content

03 Tem

Küresel Isınmanın Yeni Bir Marifeti Mi

Sağlık Bakanlığı, Bartın ve Zonguldak’ ta yüksek ateş, bulantı, kusma şikâyetleri ile başvuran 15 kişide Hanta virüs enfeksiyonu şüphesi olduğunu ve bu hastalardan birinin öldüğünü açıkladı. Bu salgının Hanta virüslerden kaynaklandığı henüz kesin olarak kanıtlanmış değil. Hastaların klinik özellikleri bunun bir virüs enfeksiyonu olabileceğini düşündürüyor; muhtemel etkenlerden biri de Hanta virüsler.

Kesin teşhis için laboratuar araştırmalarının sonucu bekleniyor. Hanta virüsler kemirgenlerden solunum yoluyla insanlara bulaşan akciğer ve böbrek yetersizliği ile ölümlere de yol açabilen bir hastalık etkeni. Bunların dünyanın pek çok ülkesinde görüldüğü biliniyordu ancak ülkemizde bu virüslerin sebep olduğu enfeksiyonlara dair bir kayıt yoktu. Geçtiğimiz yıl Anadolu’ nun çeşitli yerlerinde yüz kadar insanımızın ölümüne yol açan Kırım Kongo Kanmalı Ateşi gibi Hanta virüs enfeksiyonlarının da kürsel iklim değişikliği ile ilgili olduğu ileri sürülüyor.

Hanta virüs nedir?

Hanta virüs fare, sıçan gibi kemirgenlerin vücut salgılarında ve idrar gaita gibi çıkartılarında bulunuyor. Kemirgenden çıktıktan sonra bir hafta içinde bulaşıcı olabiliyor. Güneş ışığına maruz kalan virüsler birkaç saat içinde etkinliklerini kaybediyorlar.

Virüs taşıyan hayvanlarda herhangi bir hastalık belirtisi görülmez.

Hanta virüs hangi hastalığa yol açar?

Hanta virüsler başlıca iki farklı hastalık tablosuna yol açarlar. Bunlardan biri böbrek yetersizliği ve kanamalarla seyreden ve Kore Kanamalı Ateşi olarak biline hastalıktır. Diğeri ise akciğer ödemine yol açan ve Hanta virüs pulmoner sendrom adı verilen hastalıktır.

İlk kez nerede görüldü?

Böbrek yetersizliğine yol açan Hanta virüsler ilk kez 1950 senesinde Kore’ de tanındı. Zaten isimleri de ilk kez bulundukları Hantan nehrinden gelmektedir.

Akciğer ödemine yol açan hastalık ise ilk kez 1993 yılı mayıs ayında, Colorado, Utah, New Mexico ve Arizona sınırlarının kesiştiği bölgede (Four corners area) yaşayan insanlarda ortaya çıkan akut ateşli hastalık tablosu ile tanındı.

Ülkemizde Hanta virüs daha önce görüldü mü?

Hanta virüslerin dünyanın hemen her ülkesinde bulundukları tahmin edilmektedir, ancak bugüne kadar Türkiye’ de Hanta virüslerin yol açtıkları hastalıklar hiç görülmemiştir.

Hanta virüs enfeksiyonunun belirtileri nelerdir?

Hastalık virüsle karşılaştıktan 1 ila 5 hafta sonra ateş, kas ve baş ağrısı, yorgunluk gibi şikâyetlerle gribal bir enfeksiyon gibi başlıyor. Bazı hastalarda titreme, bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal gibi belirtiler ve daha nadiren de boğaz ağrısı, burun akıntısı ve deri döküntüleri ortaya çıkabiliyor

Bunu takiben 4-10 gün içinde akciğerlerde sıvı ve iltihap birikimine bağlı olarak kuru öksürük, nefes darlığı, çarpıntı, tansiyon düşüklüğü gelişiyor ve hastanın genel durumu hızla kötüleşmeye başlıyor.

Hastaların bu dönemde yoğun bakım birimlerinde suni solunum aletlerine bağlanmaları gerekiyor. Zamanında tanınmayan ve tedaviye cevap vermeyen hastaların yüzde 50 kadarı solunum yetersizliği, kalp ritim bozuklukları ve şok sebebiyle bir hafta içinde ölüyorlar. 

Bu dönemi atlatan hastalar ise hızla düzelme gösteriyor ve iki haftadan sonra ayağa kalkabiliyorlar.

Hastalık nasıl teşhis edilir?

Hastalığın kesin teşhisi için virüsle iltihaplanan hücre veya dokularda virüse ait RNA’ nın gösterilmesi gerekir. Kanda virüse ait IgM veya IgG sınıfı antikorların arttığının gösterilmesiyle de teşhis konabilir.

Hanta virüs nasıl bulaşır?

Hastalık kemirgenlerin idrar, tükürük ve dışkılarında bulunan virüslerin solunum yoluyla alınmasıyla bulaşıyor. Virüsün derideki yara ve çatlaklardan veya virüsle kirlenmiş yiyecek ve içeceklerle veya kemirgenin ısırmasıyla da bulaşması mümkün olabiliyor. İnsandan insana bulaşma bilinmiyor.

Kimler risk altındadır?

Hastalık kemirgenlerle temasları olan köylüler, çiftçiler, ahır ve ambar işçilerinde ve özellikle temizlikle uğraşanlarda daha çok görülüyor.

Tedavisi ve aşısı var mı?

Hanta virüs enfeksiyonunun bir aşı veya ilacı bulunmuyor. Hastaların erken tanınıp yoğun bakım birimlerinde suni solunum aletleri, oksijen ve tansiyon yükseltici ilaçlarla takip ve tedavileri gerekiyor.

Nasıl önlenir?

Ev ve işyerlerinde farelerin yaşamalarına fırsat verilmeyecek tedbirler alınmalı, açıkta yiyecek bırakılmamalıdır. Farelerin yaşadığı yerleri temizleyen kişilerde enfeksiyon riski çok yüksektir. Bu kişilerin özel koruyucu elbise ve eldiven kullanmaları gerekir. Virüs bulaşma ihtimali olan yerlerin temizliğinde havaya toz kaldırmamaya dikkat edilmelidir.

Uzun süre kullanılmayan depo, hangar, ahır veya diğer kapalı mekânlara buralar iyice havalandırılmadan girilmemelidir.

Ölü fareler, yuvaları ve çıkartıları çamaşır suyu (1:10’ luk sodyum hipoklorit) ile muamele edilmelidir. Çamaşır suyu virüsleri öldürür ve bulaşma ihtimalini azaltır. Virüsle kirlenmiş olma ihtimali olan eşyalar plastik kaplara konarak ağızları sıkıca kapatılmalıdır.

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank