Laz Ali’nin Ekmeği…
İzmir takımı Altay’ın hedefi, Süper lig.
İyi de… Puandan önce para lazım.
Kasa boş, borç deve yükü.Akıllıca formülle, nakdi-ayni yardım turuna çıkıldı.
* *
Yumurta, turşu, salça, yağ, sabun, mazot, deterjan kim ne verse alındı.
Stat, forma verildi, kombine biletler de satıldı.
Moral yerine geldi. Kulüp Başkanı Ahmet Taşpınar, vali, belediye başkanlarını tribüne davet etti:
“ Destek verecekseniz baştan… Sonunda değeri olmaz…”
* *
Dileği de olmadı. Davetliler gelmedi.
Babası Trabzonlu, kendisi Bursa doğumlu fırıncı Ali’den ses geldi:
“ Karnı aç yiğit, savaş kazanamaz…”
Kulübün bir yıllık ekmeğini verecek.
Takım 3 puan alırsa baklava;
Beraberliğe kurabiye gönderecek.
* *
Fırıncı Ali’ye “Neden?” dedik.
Birilerine ders verircesine anlattı:
“ 10 yıldır İzmir’deyim. Burada kazanıyorum. Futbolu seviyorum. Altay’ın tesisi, Gaziemir’de fırınıma yakın…
Topçu uşaklara sıcak ekmek götürürüm.
Onlar yer, iyi koşar, takım coşar.
Şampiyon olursa, İzmir kazanır…
İzmir kazanırsa, ben kazanırım.
Karadenizlinin hesabı budur.
Anlamayan odundur…”
* *
Ne valisi, ne müdürü, ne vekili, ne reisi…
Hepsine bedel çakma İzmirli, Laz Ali.
Yağ, yumurta vardı.
Ekmeğiyle sofra zenginleştirdi.
Diğerleri ne verdi?
***************************