Kur’anın İnsanca Çevirisi!
Gelinen nokta güya uygarlığın en son noktasıdır.
Yaşadığımız çağ, geçmişte tüm insanlığın yaşadıklarının birikmesi ile oluşan son çağdır.
Devam edip etmeyeceğini bilmiyoruz.
Bu Çağ, Propaganda ve Soygunun en doruğa çıktığı noktadır.
Bence, propaganda Art niyeti, iyi bir niyet gibi gösterme sanatı yada insanları idare etme yada gütme ta Hz. Adem’le birlikte başlayan bir edim.
Şimdilerde bunun en etkili silahına medya deniyor.
Yani, İletişim Çağı. Ha medyayı yakından tanımamızın faydalarını yada zararlarını sakın unutmayalım!
SOYGUN:
Buda Adem döneminden den başlayan bir meseledir. Sahip olma dürtüsüdür. Sahip olmak için çalışma, kaybetmemek için mücadele etmedir. Faiz, Borsa, ekonomi, para, krizler, merkez bankası, asgari ücret, siyaset vs...
KURTULUŞ:
Kurtuluşun Reçetesini sunmak için önce hastalığı teşhis etmek gerek. Eldeki verilerle yola çıkarak, hastalığın ne olduğunu bulmamız gerek. Söz edilen hastalık, bireyin ve toplumun ezelden bu yana devam ede gelen hastalığı ile ilgilidir.
TEŞHİS:
1. Bireysel Hastalıklar:
Bireyin, sevmediği işi, sevmediği hayatı, inanmadığı ya da kuşku duyduğu değerleri yapma ve yaşamaya mecbur kalmasının getirdiği travmadır.
2. Toplumsal Hastalıklar:
Bu yapıdaki bireylerin oluşturduğu toplumdaki kişilerin, yaşanılan toplumsal travmalara çözüm üretememesinin getirdiği hayal kırıklığı, çaresizliktir.
REÇETE:
İnsanlığın geldiği son nokta aslında ilk insan olan Âdem’in sorunu ile aynı.
İlk insan olan Âdem hangi hayal kırkılığını yaşadıysa, çağın modern sanılan insanın da aynı hastalığı var.
İnsanın biyolojik yapısının ana kısımları nasıl değişmediyse, ruhsal sıkıntıları da aynı şekilde halen varlığını korumaktadır.
Nasıl ki, ilk insan, soğukta nezle oluyorsa, aynı şekilde, çağımız insanı da ilk insan gibi sahip olmak dürtüsü ile hatalar işleyebilir.
Bu durumda yapılacak şeyleri zaman ve mekân üstü kriterleri anlatmak gerek.
Bunu da en sağlam ve kesin şekilde bizzat insanı yaratan, Yaratıcı biliyor.
Bu bildiğini de gizlememiş.
İnsana açıklamış.
Nasıl mı?
İnsanca!
Haşa Allah’ça bir dil olmadığı ve ilahi muradın insana ontolojik farklılık gereği tenezzül (indirgeyerek) insanca ifade ettiği emir ve nehiyler toplamı…
KUR’AN:
İnsanlığın zaman ve mekân üstü sorunlarını dile getiren, kendinden önce doğru namına ne varsa hepsini barındıran, ezelden ebede sorunlara çözümleri bir bir sıralayan yaşam rehberi bir kitaptır.
Kur’andan evrensel sorunlara evrensel cevaplar bulmak mümkündür.
Kur’andan evrensel cevaplar aramanın yolu nedir?
Bu sorunun cevabı elbette kur’anda yazmaktadır.
Kur’an, asla ama asla fıtrattan ödün verilmemesinden söz eder.
Bu ne demektir?
FITRAT:
Fıtrat insanın Ademden buyana hep varlığını koruyan halidir.
Yani doğal, tabii, natürel halidir.
Olduğu gibi görünme.
Kişi Fıtratına yakınlaştığı zaman daima kendisi evrensel bir kriterde olması gerektiğini hiç unutmayacak.
Hangi kriter?
ADALET:
Adalet, kişinin ve kişilerden oluşan toplumun olmazsa olmasıdır.
Adaletsiz birey fıtrattan uzaklaşır.
Zalim olur.
Adaletsiz toplum, huzurdan uzaklaşır.
Kaos olur.
Bireysel ve toplumsal adalet bireyi ve toplumu nereye götürür?
İSLAM:
İslam, bireysel ve toplumsal adaletin olduğu yerdir.
Huzur, bunun için İslam’dadır.
ATATÜRK KÖŞESİ
Hayatta En hakiki mürşit İlimdir.
DÜŞÜN-TAŞIN
Okumayan insan azar.
GÖNDERMELER
-30 Ağustos Zafer Bayramı münasebetiyle Adana Medya’ya şahsıma davetiye gönderen Adana Valisi Mustafa Büyük Beye bitimsiz teşekkür ettiğimi bilmeyen duymayan var mı?
-Yüksel EVSEN’ in, instagramda paylaştığı fotoğraflarla beğeni rekorları kırdığını biliyor musunuz?
-Kız Kalesi Sahil Şeridi’ni ırk, renk, din, dil ayırt emeksizin herkesin adil ve eşit olarak yararlandığı bir CENNET haline dönüştüren Eski Belde Belediye Başkanı Necati KALE’nin gönüllerde taht kurduğunu, Erdemli’ nin mahallesi olduktan sonra yeni Erdemli Belediye Başkanı’nın taş üstüne taş koymadığını biliyor musunuz?
-Adanalı Gazeteci Hüseyin BAYRAK’ ın Mersin’den itibaren, aracıyla Silifke’ye kadar giderek tesettürlü plaj aradığını fanatik duyguları yüzünden denize girmeden kan ter içinde Adana’ya tekrar döndüğünü biliyor musunuz?
-Yayladan takip ettiğim kadarıyla Doğan GÜLBASAR’ la gücüne güç katan Adana Medya’nın her yönüyle farkını fark ettirdiğini biliyor musunuz?
-Tüm uyarılara rağmen Çukurova'da, mısır hasadının ardından tarladaki anızların yakılması sonucu Adana'da gökyüzünü gün boyunca sis ve duman kapladığını görmeyen var mı?
-Emirhak vaki olduğu zaman mezar taşımda; “Dikbaşlı doğdu, dikbaşlı yaşadı, dikbaşlı öldü, dik başlı gömüldü fatihanıza gerek yok ettiğini buldu!” yazılacağını bilmeyen duymayan var mı?
-Çin’de bir restoranda çalışan şef Peng Fan, pişirmek için kafasını kestiği yılanın 20 dakika sonra kendisini ısırması sonucu zehirlenerek hayatını kaybetmesi haberine; ‘çalma elin kapısını çalarlar kapını’ diyerek yorumlayan ilahiyatçı yazar kim?
-Yüksel EVSEN’in, Devlet Bahçeli’yi anlatan “DEVLETİN GÜCÜ” adındaki kitabının ilk baskısının kısa zamanda tükendiğini yeni bir kapak ve yeni ilavelerle şu anda ikinci baskısının çıkmak üzere olduğunu biliyor musunuz?
-Sevgili dostum Zafer KILINÇ’ın 85 yaşındaki babası Selahattin KILINÇ hakkın rahmetine kavuşmuştur. Merhuma Allah’tan rahmet ve mağfiret dostları, hısım akrabalarına sabır ve metanet diliyorum…