Liberallerin Vatansız Yaptığı Solcular!
Solcunun vatansız olanın makbul olduğu bir dönem yaşıyoruz. Vatansız olan sol için, aslında emeğin de, bir değeri yoktur.
Bir vatan varsa içine konulacak bir emek vardır. Vatan yoksa ne emek sermaye çelişkisini çözebilirsin, ne de insanlığa bir yararın dokunabilir. Bir vatana aidiyet duymayanın, o vatanın içindeki emeğe de aidatı olamaz.
“Ezilen halkaların yanında olmak” solun kafasını karıştıran temel slogandır. Vatan yoksa ezilen halkın davasını sahiplenme de, olamaz.
Ulus devletle ve aidiyetlerle savaş, emperyalizmin, sömürgeleştirmek için karşı çıktığı temel unsurlardır. Aidiyete, vatana karşı olduğunuzda, kendiliğinden emperyalizmin yanına düşersiniz.
“Ezilen halkların yanında olma” sözünün arkasındaki siyasi amacı hesaba katmadan baktığınızda, son derece insani, haktan hukuktan yana bir ifade olarak değerlendirirsiniz.
Oysa bu ifade ülkemiz literatürüne, emperyalizm tarafından Bölgeler Arası Farkları Ortadan Kaldırma programlarıyla birlikte girmiş bir slogandır.
1970-1980’li yıllarda, PKK açıktan, kendini kamu nezdinde ifade edemediği için, Ezilen halklar ifadesinin arkasına saklanarak, kendini ifade etmiştir.
Mustafa Kemal’in vefatından sonra, Batı ve Amerika ile olan ilişkiler hızla geliştiğini hatırlamalıyız.
Ruslar, Boğazları, Kars’ı ve Ardahan’ı istiyor şeklinde yaratılan korku( ABD’nin Türk halkına uyguladığı ilk psikolojik savaş) NATO’ya girmemizle sonuçlandı.
NATO’ya girişimizle birlikte, kimin dost, kimin düşman olduğunu, biz değil, NATO belirler oldu. Yani ABD belirledi.
Ağır bir Soğuk Savaş döneminden geçildi. Rahmetli İhsan Sabri Çağlayangil, Cumhurbaşkanlığına vekâleti sırasında, Mecliste yaptığı bir konuşmada, MİT elemanları ile CIA elemanının aynı odayı paylaşarak çalıştıklarından söz ederek, “ne yapayım CIA altımı oyuyor” demişti.
Uzatmayalım. İktidara hep ABD yanlısı partiler getirildi.
Sol hep ezildi. Güçlenmek için ezilen halkların yanında olarak çıkış aradı.
Dolayısıyla, solculuk Kürtçülük ve bölücülük şekline dönüştü.
Şimdilerde, Kürtçülerle Kemalistler Üniversitelerde çatışıyorlar.
Sol ezilen halklar için çatışmıyor. Bölücülük için çatışıyor.
Sol PKK’lılaştıkça vatansızlaştı.
Bir zamanlar solcuların fikir babası olan Çetin Altan’ın çocukları solculuk adına HDP(PKK) desteklemesi, yukarıda gelişimini anlattığım yolun yolcusu olmalarındandır.
Yaşadığımız günlerde, HDP’ye sol diye bakılması bundandır.
Sahte Solun “ezilen halktan” yana olmak yerine, PKK’dan yana olması, yaşadığımız liberal, Amerikancı dönemin meyvesidir.
PKK’nın solculukla hiçbir alakası yoktur.
Ezilen halklar kavgası, ülkeyi bölme kavgasıdır. Amerika ve İsrail denetiminde bir devlet kurma kavgasıdır.
Amerika’nın sol ile hiçbir işi olamaz. PKK solda olsa, yani Amerikan düzenlerine karşı olsa, PKK’ya, siyaset ve silah yardımı yapar mı?
Aslında Amerikancı olup da, kendini solcu sananların toplandığı yer, HDP olacak gibi görünüyor.
Soldaki kültürel yoksullaşma, mezhepçilerdeki kültürel yoksullaşmadan hızlı gelişti.
Bülent ESİNOĞLU
bulentesinoglu@gmail.com
ulusalkanal.com.tr