content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

10 Ağu

Kürtler Dillerini Konuşsalar, Kendilerini Yönetseler Ya!

Kürtlerin, doğuştan kazandıkları hakkı olan ana dillerini konuşmasından, üniter yapının bozulmadan farklı idari yapıların tartışılmasından neden korkuyoruz?
Neden korkuyoruz, Türkiye Cumhuriyetinin eşit yurttaşları olmalarından...
Neden korkuyoruz, okullarımızda Kürtlerin kendi dillerini öğrenmelerinden...
Ve neden onların efendileri gibi davranıyoruz?

****
Kendisine ‘Kürt’ diyenlere onlarca yıldır inatla ‘hayır Kürt değilsin, Türksün’ diyoruz.
Aradan onca acı ödendikten sonra, çark ediyoruz. Tamam Kürtsün ama kendi dilini okullarda öğrenemezsin, dilini geliştiremezsin diyoruz. Türkler gibi eşit yurttaşlar olmadıklarını, uygulamalarla, her seferinde büyük acılarla kendilerine hatırlatıyoruz.
Aynen, kendisine Alevi diyen yurttaşlarımızın, ‘cemevleri ibadethanemizdir’ dediklerinde, devletin haşmetli yöneticilerinin ‘hayır’ dedikleri gibi.

****
Bu devlet, bazı yurttaşlarını daha eşit görüyor.
Bakın uygulamalara; göreceksiniz bu gerçeği...

***
Aynı toprakları paylaşıyoruz. Tamam...
Kız alıp verdik. Tamam...
Etle tırnak gibiyiz(!) Tamam...
Aynı dindeniz, aynı Allah’a, aynı peygambere inanıyoruz. Tamam...
Kültürel akrabalıklarımız var. Tamam...
Ama kabul edin artık. Onlar Türk değiller...
Onlara Kürt değil, Türk olduklarını anlatabilmek için onlarca kez silindir gibi üzerlerinden geçtik...
Onlar da, Türk değil Kürt olduklarını ve doğuştan kazandıkları haklarını talep için onlarca kez isyan ettiler. Tamam...
İsyan ettiklerinde arkalarında başka güçler olduğunu iddia ettik. Tamam...
Beş bin kişi olduklarını söylediğimiz, üç beş çapulcu olduklarını iddia ettiklerimiz son 30 yılda 30 bin kişi kaybettiler.
30 yılda kaç kez bitirip, sonlarını getirdik(!)
Bugün devletin yetkilileri açıklıyorlar. PKK 4-5 bin kişi...
Neden 30 yılda 6 kez yok ettiğimiz bir örgüt, yine aynı sayıyla yoluna devam ediyor.
Bu, kandırılmakla mümkün olur mu?
Siyasi uzantısı olan parti neden 2 milyondan fazla oy alıyor, merak etmiyor muyuz?

****
Farklı idari yapıları tartışmaktan bile korkuyoruz.
Bölünmek olduğunu zannediyoruz, bu taleplerin...
Almanya’da kaç tane başbakan olduğunu bile bilmeden konuşuyoruz...
Bundan korktuğumuzdan dolayı, çocuklarımızın ölümlerini seyrediyoruz.
Ve ölüm, hemen yanı başımızdan birini buluncaya kadar ölümlere yabancıyız.
Hala vurarak, kırarak Kürt sorununu çözeceğimizi zannediyoruz.

*****
Tarihe bakın, çözemedik.
Suriye’ye bakın, ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.
Suriye Kürtlerinin önemli bir bölümü, bu topraklardan gitme.
Ve çok uzun yıllardır, Esad rejimi tarafından yurttaş olarak bile kabul edilmiyorlar.
Ve bugün onlardan da korkuyoruz.
Halbu ki; onların yüzleri de Türkiye’ye dönük...
Ah bir yüzümüzü dönebilsek, tarihimizle yüzleşebilsek...
Etle tırnak değil ama bu topraklarda yaşayan eşit yurttaşlar olabilecek koşulları hazırlasak, acıları azaltacağız.
Daha büyük bir Türkiye fotoğrafı hayal edebilsek, korkularımızdan arınacağız...

*****
Korkmayın, idari yapı federasyon olsa, özerk bölgesel yönetimler olsa, yetkileri genişletilmiş yerel yönetimler olsa ne olur?
Toprak bütünlüğünü koruyan bir yeni idari yapı, bu topraklarda zamanın ruhuna uygun yeniden kurulsa ne olur?
Çocuklarımız daha çok mu ölür?
Kaynaklarımızı savaşa mı daha çok ayırırız?
Daha çok mu aramızda kin büyür?

****
Kürtler dilini konuşsa, Türkler dillerini mi yitirirler?
Kürtler kültürlerini geliştirseler, Türkler kültürsüz mü kalırlar?
Kürtler kendilerini yönetseler, Türklerden bir şeyler mi eksilir?
Aynı topraklar içersinde, kardeşimiz diye gördüklerimiz bizim gibi aynı haklara sahip olsalar, bizim bir şeyimiz mi eksilir?
Sakına ‘bizim gibi aynı haklara sahipler’ demeyin.
‘Dillerini konuşuyorlar’ demeyin.
‘Başbakan bile olabiliyorlar’ demeyin.

****

Asıl olan insanların analarının dillerini konuşabilmeleridir.
Asıl olan insanların rüyalarında kullandıkları dili, eğitim dili olarak kullanabilmeleridir.
Asıl olan insanların yüzlerce yılda ortaya çıkmış kültürlerini özgürce yaşabilmeleridir.
Asıl olan insanların düşündüklerini, taleplerini korkmadan dile getirebilmeleri ve bundan dolayı başlarına bir şey gelmeyecek koşulların var olmasıdır.

****
Kürtlerden, Alevilerden ve bu topraklarda küçük azınlıklara dönüşmüş; Ermenilerden, Rumlardan neden korkuyoruz? Sahi biz, bize benzemeyenlerden neden korkuyoruz? Ve bu korkulardan dolayı neden büyük bedeller ödüyoruz? 21. yüzyılda hala 19. yüzyılın siyaset zihniyeti ile neden topluma büyük bedeller ödetiyoruz?

Son söz: Galiba korkularımızla yüzleşmeden ve aşmadan; etnik, inançsal, kültürel kimliklerinin zenginliğini eşit yurttaşlığa dönüştüremeyeceğiz.

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank