content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

19 Eyl

Leş Kargaları Şimdi Kimin Başına Konacak?

59 yıldan beri yazıyor, konuşuyor, radyo/televizyon programları yapıyorum.Sesli/görüntülü yayınlarım hariç, 76 kitaba imza attım, her eserim okunuyor.
Sekizinci ilaveli baskısı 2004 yılında yapılan, SEN KİMSİN BİLİYOR MUSUN KARDEŞİM? İsimli eserimin 172. sayfasında yer alan “ NATO “HAÇLILAR BİRLİĞİ”DİR, başlıklı yazımla, 243. sayfada bulunan AMERİKA’DAN NİÇİN NEFRET ETMELİYİZ ve daha birçok yazı, sanki bugünleri görerek yazılmış birer ibret vesikası olarak tarihteki yerini aldı. Önemli bilgi/belgelerin yer aldığı bu yazılar yeniden okunmalı, tartışılmalı, düşünme melekemiz kaldıysa düşünülmelidir.

“Haçlı Seferleri” Hıristiyan Dünyasının İslam alemine karşı başlattığı ideolojik savaşların adıdır. 1096 tarihinde başlamış, 9.büyük haçlı seferi 1270tarihleri arasında yapılmış, ‘Yüzyıl Savaşları’ndan sonra, yüz binlerce insan kanı akmış, dünya harabe haline gelmiştir.

Asrımızda da Haçlı Seferleri devam etmekte olup, Kıyamete kadar da devam edecektir. Başta ABD olmak üzere, İngiltere, Fransa, Almanya, Rusya, Yunanistan, İsrail, Vatikan, Ermenistan ve Emperyalist bütün güçler; bâtıl seferlerin, savaşların içindedir. Oyunlar, tuzaklar, plan ve programlar onlar tarafından birlikte hazırlanmakta, aynen uygulanmaktadır. Hakla bâtılın savaşı, bütün hızıyla devam etmektedir. Jandarma olan ABD, İsrail “Gizli Dünya Devleti”ni kurmak için seferber halindedirler.

İslam âlemi derin uykularda, gaflet içinde bulunup, sefahat da yüzerken, laik ülkeler de hata sarhoşluğu içinde, Kur’an ve sünnetten uzak kalmışlardır. İslam ile bâtıl arasında bocalamakta, değerlerini kaybetmekte, midesine ve şehvetine mahkum bir nesil yetişmektedir.

Yalan söyleyen tarihin yalanları ile beyinleri yıkanan millet, iki cami arasında bînamaz halde, mazisinden koparılmak istenilerek geleceğe sürüklenmektedir. “Milli Eğitim Politikası”, millî olamadığından, halk arasında büyük uçurumlar meydana gelmekte, gelecekten endişe edilmektedir. Her türlü baskı, yıkım, yozlaşma, soysuzlaşma ve tezatlara rağmen, imanına ve davasına sahip çıkan yeni bir neslin yetiştiği gerçeğini de söylemek zorundayız…
Dünyanın kazan gibi kaynadığı, emperyalizmin bütün boyutları ile boy gösterdiği, zalimlerin zulümlerini işlemeye devam ettikleri bir zaman dilimi içinde, olup/bitenleri hikmet ve ibretle takip ediyoruz. Yeni oyunlar, planlar, tuzaklar, işgaller, kan dökmeler birbirini takip ediyor. Güdümlü medya yüzünden, olup/bitenler taraflı ve ideolojik bir şekilde empoze edilirken, haberler tahrik/tertip unsuru halinde sunulurken, Müslümanlar adeta uyuyor.

Türkiye ve dünyada sağ duyu sahibi, hakkın dayandığı akılla, imanla, aksiyonla sesini ve doğrulardı duyurmak isteyen yazan, çizen söyleyenlerin sayısı az da olsa bile var.

PROF.DR.NURULLAH AYDIN, Zülfikar Akıncı isimli dostların yazıları, mesajları zaman siteme düşer.
Aydın’ın, önemli yazıları içinde bulunan “LİBYA VE NATO-İŞBİRLİKÇİ SALDIRGANLIĞI...” isimli yazısı enteresan..
Özet halinde şöyle diyor öğretim görevlimiz:
“Batı; NATO kuvvetleri ile BM üyesi bir ülkeyi daha yaktı, yıktı, katletti.
ABD Temsilciler Meclisi üyesi, Michele Bachmann, Obama’nın Libya’ya insani amaçlar için gitmek istediğini söylediğini de hatırlattı, Libya’da NATO saldırılarında 10.000 ile 30.000 arasında insanın öldürüldüğünü öğrendik” dedi. (Kaynak: Fox News)
Libya'ya askeri operasyon gerçekleştiren koalisyon güçleri, sivil halkı koruma gerekçesiyle petrol ve menfaat çıkarları için Libya'nın başına üşüştü. Yemen ve Bahreyn'de katledilen halkı görmezden gelerek bir kez daha çifte standartçı tavrını gösteren Batı, Libyalıları katliamdan kurtarma bahanesiyle petrol yataklarının üzerine konmayı başardı.

Çatışmaların başlamasından itibaren ölen Libyalı sayısı: 30 bin den fazla sivil-asker.Libya yönetiminin NATO operasyonlarında öldüğünü açıkladığı sivil sayısı: 700 kişi Libya operasyonunun İngiliz yönetimine maliyeti: 250 milyon sterlin Libya operasyonunu ABD’ye günlük maliyeti: günlük dört milyon dolar Kaddafi’nin yurtdışında dondurulan hesap ve mal varlıklarının toplamı:168 milyar dolar Bir Tornado jetinin Libya üzerinde yaptığı bir sortinin maliyeti 30 bin sterlin 500 bin sterlin değerinde olan bir Cruise füzesinden fırlatılan: 500 adet. Artık hedefte, Komünizm yok. İslam ve Müslüman ülkeler var. Kaddafi, ateşkes ilan etmiş, gözlemci istemişti. Neden gözlemci gönderilmedi? Neden ateşkese rağmen, bu tavır sergilendi. Kaddafi'nin tutumundan dolayı petrolden, kendi istedikleri şartlarda yararlanamadıkları için vahşice saldırdılar.

Libya, Avrupa'nın petrolünü sağlayan önemli bir ülke. Burayı, kontrol altında tutmak istiyorlar. Tavırları, çok açık.Arap Birliği, NATO'nun müdahalesini bile bile Libya'yı kurtların önüne attı. Batılıların lehine oynuyorlar. İslam Konferansı Örgütü de, bu konularda tamamen atıl, kılını kıpırdatmayan ne olup bittiğini doğru dürüst takip edemeyen, aciz bir sivil toplum örgütüne dönüştü. İslam ülkeleri de, net bir tavır koyamadılar.

Libya da katliamlar sürerken Türkiye’nin Müslüman halkının dikkati, Somali açlık konusuna çekildi. Dün kardeşim denilen Kaddafi elinden İnsan Hakları ödülü alanlar, haçlılara ve muhaliflere destek oldular, elden 250 milyon dolar verdiler. Önce NATO’nun ne işi var dediler sonra Libya’nın yakılıp yıkılmasına insanların katline haçlılarla ortak oldular.

O Libya ki; Batı, Kıbrıs savaşında Türkiye’ye ambargo uygularken,Türkiye’ye askeri yardımda bulunmuş, alt yapı hizmetlerini Türklere vermişti. Binlerce işçisi orada çalışıyordu.
Batının emperyalist sömürü ve saldırı çarkının bir unsuru haline gelen Türkiye, utanç verici desteği ile parlak tarihine kara bir leke sürdü.

Batı, bunu hep yapıyor. Batılı ülkelerin NATO ve BM eliyle iki yüzlü tavırlarını sürekli takınmaktadırlar. Batı; sömürü çarkını insani gerekçelerle müdahale ederek işletiyor.

Batı, işine geldiğinde insanı değerleri ön plana çıkararak müdahale ediyor.Batı Irak'a girerken, insanları Saddam zulmünden kurtarmak için girdi.Ama 1,5 milyon insanı katletti. Şimdi tüm petrolleri haçlıların kontrolünde. Araplar da yakılıp yıkılan kentlerini, ellerinden alınan petrolü düşünmeden Saddam zulmünden kurtulduklarına seviniyorlar. Batı Irak’a Saddam'ı öldürerek özgürlük mü götürdü?
Irak'ın yanı sıra Afganistan'da da katliam sivillere karşı yürütülüyor. Afganistan'da,NATO askerleri on binlerce sivil, çocuk demeden katliamlarına devam ediyor.

NATO, Taliban ve El kaide ile mücadele adı altında Pakistan’da katliamlarına devam ediyor.
Afrika'da Tutsi ve Hutu kabileleri arasında meydana gelen savaşta 1,5 milyon insan öldürüldü. Ne BM, ne de NATO kılını kıpırdatmadı. Bosna Hersek'te Sırplar tarafından yapılan katliamı durdurmak için girmediler. Ne zaman müdahale ettiler. Bosnalılar kendi güçlerini toparlayıp Sırpları şehirlerden çıkarmaya başladıkları zaman girdiler.

Srebrenitsa katliamı NATO girdikten sonra oldu. 10 bin insan, gözlerinin içine baka baka öldürüldü.
NATO ve BM'nin samimiyetlerine nasıl inanacağız, nasıl güvenceğiz?
Ya kendilerini Müslüman gösteren ama haçlılarla birlikte Müslüman kanı dökenlerle birlikte olanlara ne diyeceğiz?
Günün Sözü; Zalimlerin döktüğü kan, birgün dökenleri de, destek olanları da boğar.”
Çık işin içinden bakalım…Mübarek ramazanın bereket ve feyzi içerisinde bizi nasıl da kandırıyorlar, gaza getirip, çirkef oyunlarına Müslümanları nasıl alet ediyorlar, bir bak hele… Halimize bir bak…
Leş kargalarının görevi, leşe konmak ve yemektir. Bu kargalar acaba kimin başına konmak için bekliyorlar?
Yarın bize sıra gelebilir mi?...Asırlardan beri, son Osmanlı kalesini fethetmek, İslam’ı yeryüzünden silmek için gayret/faaliyet gösteren leş kargaları değil mi, zamanı ve zemini beklemezler mi?

Etiketler : , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank