content

ikradan-mahyaya-aydinlanma

23 Tem

Kur’an Yada Şefaat Mitolojisi!..

Değerli okurlarım! Peygamber Şefaatçi midir? Rehber midir?

Allah(cc) Kitabında defalarca peygamberin sadece bir uyarıcı olduğunu söyle-yip durmaz mı?

Der ki: (10/49'da Hz."Muhammed, kendine bi-le yarar ve zarar veremez" 13:16, 25/3, 34/42, 48/ll)'de.

Ahrette hiç kimse hiç kimseyi kurtaramaz" 2/48, "Ve öyle bir gün-den korkun ki, o gün hiç kimse, kimsenin yerine bir şey öde-yemez. Kimseden şefaatte kabul edilmez, kimseden fidye de alınmaz ve onlara hiçbir yardım, da yapılmaz.” denilmez mi?

Değerli okur! Ayetler o kadar net ki, Allah'tan başkasının Yargı Gününde şefaat ederek kur-taracağına inanmak, Allah'a eş koşmaktır yani putpe-restliktir. 

Putperestler ne diye putperest ol-muşlar?

Bu tür inançları yüzünden değil mi?

Kur’an, tüm şe-faatin Allah'a ait olduğunu (39/44) Ve Yargı Gününde (2/254)'de Şefaatin olmayacağını bildirmektedir.

 

Şefaat mitolojisi, sayısız insanın ateş halkı olmasının tek sebebi ve şeytanın en etkili, en hileli bir tuzağıdır.

“Hıristiyanlar İsa'nın Tanrı'nın yanında kendilerine şefaat edeceğine inanırken sapıyorlar da neden Müslümanlar, Muhammed'in şefaatini umunca sapmıyorlar?..”

Doğal olarak en sonunda her iki nebi de “putlaştırılmış” olmuyor mu?

Bu “şeytani” usta yalancıların uydurduğu “şefaat kavramı” tümüyle “mantık dışı-dır.”

Allah'ın(cc) yasaları ile çelişmektedir.

 

Güya bunlara göre Muhammed,(avs) Yargı Günü şefaat etmek için Müslüman araya-cakmış. Hak edenleri Allah'a soracakmış. Allah'ta ona bildi-recekmiş. Bunun üzerine Nebi dönüp bu kişinin cenneti hak ettiğini anlatacakmış.

 

Olur mu böyle şey! “Haşa! Allah Muhammed'in (avs) sekreteri” mi?

Allah tüm bunlardan yüce değil mi? “Şefaatin, kendilerini kurtaracaklarına inananların, Yargı Gününe inanmadıklarını” bildiren(74/46-48) ayetleri çok il-ginçtir.

 

Yargı Gününde şefaat ile kurtulacaklarına inananların Yargı Gününe inanmadıklarını bildirmek ilk bakışta bir çeliş-ki gibi gelebilir.

Ne ki, Yargı Günü kavramının Kur'an'daki tanımına baktığımızda, şefaate inananların Yargı Gününe inanmasının mümkün olmadığını anlarız “Nedir acaba o ceza günü? O gün hiç kimse başkası için bir şey yapamaz. O gün iş Allah’akalmıştır”.(82/18-19), ayetleri Yargı Gününü, çok net biçimde tanımlar.

 

“Hazreti İbrahim’in babası için,

Hazreti  Nuh’un  oğlu için,

Hazreti  Muhammed’in amcası, kızı ve yakın akrabaları için şefaat edemeyeceği Kur’an-i bir gerçek iken”; Neden bunca insan, “bir şeyh”, “tarikat lideri” yada “evliya”nın, kendileri ve hiç tanı-madıkları insanlar için “şefaat edeceğine” inanırlar?!!!...

Nedir bun-ları böyle zorlayan?

Bunun cevabını Emevi’nin allak bullak ettiği geleneksel literatürde değil, arı duru “Kur’an  

İslamı”nda aramalıyız.

 

“Biz bu Kur’an-ı öğüt almak isteyenler için kolaylaştırdık. Yok mudur öğüt alan.”(54/17,22,32,40)

Şefaat tamamen Allah’a aittir…

“Allah, kendisinden başka hiçbir ilâh olmayandır. Diridir, kayyumdur. O’nu ne bir uyuklama tutabilir, ne de bir uyku. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey O’nundur. İzni olmaksızın O’nun katında şefaatte bulunacak kimdir? O, kulların önlerindekileri ve arkalarındakileri (yaptıklarını ve yapacaklarını) bilir. Onlar O’nun ilminden, kendisinin dilediği kadarından başka bir şey kavrayamazlar. O’nun kürsüsü, bütün gökleri ve yeri kaplayıp kuşatmıştır. (O, göklere, yere, bütün evrene hükmetmektedir.) Gökleri ve yeri koruyup gözetmek O’na güç gelmez. O, yücedir, büyüktür.”(2/255)

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank