«Sayın Cumhurbaşkanı, ana muhalefet partilerini bir araya getirsin.
Bu acı herkesindir.
Ölen arkadaşların, tek tek ismini bilmiyorum ama acılıyız, öfkeliyiz, yaslıyız ve gerçekten isyandayız.
Ama Yunus Emre’nin sözü gibi; ’öfke baldan tatlıdır ama meyvesi acıdır.’ Öfke öfkeyi doğuracak.
Bu yas havası dayanışmaya dönsün. Birlikte el ele aşılacak bir durum.
Tekrar çağrımı yeniliyorum, herkes ders çıkarmalı.
Seçimler gelip geçicidir. Hiçbirimizin vekillik gibi bir makam çabası yok.
Ege’ye başka türlü gelmek isterdim. Benim gibi insanların kaderi bu.
40 yıldır hep cenaze topluyoruz ve taziye dileklerinde bulunuyoruz.
Acımızın tarifi imkansız. Türkiye bu felaketleri hak etmedi. Maalasef yaşadığımız tablo, geçmişte yeteri kadar ses çıkarmadığımızın göstergesi.
Bir bütün olarak toplumun her kesiminden kaybımız var. Ölenlerin hepsi barış şehitleri. Ankara’ya bir çığlık olmaya geldiler ve Ankara kara bir tabloya dönüştü.
Siyasetin sorumsuz beyanları insanların taziyelerini bile yeterince yaşamalarına izin vermiyor.
Herkes bundan büyük dersler çıkarır. Kutuplaşmanın topluma bir felaket getirdiğini herkes görür. Bundan sonra yeni bir sayfa açılır.
Cumhurbaşkanının karanfil bırakması yetmiyor.
Tetiği çeken de, patlatan da, zihniyetin de ortaya çıkması gerekiyor.
Hesap sorulmadan, adalet yerini bulmadan hiçbirimizin acısı dinmeyecek.
Ülkeyi yönetenler sorumlu ve bir çağrı yapmalıdırlar, şiddete karşı ortak tavır olmalıdır.
Teröre karşı ortak tavır dendiğinde, terör kavramına hepimizi sokuyorlar. Ama şiddet nereden gelirse gelsin şiddete karşı ortak tavır alalım.
Mevcut iktidara hangi parti gelirse gelsin kendisini ülkenin sahibi zannediyor.
100 yıl böyle geçti bir 100 yıl daha böyle geçmez.”
****
Yukarıda ki satırlar gözyaşlarıyla beraber yürekten akmış…
Sözlerin sahibi HDP Ağrı Milletvekili Leyla Zana…
Bilgelik böyle oluyor…
Hayatın akışı içinden damıtılarak ortaya çıkıyor…
Kürt siyasi hareketinin doğal liderlerinden…
Kimsenin yok sayamayacağı, konuştuğunda herkesin dikkate aldığı bir isim Zana…
Böyle isimlere ihtiyacımız var…
Yıllarca cezaevinde yatmış, bedel ödemiş Kürt siyasi hareketinin önemli isimlerinden Zana’nın çıkışı çok önemli… “Şiddet kimden gelirse gelsin şiddete karşı ortak tavır alalım” sözü anlamlı…
Bu çıkış aynı zamanda PKK terörüne de ayrımsız karşı bir duruş…
****
“…. acılıyız, öfkeliyiz, yaslıyız ve gerçekten isyandayız.
“…. ‘öfke baldan tatlıdır ama meyvesi acıdır.’ Öfke öfkeyi doğuracak.
Bu yas havası dayanışmaya dönsün. Birlikte el ele aşılacak bir durum.” sözleri de görmemezlikten gelinemez…
Ciddi bir tespit…
Şiddetin ortaya çıkardığı durumu aklı başında olan herkes, barıştan yana olan herkes öfkeyi büyütecek dilden kaçınmalıdır.
Yas havasından, ortak acılardan dayanışma yaratabilenler ancak barışı gerçekleştirebilir…
Zana’nın konuştuklarının tamamına imzamı atıyorum…
****
Bugün hangi partiyi desteklersek destekleyelim, gerçekten “çocuklar ölmesin, terör olmasın” diyenlerin samimiyeti ancak kullandıkları dile bakarak sınanabilir.
Aynı zamanda terör ve şiddet karşısında “amasız” konuşabilmelerinden, ortak tavır alabilmelerinden geçmektedir.
****
Leyla Zana’nın yaptığı konuşma ve çağrıları yapabilecekler çoğaldıkça gelecekten umutlu olabiliriz.
Son 40 yıldır toplanan cenazelerin yenilerinin gelmemesini ancak ortak bir duruşla sağlayabiliriz.
İktidara gelenlerde ne zaman ülkenin, kentin, ilçenin sahibi olmadıklarını anlarlar, o zaman gerçek bir demokrasiye ve barışa kavuşuruz.
Son söz: Öylesine çok ihtiyacımız var ki, Leyla Zanalara… Yoksa başka türlü barışı göremeyeceğiz bu topraklarda…