli kadınları devreye giriyor.
Aziz Başkan’ı bekliyorlar
Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı ve Kaymakam desteği ile el emeklerini kadınların satması için güzel satış yerleri yapılmış Nazarköy’de. Zaten ondan sonra da Nazarköy’ün kaderi değişmeye başlamış.
Kadınlar o kadar çok yaşananların farkında ki özellikle İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu bekliyorlar. Bayındırdan, Karaburun’dan çiçek, Tire’den süt alan Başkan’a nazar boncuğu satmayı istiyorlar.
Bir süre sonra yine kadınların arasına karıştığımda boncukların önünde oturan yaşlı teyze gel diye işaret ediyor. Eğiliyorum, Soru şu; “ne olmuş bizim katır boncuğuna. benim rahmetli 30 sene yaptı bu işi. o zamanlar katırboncuğu derdik biz bunlara şimdi çok mu alacakmış yabancılar” O gün tesadüf Kemalpaşa’ya kardeş şehir olarak gelen Almanya’dan bir heyet orada. Yerel basın ve biz oradayız.
Ortam hani Entelköy Dantelköy filmindeki gibi renkli. Daha çok satış yapacağını düşünen köy ahalisi mutlu..
Yüzü zor gülenler yalnızca ustalar sanki...
Ancak belli mi olur, günde 10 saat ateşin karşısında ürettikleri nazar boncuğunun belki onları da koruma vakti gelmiş, Hollywood’dan gelen ekibe uzanmıştır!
Şirince olma yolunda
Yeni logo İzmir Kalkınma Ajansı’nın “Görsel Kimlik İhalesi” kapsamında ortaya çıktı. Nazarboncuğu talih kuşu oldu Nazarköy’e kondu. Ancak köy için asıl kalkınmanın daha planlı ve startejik olması gerekiyor. Belki de bundan sonra doğru bir proje üretebilirlerse köyün önü daha çok açılabilecek.
Kadınlar erkeklerden çok kazanıyor
Kadınlar işin içine girdiğinden bu yana Nazarköy, Nazarköy olmaya başlamış. Defalarca adını duyduğum bir türlü gidemediğim bu köyü görünce hayıflanmadım desem yalan olur. Köyün kadınları bana çok becerikli geldi. Beş yıldan bu yana halk eğitime giderek üretilen boncuklardan farklı süs eşyaları üretiyorlar.
Yaklaşık 30 kadar kadın bu işin içinde. Aracılara mal vermek yerine kooperatif olarak bu işin satışının daha doğru olacağını düşünüyor.
60’ını geçen erkek az
Mustafa Şahin 35 yıldır boncuk ustası. Ürettikleri boncukları eşi Necla Şahin’le birlikte satmaya çalışıyor. Ancak Çin rekabeti tüm üreticilerin boynunu bükmüş durumda. Çin boncukları kilo ile satılıyor, Nazarköy’de her boncuk ateşle üretiliyor. Bu yüzden sattıkları mal miktarı dört beş yıl öncesine göre azalmış. Mustafa Şahin’in ne kadar zor şartlar altında üretim yaptığını ona bakınca anlamak zor değil. Necla Hanım da, “para kazanamamak bir yana korkuyoruz, köyümüzde 60 yaşını geçen erkek çok az” diyor.